2023 yılının Mart ayındayız, hükümet sene başında işçiye, memura, asgari ücretliye, emekliye yüksek oranlı zam yaptığı ile övünüyor da, yaşam pahalılığı öyle hızlı artıyor ki, enflasyon da bir hayli yüksek, hal böyle olunca da ücretlere verilen zamlar yılın henüz üçüncü ayında eridi gitti.

Toplumun her kesiminden insanların sesleri artık yükselmeye başladı, zira maaşların düşük kaldığından şikâyetler var. En belirgin bir şekilde ifade etmek gerekirse, emekliler şu anda toplumun en zorda olan kesimi. Adeta açlık sınırının altında yaşıyorlar. Emekli bir yurttaşımız, eskiden olduğu gibi lokantaya, pastaneye, kahvehaneye gidemiyor.

Çarşıya çıkarsa parklarda zamanın geçmesini bekliyor veya markete giderse ihtiyacı olan ekmeğini alıp evinin yolunu tutuyor.

Öyle istekleri almak bir yana, ihtiyaç malzemelerini bile alacak parası çoğu zaman olmuyor. Bu pahalılıkta üç kuruş emekli maaşı ile nasıl harcama yapılır onu da bilemiyorum.

Geçtiğimiz günlerde bir gurup emekli ile dost sohbetinde bulundum, hepsi öfkeli, çaresizliklerini anlatırken sesleri yükseliyor. Hemen hemen çoğunluğu maaşlarının asgari ücretin altında kaldığından yakınarak, parasızlıktan bir yerlere gidemediklerini ve parklarda bulunan banklarda oturduklarını bu yerleri de kendilerine adeta mekân edindiklerini dillendirmektedirler.

CHP’nin sayesinde emeklinin aldığı bayram ikramiyesinin de alım gücünün kalmadığını bu para ile (1100 TL) çok fazla bir şeylerin alınamayacağını artık söylemekteler. Öyle ya 5500 TL maaş alan bir emekli yurttaşımız nasıl geçimini sağlar ve yaşamını sürdürebilir?

Ev kirası, yakıt, elektrik, su, giyim, mutfak masrafları nasıl karşılanacak, bir de ziyarete gelen eş dost, evlat torun hepsi için ayrı masraf gerekir. Kırşehir sokaklarında rastladığım emekliye bir dokunuyorum bin ah işitiyorum. Herkes dertli, emekli insanlarımız sanki açlığa mahkûm edilmiş gibi.

İyi idare edilemediğinden dolayı bozulan ekonomi ile birlikte insanları açlığa mahkûm eden hükümet yetkilileri ve hükümetin ekonomiden sorumlu bakanı her ne kadar çok iyi tablolar çizse de, son viraja geldik her şey düzelecek, ekonomiyi uçuruyoruz deseler de milletin cebine giren para pul yok. Zaten bu söylemler de pek inandırıcı gelmiyor insanlara.

Halk bu iktidarı yakın zamanda yapılacak ilk seçimde göndermeye kararlı, artık umutlarını Millet İttifakına ve onun liderleri ile birlikte Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ na bağlamış durumda.

Çalışanı, emeklisi, ev kadını, işçisi, esnafı enflasyon altında ezilmekten artık kurtulmak istiyor.

Hayat pahalılığına son verilmesini istiyor.

Hayatın normal akışı içinde ihtiyaç duyulan yaşamsal giderlere karşı dengeli gelir elde edebilmek istiyor.

Toplumsal barışın sağlanmasını istiyor.

Özel hastaneler, özel okullar yerine, devletten eşit sağlık ve eşit eğitim istiyor.

İşi gücü olmayanlar iş istiyor.

Asıl bu millet hak istiyor, hukuk istiyor, adalet istiyor.

Hepsi insan için, insanca yaşamak için, çok mu zor tüm bunları yerine getirmek…