Artık 31 Mart seçimlerinde siyasi partiler ve adaylar yoğun bir propaganda dönemine girdi.
Yerel seçimlere bir buçuk ay kala Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim takvimi de hızla ilerliyor.
19 Şubat 2019 Salı günü de siyasi parti ilçe başkanlıklarının belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve il genel meclisi üyelikleri seçimlerine ait aday listelerini ilçe seçim kurullarına vermelerinin son günü.
21 Şubat 2019 Perşembe de siyasi partiler aday listelerindeki eksiklikleri tamamlayacak ve 22 Şubat 2019 Cuma de geçici aday listeleri ilçe seçim kurulları, büyükşehir belediye başkan adayları ise il seçim kurulları tarafından mahallinde ilan edilecek ve itiraz süresi başlayacak.
Yani gelecek hafta Kırşehir’de seçime katılacak partiler ile bağımsız adayların isimleri de artık resmen ilan edilmiş olacak.
Bugüne kadar Kırşehir’de seçime iddialı hazırlanan AK Parti, CHP ve MHP’nin adaylarını açıkladı. Ama açıklanan adaylar son anda değişebilir, ya da her hangi bir parti seçime katılmayabilir. Bunlara liderler karar verecek. Ama bugüne kadar açıklanan Belediye Başkan adayları seçim çalışmalarını yoğun şekilde sürdürerek, seçmenlerle buluşarak kendilerini, projelerini anlatıp destek istiyorlar.
Hayırlısı, Kırşehir’e kim hayırlı olacaksa o kazansın. En önemlisi seçimlerin demokratik bir ortamda, huzur ve kardeşlik içinde geçmesini diliyorum.
Tabi gönlüm Kırşehir’de ve tüm Türkiye’de aday gösterilecek Belediye Başkanlarının, İl Genel ve Belediye Meclisi üyelerinin tamamının seçmenin kararı ile belirlenmesi. Seçmen kimi ya da kimleri aday görmek istiyorsa partiler de seçmenin tercihi doğrultusunda adaylarını belirlesin. Ama ne yazık ki bu böyle olmuyor.
Oysa Cumhuriyetin kurucusu, Büyük Önder Atatürk’e göre, “Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız milletin” elindedir. O nedenle de gerek parlamento üyeleri, gerekse yerelde belediye başkanları da kayıtsız şartsız partilere ve liderlere karşı değil, millete karşı sorumlu olmaları gerekiyor.
Bu sebeple, gerek parlamento üyelerini, gerekse yerel temsilcilerini bizzat halk doğrudan doğruya ve hiçbir aracı olmadan kendisi belirleyip seçmeli.
Çünkü demokrasilerde, adayları liderler değil halk belirler. Ayrıca adayları halk belirlerse, partilerde, huzursuzluk olmayacak, seçilen ve seçilemeyen adaylar da durumu kabullenecektir.
Ne yazık ki Türk toplumu olarak, Atatürk’ü, yeteri kadar, ne anladık ne de anlatabildik. Onun fikir ve düşüncelerini, insanımıza aktaramadığımız gibi, hayata da geçiremedik. Sonuçta da yaptığımız, her icraatta, hüsrana uğradık. O’nun gösterdiği hedeflere de ulaşamadık.
Atatürk, “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir” demesine rağmen, padişahlık kaldırılmasına rağmen, günümüzde padişah konumunda olan liderlerle devam ediyoruz ne yazık ki. Yıllarca da millet olarak da siyasette, aynı isimlere, mahkûm olduk.
Ülkemizde koltuk sevdalısı liderler ve siyasetçiler, defalarca halktan tokat yiyip seçim kaybetse de hep partilerinin başında oturmaya devam ediyor. Oysa gelişmiş ülkelerde seçim kaybeden lider görevinden hemen ayrılıyor.
Ülkemizde maalesef yıllardır siyasilerin yüzünden kutuplaşma hâkim oldu. Türkiye’de, siyasi parti liderleri, yönetirken yenilik yapmıyor, geçmişteki liderlerin misyon vizyonlarını, adeta tekrar ediyorlar. Uzun vadeli düşünmüyorlar, günü kurtarmayı da büyük bir başarı olarak görüyor veya gösterme gayreti içinde oluyorlar.
Gelişmiş ülkelerde ise parti liderleri, yönetirken yenilik yapar. Kısır çekişmelerden, uzak dururlar ve gerginlik yaratmaktan da kaçınırlar. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünürler. Kendine özgü, bir kişilikleri vardır. Herkese aynı oranda saygılıdırlar. Ufukları geniştir.
Her seçimde olduğu gibi 31 Mart seçimlerinde de adayları yine liderler belirledi. Biz seçmenler de sandığa giderek istedikleri adaylara oy verip seçeceğiz. Bundan sonraki seçimler de olur mu, onu da göremiyorum.
***
Kırşehir’de seçim yarışına iddialı hazırlanan AK Partili Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, bütün Türkiye’ye örnek olacak bir tavır sergiledi, seçmenlerin takdirini kazandı.
AK Parti’den üçüncü kez Kırşehir Belediye Başkanlığına aday olan ve seçim çalışmaları çerçevesinde seçmenlerle buluşan Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, CHP’nin seçim bürosunu da ziyaret ederek demokrasi adına örnek bir tavır ortaya koydu.
Gezerken CHP seçim bürosuna da uğrayıp kolaylıklar dileyen Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, seçim bürosunda CHP İl Başkanı Baran Genç, Merkez İlçe Başkanı Doğan Yıldızhan ve partililerle bir süre sohbet etti.
Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, “Kırşehir’de her seçim huzur içerisinde geçmiştir. Bu seçimler de inşallah öyle geçecektir. Kırşehir halkının sevgi ve saygısıyla, güveniyle 10 yıldır bu şehre en iyi hizmetleri yaptığımız inancındayım. Tabi biz kadere inananlardanız. Değerli Kırşehir halkı bize bu görevi verirse, hizmetlerimizin üzerine yenilerini katacağız” dedi ve CHP Kırşehir il yöneticilerine de 31 Mart seçimlerinde başarılar diledi.
CHP İl Başkanı Baran Genç te Kırşehir’de seçim çalışmalarına devam ettiğini, Kırşehir halkının sandıkta vereceği karara saygı duyacaklarını belirtti ve bütün partilere ve Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’ye başarılar diledi.
İşte Kırşehir’de seviyeli bir seçim sürecinin göstergesi olan bu ziyaret Kırşehir’de seçmenlerin de takdirini kazandı.

