Merhaba Kırşehir… Merhaba 2019 yılı…
Hava yağmurlu ve soğuk… Bir açılıyor bir kapanıyor. Bütün illere metrelerce kar yağıyor ama, Kırşehir’e gereği gibi yağmıyordu nedense…
Neyse ki geçtiğimiz hafta Çarşamba günü yağdı da derin bir oh çektik.
Yeni yılla birlikte kış ta artık kendini hissettiriyor…
Hiç umutlanmayın boşuna; ‘2018’den kurtulduk çok şükür’ diye rahatlamayın…
Biz Kırşehirlilerin! Çünkü yılların değil suç; bizim! Baksanıza Kırşehir’de eğitimin kalitesi de düşmüş neden diye sormuyorsunuz, sorgulamıyorsunuz, soramıyorsunuz. Ama yazık oluyor!
Bu yüzden de bu ülkede her yıl, bir öncekinden zor geçiyor.
Günlük yaşananları görüyorsunuz.
Ülke gerildikçe geriliyor!
Yeni yılda da günler hızla geçiyor ama, ülkenin sorunları yerinde sayıyor, hatta artıyor.
Unuttuğumuz “mutluluk” sözcüğünü ne zaman kullanabileceğiz?
Yeni yılda Kırşehir’in bilinen sorunlarını kim çözecek?
İşte Valilik binası inşaatı, Emniyet Müdürlüğü inşaatı, Çevre Yolu, termal uygulamalı otel ve öğretmenevi inşaatı, sanat okulu inşaatı bunların ödeneklerini kim çıkartacak, kim tamamlatacak. Çok güzel bir proje olarak yapılan ve bu caminin bitirilmesi için gecesini gündüzüne katan Hayırsever hemşehrilerimizden Muzaffer Marşap ve İnşaat Mühendisi Haluk Türedi kendilerine uzanacak bir yardım eli bekleye dursun, Ahi Evran Üniversitesi Camini bu yıl tamamlamak istiyorlar. Ama yarım kalan işlerini kim tamamlatacak? İşte daha pek çok sorunlarla Kırşehir 2019 yılına “merhaba” dedi.
Şimdi bütün bu yatırımları takip etmek, sorunlarını çözmek Milletvekili Mustafa Kendirli’nin omuzlarındadır.
Çevre illerle Kırşehir’i bir kıyaslayın, üzülüp kahrolacaksınız.
Adına tadına kurban olduğum Kırşehir yine ağır aksak yerinde sayıyor…
2018’i geride bırakırken, 2019’dan umutlanmak istiyoruz. ‘Umut’ diye bir nefes versek gökyüzüne doğru.
Ben “iyiliğin gücü”ne inanırım…
Pozitif olmaya…
Öylesine de safım ki!
Başkası için iyi düşünmeye güvenirim.
Ah o ne güvenmeler…
Kararsızlığı, tutarsızlığı hiç sevmem, ilgilenmem de…
Mesela bu sabah gökyüzüne bakarken “umut umut” diye geçirsek içimizden.
Kırşehir’in binlerce hanesinde, binlerce güzel yürek umutla dolsa.
İyilik olarak geri dönmez mi?
Sanmıyorum!
Mesela iktidarıyla, muhalefetiyle, Milletvekilleriyle, Belediye Başkanlarıyla, Valisiyle, Kaymakamlarıyla Kırşehir ili olarak el ele verseler, ilimizin kalkınmasına, büyümesine, faydası olur mu ki?
Bu birlik ve beraberlik, o hemşerilik ruhu, o Kırşehir aşkı 1970’li yıllarda kaldı!
Yanı başımızdaki Kayseri’de Sivil Toplum Kuruluşlarının nefesleri, milletvekillerinin enselerinde olduğunu söylemişti TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen bir törende…
Bizim Kırşehir’de Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları bulundukları makamları kendi çıkarları için kullanıyorlar. Bir kaçı hariç Kırşehir’in sorunları konusunda görüş belirtmiyorlar, belirtemiyorlar. Susuyorlar nedense!..
Ah demokrasi, ah çok seslilik…
Hep küçük menfaat ve çıkar!
Öyle olunca da Kırşehir’de işler iyi gitmiyor.
Hatırlayın 2018 yılında Kırşehir turizmden yararlandı mı? Kırşehir’i kaç turist ziyaret etti? Ne kadar döviz bıraktı? Ne oldu devam eden yatırımlar, hepsi yüzüstü bırakıldı. Ama Kırşehir’deki bu kurumların yetkilileri öyle cilalı açıklamalar yapıyorlar ki acaba kendileri inanıyorlar mı? Aslında bunlar Kırşehir’e zarar veriyorlar.
Tarımda, hayvancılıkta, Kırşehir olarak neredeyiz? Yanı başımızdaki Aksaray almış başını gitmiş, Nevşehir turizmin kalesi konumuna gelmiş.
Ahilik Bayramı’nın Kırşehir’e ne gibi katkıları oldu? Lütfen doğruları söyleyin.
Ülkemizin bütün esnaf teşkilatları Kırşehir’e akın etti mi? Hepsi lafta kaldı.
Esnaflarımız Ahilik Haftası boyunca kazanç elde ettiler mi? Hepsi kaderine küstü.
