Ülkemizde bugün itibarıyla nüfusun Yüzde 70’i şehirlerde ve geriye kalan kısım ise kırsal kesimlerde yaşamaktadır. Geçmişten günümüze kadar gelen hükümetlerin yanlış politikaları gereği, şehirlerdeki sanayileşme, iş ve aş olanakları, ulaşım imkanı, eğitim olanakları, sağlık ünitelerinin varlığı şehirleri çekim merkezi haline getirdi.
Ülkemizde bugün itibarıyla nüfusun Yüzde 70’i şehirlerde ve geriye kalan kısım ise kırsal kesimlerde yaşamaktadır. Geçmişten günümüze kadar gelen hükümetlerin yanlış politikaları gereği, şehirlerdeki sanayileşme, iş ve aş olanakları, ulaşım imkanı, eğitim olanakları, sağlık ünitelerinin varlığı şehirleri çekim merkezi haline getirdi.Kırsal kesimlere yatırımların yapılmaması, iş olanaklarının olmaması, küçük çiftçinin ve dolayısıyla üretimin baltalanması, tarımda girdi fiyatlarının yüksekliği, buna karşılık tarım ürünlerinin fiyatlarının düşük tutulması, yine kırsalda eğitim olanaklarının olmaması, sağlık ünitelerinin bir bir kaldırılması yaşam şartlarını zorlaştırmış ve doğal olarak da kırsaldan şehirlere göç oluşmuştur. İşte bu nedenledir ki, şehirler her geçen gün büyümektedir.
Ülkemizin genelinde durum böyle, özellikle büyük şehirler iyice kalabalıklaşmış durumda. Kırşehir merkezinde de durum pek farksız. Yani öyle anlaşılıyor ki şehrimiz kırsaldan göç edip gelenlerle daha da kalabalıklaşacak.
Peki, bu yük nasıl kaldırılacak?
Kırşehir’in ana caddeleri ve hatta ara sokakları bile araç park yeri haline gelmiş, trafik sıkışmış, caddelerde yürünecek hal kalmamış. Birde bugünlerde şehir merkezinde plansız programsız yapılan alt yapı çalışmaları eklenince her yer çamur deryasına dönmüş ve çekilmez bir hal almıştır. İşsizliğin artması, yaşamsal tüm ihtiyaçlara yapılan harcamaların yüksek olması beraberinde ekonomik sıkıntıları da oluşturmuş ve bu nedenle bireylerin yaşam kalitesi giderek zayıflamıştır.
Binaların yapılaşması yukarı doğru uzadıkça betonlaşma artış gösteriyor ve buna paralel olarak da yeşil alanlar yok olmaktadır. Gönül ister ki, meyve sebze alanları maziye karışmamış olsun, çocukların oyun alanları ile yaşlıların dinlenme alanları her mahallede hatta her sokak üzerinde düzenlensin ki insanlar nefes alabilsinler. Bizde buradan çarpık yapılanma çarpık zihniyetin sonucudur demeyelim.
İnsanların yaşam kalitelerini artırmak için, tüm bu unsurlara yenilikçi çözümler getirilmelidir. Bir kere, yasal düzenlemeler yapılmalı, uygulamayı yapan yerel yöneticiler duyarlı davranmalı, özel sektör sadece ticari ve kar amaçlı bakmadan bu işin içine dahil edilmelidir.
Daha huzurlu, daha güvenli, daha yeşil, daha güzel, tozu toprağı, çamuru, çöpü olmayan bir Kırşehir elbette hayalimiz olmaktadır.