***

Anlayana…

Kendini vazgeçilmez sanan adam

Günün birinde bir doktora, gerginlik ve tedirginlikten şikâyetçi olan bir hasta gelir. Yapması gereken çok işinin bulunduğunu; fakat kendisinin rahatsız, işlerin ise beklemeye tahammülü olmadığını söyler.
Doktor ona sorar:
“Bu işleri başka biri yapamaz mı? Yahut bir başkası size yardımcı olamaz mı?”
“Onları yalnız ben yapabilirim. Bütün işler bana bakar.”
“Sana bir reçete vereceğim. Bu reçeteyi aynen tatbik edersen kurtulursun” diyerek, bir reçete yazıp verir. Adam reçeteyi eline alıp baktığında, hayretler içinde kalır.
Reçetede; her gün en az 2 saat işi bırakıp yürüyüş yapacaksın ve haftanın yarım gününü bir mezarlıkta geçireceksin diye yazıyor.
Hasta doktora sorar: “Yürüyüşü anladık ama; neden mezarlık?”
“Oraya gidip mezarlara bakmanı istiyorum. Orası kendilerini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur. Sen de onlar gibi mezarlığa gömülünce, kendinden başkasının yapmasına imkân olmadığını zannettiğin işlerin, başkaları tarafından da yapılmaya devam ettiğini göreceksin…”
Not: Kendilerini vazgeçilmez gören; hâlbuki orada, problem çözmek yerine problem olduğunun farkına varamayan insanlar için de, bu doktorun reçetesi geçerli değil mi?

***

Sevdiğim bir söz

Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref kazandırır.

La Edri