Bir Ahilik Haftası’nı ve Neşet Ertaş’ı Anma törenlerini daha geride bıraktık.
Önce Ahilik Haftası etkinliklerine değinelim.
Ticaret Bakanlığı’nın uhdesinde hazırlanan Ahilik Haftası kutlamalarına ne Cumhurbaşkanımız, ne Ticaret Bakanımız, ne de icranın başındaki hiçbir bakan teşrif etmedi. Belki yoğun programlarından olabilir, ama bu durum Kırşehirlileri üzdü diyebiliriz.
Programın son günü olan Cumartesi günü sadece TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve bir Bakan Yardımcısı Kırşehir’deydi.
Elbette Meclis Başkanımızın Kırşehir’e gelmesi önemliydi. Ama icranın başında olmayan biri olarak onun Kırşehir’in sorunları için yapacağı fazla bir şey yoktur sanırım.
Kırşehir’de insanların kafasında bir sürü soru işareti var.
“Acaba Cumhurbaşkanımız ve bir bakanımızın Kırşehir’e gelmemesi, Ahilik Haftası programlarına katılmaması, Kırşehir Belediyesi’ni kaybettiği için mi?” soruları kulağımıza geliyor.
Böyle bir şeyi düşünmek bile istemeyiz. Kırşehir’e kimsenin şaşı bakmasını da doğru bulmayız.
Son 15 yıldır AK Parti’nin yönettiği Kırşehir’de nice Ahilik Haftası kutlamaları yapıldı, nice Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Meclis Başkanları ve bakanlar katıldı. Ne kazandık, ne kaybettik?
Elbette kazandıklarımız da var. Bunların başında da Ahi Evran Külliyesi’nin yapımına başlanması. Bu da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Ahiliğe ve Kırşehir’e verdiği önemin bir göstergesidir. Ancak çeşitli nedenlerle olsa gerek ki yıllardır devam eden Ahi Evran Külliyesi hala bitirilemedi.
Kırşehir’deki etkinliklerde ilimizin bütün sorunlarını Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanımız Sayın Bahamettin Öztürk yine gündeme getirdi.
Esnaf ve sanatkârın desteklenmesi amacıyla sicil affı sorunun çözülmesini, ucuz Çin malı sorununun çözüme kavuşturulmasını, kalfaların SGK primlerinin devletçe karşılanmasını, esnaf ve sanatkarın kullandığı akaryakıt ve enerjide indirim uygulanmasını, belediyelerce sanatkara tahsil edilen eğlence vergilerinde indirime gidilmesini, Ahi Evran Külliyesinin tamamlanmasını, şehrimizin gelişimi için çalışmaları devam eden Çevre Yolunun bitirilmesini, 4 bin kişilik kapalı spor salonu projesinin hayata geçirilmesini, en az 500 kişilik yeni Devlet Hastanesi ve Doğum Hastanesi yapılmasını, hızlı tren hattının geçmesini, üniversitemize yeni bölümlerin kazandırılmasını, Askeri Birlik beklentimizin biran önce hayata geçirilmesini isteyen Bahamettin Öztürk’ün bu talepleri hükümet nezdinde kimsenin olmaması nedeniyle havada kalacağı da ortadadır.
Keşke en azından Cumartesi günkü Ahilik kutlamalarına Sayın Cumhurbaşkanımız da katılmış olsaydı, tamamlanamayan Ahi Evran Külliyesi’ni gözleri ile görüp gerekli ödeneklerin verilerek en azından devam edilmesini sağlar, Kırşehir’in diğer sorunlarının da çözümüne katkı sunardı diye düşünenlerdenim.
Umarım gelecek yılki etkinliklerde hem Cumhurbaşkanımızı, hem de bakanlarımızı aramızda görür ve Kırşehir’de en iyi şekilde ağırlarız diye düşünüyorum.
Bir de benim kafamda hep soru işareti bırakmıştır.
Kırşehir’de milletvekili ve belediye başkanı seçilip yıllarca bu ilde söz sahibi olanlar, Ahilik Haftası kutlamalarına davetler yapanların bu yıl ki hiçbir etkinliğe katılmamasını da yadırgadım doğrusunu söylemem gerekirse.
Yani bunlar şunu demek istiyor, ben bir görevde isem, törenlere katılır, yoksam katılmam!
Bu nasıl bir düşüncedir?
Bunlar sadece Ahilik Haftası törenlerine mi katılmıyor? Elbette ki hayır, hiçbir tören ve etkinliklerde yoklar!
İşte Neşet Ertaş’ı anma törenleri…
Kırşehir Belediyesi’nin düzenlediği ve iki gün süren Neşet Ertaş’ı anma törenlerinin hiçbirisinde ne AK Parti’li Milletvekili Mustafa Kendirli, ne il, ne ilçe başkanı, ne İl Genel Meclisi Başkanı ve üyeleri, ne de ilçe belediye başkanları yoktular.
Bu nasıl bir düşüncedir acaba?
Neşet Ertaş’ı anma törenlerini geçen yıl AK Parti’li Belediye Başkanlığı hazırlamış ve bütün siyasi partilerin milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları katılırken, bu yıl neden bu birliktelik olmadı?
