Neden canımızdan, kanımızdan çoçuklarımızı, çiçeklerimizi sevmiyor, kollamıyoruz. Onlar bizim en kiymetli parçalarımız. En değerli kollarımızı, ayaklarımızı, ya da herhangi bir yerimize bir yerimize zarar verebiliyor muyuz? Hayır. (En kıymetli çoçuklarımızl (en değerli çiçeklerimizi ) koruyamıyoruz. Sevgimizle sulayamıyoruz. Onları ya kurutupldürüyoruz. Ya onulmaz yaralar açıyoruz. Sevgililerimizi, eski eşlerimizi hiç acımadan öldürüyoruz, hem de aşikar. Her kesin gözü önünde.
Ben daha yeni yetişen biriyken, insanlar biri birıne şöyle anlatıyordu. Bizim bilmem ne amca, doğuya gitmiş, beş bin lira vermiş ve on beş yaşında bir kız getirmiş. Hem de on beş yaşında. Torunları yaşında. düşünsenize babanız sizi vermiş. Dedeniz yaşında birine. Tanımadığınız insan, tanımadığınız çevre, tanımadığınız bir ev, kapıdan giriyorsunuz, ilerisi görünmeyen, simsiyah bir hayat.
Hiç bir şey uymuyor bu genç kıza. Evine gitmek istiyor ama geldiği yolu bilmiyor. Canına tak dediği bir an kaçıp gidiyor , sonunu düşünmeden. Dışarıda aç kurtlar dolu . Çığnemeden yutuyorlar bu kızcağızı. Bu kez gittiği yer karanlık değil ama, karanlık insanlar, karanlık mekanlar. Bir genel eve düşüp hayatı artık geri dönülmeyecek şekilde mahvolup gidiyor. Kimi de bu hayata da dayanamayıp kendini öldürüyor.
Kimi kimsesi olmayan garip bir genç kız cesedi. Bunu duyanlar:
“Bir garip öldü diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyular
Şöyle garip garip bencileyim.
Yunus Emre mekanln cennet olsun.
Küçüçük Narin’i soğuk pis suların içinde, üstüne taşlar koyarak beklettiler .Buna ne diyeceksin Yunus Emre. Haydi bakalım. Bir de dereye öldürüp taşla bastıranlar da en yakınları.
Daha güneşi yeni görecek sekiz yaşında bir tomurcuk. Elleriniz kökünden kopsun inşallah.
Ya iki yaşında tomurcuk bıle olamamıs, küçüçük bir bebeğe aç kurtlar gibi saldıran insan müsvettelerine ne demeli? Bunlar ne ilk ne de son.
Açtıkları yurtlarda yoksul çoçuklarına tecavüz edenler. Koruyamayacaksan neden açıp, çoçukları mahvediyorsunuz. Fakirhanesinde daha mutlu olacaklardı belki.
Ya küçüçük çocuk gelinlere ne demeli.On dört, on beş yaşında gelin olup erkenden açmadan solup yaşlanıp gidecek
Yetmez mi canım arkadaşlarım. Küçük Narin’in. Hatırlattıkları.
Bundan sonra bir şeyler düzelir inşallah demekten başka bir şey elimden bir şey gelmiyor.
Öldürmeyin, soldurmayın çiçekleri demekten öte geçemiyorum.
Sağlıklı günler diliyorum her birinize canım arkadaşlarım her birinize. Sevgiyle kalın.