Ahi Evran Üniversitemiz laik ve özgürlükçü bir eğitimle, giderek büyüyor, öğrenci sayısını arttırıyor mu? Öğrencilerin tercih ettiği bir Kırşehir ve bir Üniversite, yaşanabilir bir Kırşehir’i görür müyüz acaba bir gün?
Aralık ayının son haftalarında Konya’da Hazreti Mevlana’nın Anma Törenlerini gördünüz. Devletin tüm üst düzey yöneticileri ve binlerce seveni doldurmuştu Konya’yı… Çünkü törenler için Mevlana dostları Konya’ya akın etmiş. Konya’nın esnafı, tüccarı, otelcileri, turizmcileri, her alanda kazançlı çıkmışlardı.
Ahi Evran-ı Veli Anma Törenleri böyle mi kutlandı. Protokolün katıldığı etkinliklerle hiçbir esnafın ve sanatkarın katılmadığı bir bayram olarak geri de kaldı.
Yani Kırşehir yine sahipsiz, yine kaderiyle baş başaydı.
Ah benim Kırşehir’im ben seni bu kadar sevmek zorunda mıyım?
Çevremizdeki iller hep kalkındı, sanayileşti. Turizmden tutun da her alanda büyüdü. Nüfusları arttı, milletvekili sayılarını düşürmeyip korudular, hatta artırdılar bile…
Ya Kırşehir? Ya sahipsiz Kırşehir?
Ah… ah… Kırşehir
Kırşehir siyasi, ticari, ekonomik olarak her alanda küçüldü. Nüfusu 2018’de merkez nüfusu az çok arttı, ilçe ve köyler boşalmaya, düşmeye devam etti. Suriyelilerle, Afganlılarla, Iraklılarla nüfusu arttı diyorlar Kırşehir’in… Rahmetli Çete’nin dediği gibi “vay kader vay…”
Bir taşra kasabası konumunda… Ve ne kadar acı değil mi?
Nüfusun artması yolunda Kırşehir’e kalıcı, istihdam sağlayan hiçbir eser yapılmadı. Kazandırılmadı. Yapıldıysa söyleyin yazayım.
Okuyanımız, yazanımız Kırşehir’e dönmedi, dönmüyor. Ekmek için, iş için başka illere göçtüler. Çevrenize bir bakın böyle değil mi? Yalan söyleyin mi diyorsunuz, yapamam! Kalemimi kırarım ama satamam…
2000 yılından bu yana yapılan seçimlerde Kırşehirliler yerelde de, genelde de iktidarla bir olmaya oy verdiler. İyi de ettiler. Ama artık ne oldu bilmiyorum, iktidara olan güvenlerini kaybetmeye başladılar. Nitekim son seçimde iki milletvekilinden birisi muhalefete geçti.
Bugün yılın ilk günü. 1 Ocak ya, bugün yine geçip giden yıllara hayıflanacağız. Geçen yıllar neler yaptık, neler yaşadık onun bir muhasebesini yapacağız. En önemlisi bir yaş daha yaşlandık. Şahsen ben 67. yaşıma girdim. Görüyor musunuz yaşlanmışız.
Bugün 2018 sorunlarla geçen yılının dökümünü ortaya koyacağız. Elimizden bir şey gelmese de…
Ben yine öyle yapacağım. Kendimden çok, yaşadığım kentin çok daha iyi olmasının, insanların yaşam koşullarının daha rahat ve huzur içinde olmasını diliyorum.
Bu kış akşamı, yılın bu ilk günü Kırşehir’e şöyle bir bakıyorum ki üzülmemek elde değil. Kırşehir bir garip, bir garip gözüküyor! Bu cânım Kırşehir nasıl ayağa kalkar bilmiyorum?
Özellikle geçen yıl yaşanan ekonomik kriz herkesi olumsuz yönde etkiledi. Halâ bu etkilerin artçıları devam ediyor. İnsanlar geleceklerinden kaygı duyuyor, alım güçleri düştü, geçinemiyorlar.
Kırşehir’de esnaf ve sanatkârlar iş yapamıyor, tek tek işyerlerinin kapılarına kilit vuruyorlar. Şöyle bir bakın çarşıya, gidin bakın Kılıçözü Sanayi Sitesine. Hepsi batmak üzere. Allah yardımcıları olsun. Pek çok işyeri boşalmış, kapılarına “kiralık” levhaları asılmış. Bu durum böyle devam ederse 2019 yılının daha da zor geçeceği ortadadır.
Geride bıraktığımız 2018 yılını böylesine bir ortamda uğurladık.
Ölümüne sevdiğim Kırşehir’i yılın ilk günü böyle duygular içinde bir garip, bir garip görüyorum. Üzülüyorum, elem duyuyorum. Ama ne çare!.. Elimde ne gelir yazmaktan başka…
Söylemeden edemiyorum; bu kentte yaşayıp da servetine servet katanlar, etliye sütlüye karışmayanlar, Kırşehir için nokta kadar düşünce ve fikri olmayanlara ne söyleseniz çare değil, onlar kafalarını kuma gömmüşler, öyle yaşıyorlar. Doğrusu merak ediyoruz, onların sonları ne olacak?
2019 yılına bugün merhaba diyoruz. İnşallah 2019 yılı geçip giden yıllar gibi karanlık ve kötü bir yıl olmaz.
2019 ülkemiz için, Kırşehir’imiz için, demokrasimiz için inşallah iyi olur.
Umutsuz yaşanmaz ki.
2019’dan umudunuz eksilmesin dileklerimle.