Gazetecilik ben de bundan yaklaşık 25 yıl kadar öncesinde başlamıştı. O zamanlar siyasi bir ulusal gazetede ilimize dair haber yapıyor arada da yazılar gönderiyordum.
Abone bulmak, reklam almak ve gazete temsilciliği yapmak inanın bana çok zor iştir.
O gün başlayan gazetecilik deneyimlerimi yerelde de olsa bir gazetenin köşesinde yazmalıydım.
Bu yüzden 25 yıl öncesinde yerelde takip ettiğim “Kırşehir Çiğdem” Gazetesinde yazmam için Genel Yayın Yönetmeni Salih Güner ağabeyim dile getirmişti.
Düşündüm, yazmalıyım evet ve bu gazete Kırşehir'in en köklü ve okunur gazetesi olan “Kırşehir Çiğdem” Gazetesinde olmalıydı.
Nihayet 5 yıl öncesinde başladığım “Kırşehir Çiğdem” Gazetesinde yazmaya başladım.
Ülkemizde olduğu gibi yerelde de basının etkisi gerçekten çok büyük ve önemlidir.
Bu anlamda ilkemizden taviz vermeden, seviyeyi asla düşürmeden ve dürüstlükten hiç vazgeçmeden yazmak bana yakışan en doğru işti.
Bu yüzden de o günden bu yana “Kırşehir Çiğdem” Gazetesinde yazıyoruz.
Bazen siyasi, bazen ilimizin sorun ve güzelliklerini, bazen spor ve bazense hayata dair şeylerdi yazdıklarım.
Yazdığım yazılardan dolayı; eleştiri, övgü almadım mı?
Tabi ki aldım. Bunun oranları da çokta önemli değil. Ben haddimi biliyorum benim asıl mesleğim Genel Sekreterlik. Buna rağmen Kırşehir gibi her konuda uç safhada olan bir ilde yazıyor olmak inanın çok zor iş.
Köşe yazarlığı benim profesyonel mesleğim değildir. Köşe yazarları ve yerel gazeteler, ülkenin de, ilin de gündemini çok iyi bilmeli, takip etmelidir. Ben de öyle yapıyorum.
Yerel gazeteler adı üzerinde yerelde yaşanılan olayları, haberleri, sorunlarını gündeme getirme yönünde çok önemli işlevler yaparlar. Köşe yazarları da; bu konular hakkında objektif olarak, yaşadıkları yerleşim alanların sorunlarını gözlemler, sorunlarının çözümleri için öneri sunarlar. Bunun yanında yapıcı eleştirilerini yaparlar, kırıcı olmadan, suçlamadan yazarlar.
Bu durum birçok kesim tarafından belki takdir edilmez. Aslında kişilerin isteği doğrultusunda yazmazsanız eleştirilir, onların isteği doğrultuda yazarsanız sizden iyi gazeteci yoktur. Bunların aslında benim ve benim yazdığım gazetede bir önemi olduğunu düşünmüyorum.
Yukarıda da dile getirdiğim üzere öncelikle ben kişiliğimden, karakterimden, duruşumdan, ilkemden, inandığım davadan, seviye ve dürüstlüğümden ödün vermeden yazmaya devam edeceğim. Tıpkı Kırşehir'in güçlü sesi “Kırşehir Çiğdem” de olduğu gibi…
Umuyor ve diliyorum ki Kırşehir Çiğdem gazetesi Kırşehir'de dürüstlüğün, seviyenin, ilkenin, Kırşehirlinin ve Kırşehir'in çıkarlarını gözetip koruyan bir gazete olmaya devam eder. Böyle devam ettiği sürece de biz de bu gazete de yazmaya devam ederiz.
Nice 43 yıllara Kırşehir’in “Çiğdem Gazetesi”…