Bireysel olarak düşündüğümüzde insanlar her türlü olanakların sağlandığı, büyümesini tamamlamış ve gelişmiş şehirlerde yaşamak ve bu şehirlerde günlerinin ve yıllarının mutlu bir şekilde mecrasına doğru yolunu bulmuş su gibi akıp gitmesini isterler. 2019 yılında yapılacak yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilirken, geçmişteki 2011 ve 2015 genel seçimleri geldi aklıma.

Bireysel olarak düşündüğümüzde insanlar her türlü olanakların sağlandığı, büyümesini tamamlamış ve gelişmiş şehirlerde yaşamak ve bu şehirlerde günlerinin ve yıllarının mutlu bir şekilde mecrasına doğru yolunu bulmuş su gibi akıp gitmesini isterler.
2019 yılında yapılacak yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilirken, geçmişteki 2011 ve 2015 genel seçimleri geldi aklıma...
Kırşehir’in cadde ve sokaklarında ışıklı reklâm raketlerinde ve çevre yollara açılan bir çok kavşaklarda bulunan billboardlardaki afişlerde “Durmak yok yola devam, Marka şehirler, Mutlu İnsanlar, Yeni Türkiye…” görüntüleri vardı. Aslında görüp okunduğunda ilk önce hoşta geliyor insana…
Bugün 2017 yılındayız hiç kimse tartışmaya açarak Kırşehir’in etrafını şöyle bir gözlemleyip durmak yoktu, “yola devam” deniliyordu ama ne bitmez yolmuş ki şu ana kadar hiç bir şey yapılmadı, marka şehir hayalinden eser yok, halkın çoğunluğu mutsuz diyemiyorlar.
Görevinden alaşağı edilen eski Başbakan’ın fotoğrafının yer aldığı afişlerinde yazılan her bir sözün ayrı vaatler olduğunu düşündüğümüzde Kırşehir açısından değerlendirilmesi ve üzerinde tartışılması gerekiyor.
Her seçim öncesi AKP hükümetinin en yetkili ağzından sözler verildi, daha önce verilenler sanki yapılmış bitmiş insanların hizmetine sunulmuş gibi…
En son Başbakan Binali Yıldırım’da Cacabey Meydanı’nda aynı sözleri bir kez daha verdi. “Kırşehir’in Tuzköy Havaalanı yolu yapılacak, çevre yolu yapılacak, Kırşehir huzura kavuşacak” dedi.
Çok duyduk bu hikâyeleri. Bu konuyu tüm Kırşehir halkının olduğu gibi, asıl muhalefet partilerinin başkanları dile getirerek tartışmaya açmaları doğru bir yaklaşım olur.
Zira her seçim arifesinde Kırşehir’e verilen vaatlerin hiç biri yerine getirilmedi, Seçimlerden önce şehrin dört bir yanına “marka şehir, mutlu insan” afişlerinin asılarak sözler verilip yerine getirilmemesi bu kenti temsil eden milletvekillerine’ de tabi ki sorumluluk getiriyor!
Peki, insanlar mutlu mu?
Gününün çoğunluğunu parklarda oturarak geçiren emekli, tezgâhında çalışan işçi, hastane koridorlarını bekleyen hasta ve yakınları, kaldırımlarda gezen işsizler, iş yerinde çalışan asgari ücretliler, tarlada çalışan çiftçiler, tarımda çalışan mevsimlik işçiler ve yine bankada, postanede, manavda, kasapta, bakkalda kimi görsem mutsuz ve karamsar.
Hani nerede marka şehir, mutlu insan çehresi?
Elbette bu şehirde mutlu insanlar da var.
Atadan dededen mal-mülk sahibi olanlar, bankalarda sıcak parası olanlar, ticaretini dışarıyla yapanlar… en azından öyle gözüküyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki bu şehirde halkın genelinde bir mutsuzluk ve geleceğe bakışta umutsuzluk var.
Demek ki sadece konut yapmayla, park bahçe yapmayla, yolları ve kaldırımları bozup yeniden yapmayla marka şehir olunamıyor ve de insanların mutlu olmaları sağlanamıyormuş.
O halde;
Kırşehir Ahi esnafının yapacağı Ahilik Haftası kutlamalarını, AKP iktidarının siyasi şovuna dönüştürenler yeniden düşünmeli ve yeni yol haritasını belirlemelidirler.
Tabi ki, başarabilirlerse…