16 senedir ülkeyi tek başına idare eden AKP hükümeti, yanlış politika uygulamalarının neticesinde, milletimiz;
Terör örgütü FETÖ’ nün kanlı darbe kalkışmasını yaşadı,
PKK terör örgütünün kanlı eylemlerini,
Küçücük yavruların yurtlarda yanmasını,
Koruma altında bulunan küçük çocuklara yapılan tecavüzleri,
Kadın cinayetlerini,
Canlı bombaları ve nihayete eren yaşamları gördü.
Şimdi de ekonomide yaşanan acı tabloyu yaşıyoruz. Her gün nasıl ve ne kadar fakirleştiğimizi toplum olarak sadece izliyoruz. Sanki yanan bir mumumun bir müddet sonra yok alması gibi…
Kırşehir’in sokaklarında kiminle karşılaşsam insanlar hep siyasi, sosyal ve ekonomik gidişata bakarak adeta umudunu yitirmiş söylemler içindeler. 2018 yılının ekonomik, siyasi ve sosyal yönden kara bir yıl olarak tarihin tozlu rafları arasında yerini şimdiden aldığı biliniyor ve konuşuluyor.
Bugünkü gidişata bakılarak, umutsuzluğun arttığı artık her ortamda sıkça dile getiriliyor.
Yani çiftçi geçen yıl sattığı nohut, buğday, arpa fiyatlarını bu yıl göremediklerini, buna karşılık mazot, gübre fiyatlarının yüksekliğini dile getirerek umutların yıkıldığını,
İşsiz vatandaşların iş bulma umutlarının artık tükendiğini bir başka baharı beklemek zorunda kaldıklarını,
Emekli hak ettikleri yaşamın kendilerine çok görüldüğünü,
Çalışanlar alım güçlerinin her geçen gün biraz daha düştüğünü,
Adalet gibi sorunların üstesinden gelinemediği gibi sorunların üzerine sorun katılarak tıkanma noktasına gelindiği bu nedenle de umutların yok olduğu artık her yerde yüksek sesle düşünülmekte ve konuşulmaktadır.
Ekonomide işlerin iyiye gitmediği açık seçik görülmektedir. Enflasyon, Altın ve döviz kurlarındaki olumsuz tablo, öyle bu işi uzmanlara sormayı gerektirmeyecek kadar kötü olduğu yaşanıp görülüyor.
2018 yılının henüz sekizinci ayındayız ama bütün ekonomik verilerin dengeleri bozuk, tahminler gerçeklerden uzak, esasen ekonomi temelden bozuk.
Gelinen noktada ticaret erbapları zorda,
Esnaf artık çarkını döndüremiyor,
Dar gelirli zorda,
Ücretlinin alım gücü düştü,
Öğrenci üç kuruşluk kredi ile nasıl geçineceğinin derdinde,
Emekli yok edilmek isteniliyor,
Ev kadını mutfakta tenceresini kaynatamıyor, yani bu tablonun ne kadar iç acıtıcı olduğu ortada. 2018 yılı her geçen gün daha da zor bir yıl olacak gibi…
Öyleyse bu ortamda Türkiye’nin sosyal demokrat, özgürlükçü ve hukuku gözeten bir vizyona ihtiyacı var.