Sırf “Kırşehir Belediyesi’ni CHP’li Başkan yönetiyor, onlar organize ediyor” diye düşünülerek bu etkinliklere katılmamışlarsa inanın hem büyük ustamız Neşet Ertaş’ın kemiklerini sızlattılar, hem de Kırşehirlilerin tepkilerini aldılar.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, cenazesine de katıldığı ve sık sık birlikte olduğu Neşet Ertaş’ı zaman zaman konuşmalarında yad edip, üzüntülerini ifade ederken, partisinin Kırşehir Milletvekili ve parti yöneticileri Neşet Ertaş’ı anmadığı gibi, anma etkinliklerine katılma gereği bile hissetmiyorlar.
İşte Kırşehir Belediyespor…
Geçmiş yıllarda Kırşehir Belediyespor’un başkanlığını yapan, şampiyonluklar yaşatan, Kırşehir Belediyespor’a destek veren eski belediye başkanımız ve kulüp başkanımız neredeler? Acaba davet mi bekliyorlar?
Kulüp Başkanı ve yönetimi en azından nezaketen de olsa davet edilmeli diye düşünüyorum.
Yok davet edilip te gelmiyorlarsa bu da son derece yanlış bir tutumdur.
Ben ve benim gibi Kırşehir sevdalısı olan insanlar onların maçlarda olmamasını da çok yadırgıyor, hem de çok.
Elbette görevler bir nöbet değişimidir. Bugün sen olacaksın, yarın bir başkaları. Ama Kırşehir ve değerleri bakidir.
Ben burada âcizane şunu söylemek istiyorum. Siyasi görüş ve düşüncelerimiz elbette farklı olabilir, ama Kırşehir tektir. Kırşehir’e kimsenin zarar vermeye hakkı yoktur, olamaz da.
Yalnız 31 Mart seçimlerinde Kırşehir’de il Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmeyi hala içine sindiremeyen AK Parti Milletvekili ve parti yöneticileri nasıl bir düşüncedir ki Belediye’nin hiçbir programına katılmıyorlar.
Kırşehir Belediyesi CHP’nin ya da CHP’lilerin değildir. Eğer Kırşehir Belediyesi siyasi bir toplantı düzenliyorsa AK Parti, MHP ya da diğer partiler katılmayabilirler. Bu onların hakkı olabilir. Ama partiyle ilgisi olmayan, örneğin Neşet Ertaş’ı anma etkinliklerine katılmama gibi bir hakları yoktur, katılmak zorundadırlar. Ama haklı bir mazeretleri varsa bunu da herkes gibi biz de anlayışla karşılarız. Yoksa yanlış yapıyorlar, yanlış yoldalar…
Kırşehir’i ve Kırşehirlileri her ortamda çok sevdiklerini, sorunlarını çözmek için gecesini gündüz katarak çalıştıklarını söyleyenlerin demek ki bu sözleri de laf-ı güzafmış.
Burada yeri gelmişken bir de bu ili yönetenleri uyarmak isterim. Hem AK Parti, hem de CHP milletvekillerini, il ve ilçe başkanları lütfen artık insanları kutuplaştırmayın, Kırşehir’in adının geçtiği her yerde bir olun, beraber olun. İnsanları kutuplaştırmakla elinize bir şey geçmez, tam tersine hem siz, hem de Kırşehir ve Kırşehirliler kaybeder.
Bu yıl ki Ahilik kutlamalarına gelince bence kutlamalar gerçekten coşkulu geçti, her ne kadar Kırşehir esnafı her yıl olduğu gibi bu yıl da kendi bayramlarına gereken katılımı sağlamasalar da katılım yoğundu.
Cacabey Meydanı’nda ilçe günleri, kitap fuarı, çeşitli illerden gelip stant açıp yöresel ürün satan, hatta deve ve Midilli Atı getirildi, insanların ilgisini çektiler. Yani sivil ağırlıklı kutlamalara halk ilgisi vardı. Programlarda bir düzen vardı. Tek eksik hükümet yetkililerinin yokluğuydu.
İnşallah gelecek yıllar daha zengin ve katılımı yüksek olan, Kırşehir’in sorunlarına ve beklentilerine cevap veren Ahilik kutlamalarını hep birlikte yaşarız.
Neşet Ertaş’ı anma programlarına gelince, gerçekten Neşet Usta’nın adına yakışırdı. Mütevazi bir bütçe ile hazırlanan programlara katılım güzeldi. Yağışlı havaya rağmen gerek Bağbaşı Mezarlığı’ndaki ziyarete, gerekse panel ve konserlere ilgi son derece yüksekti. Hatta pek çok ilden gelen insanlar Neşet Ertaş’ın kabrini ziyaret ederek ona olan sevgi ve saygılarını gösterdiler.
Hem Ahilik Haftası, hem de Neşet Ertaş’ı anma törenlerinde emeği geçenlere teşekkür ederken, bir kez daha bu ili yöneten tüm siyasi partilere birliktelik çağrısı yapıyor ve şu kutuplaştırmadan vazgeçmelerini öneriyorum.
***
Biraz da gülelim!
İnşallah karıcığım!

İyi anlaşamayan karı koca bir gün yine münakaşaya tutuşmuşlardı.
Kadın bir ara, kocasına şunu söyler:
“Herif, herif!... Sen benim iyiliklerimi ödemek için omuzlarında taşımalısın beni!..”
Kocası ne yapsın, o da yapmış duasını:
“İnşallah karıcığım. Allah o günleri de gösterir bir gün!..”
***
Sevdiğim bir söz
“Bilgisizlerin geçtikleri mevkiye yaptığı fenalığı, yüzlerce aslan bir araya gelse yapamaz.” Mevlana