Kırşehir’in ekmeğinden mi suyundan mı anlayamadım gitti. Süleyman Efendi nasırından çektiği kadar Kırşehir de politikacısından çekti ne yazık ki… Kırşehir’in toprağından nedense çanak-çömlek olmuyor.

Kırşehir’in ekmeğinden mi suyundan mı anlayamadım gitti.
Süleyman Efendi nasırından çektiği kadar Kırşehir de politikacısından çekti ne yazık ki…
Kırşehir’in toprağından nedense çanak-çömlek olmuyor. Olsa bile tutmuyor, çabuk kırılıyor.
Kırşehir siyasi tarihine şöyle bir baktığınızda bugüne kadar seçip Meclis’e gönderdiklerimizden Kırşehir’e hizmet eden üç-beş milletvekilinden başka kimseyi göremezsiniz.
Çoğu da ikinci kez seçilme şansını kaybedince başka partilere kapağı attı. Sonunda silindi, unutuldu, gitti. Onlar geleceğini garanti altına alırken, Kırşehir ve Kırşehirliler hep kaybetti ne yazık ki…
Hatırlıyorum 1990’lı yıllarda SHP’ye Kırşehir üç milletvekili vermişti. O yıllarda DYP ile koalisyon ortaklığı vardı. SHP’nin 50’ye yakın milletvekilinden üçü de Kırşehirliydi. Sabri Yavuz, Hilmi Yükselen ve Coşkun Gökalp. Bu koalisyon hükümetinde SHP’den bütün illeri bakanlık koltuklarına otururken, sadece Kırşehir’in üç milletvekiline o koltuk nasip olmamıştı.
Neden?
Çünkü hiçbiri birinin bakan olmasını kabul etmediği için. Ne olurdu sanki bu üç milletvekilinden birisi bakan olsaydı da, Kırşehir biraz hizmet ve yatırım olsaydı. Ama dedim ya olmuyor Kırşehir’den…
Birbirimizi büyütmüyor, birbirimizi çekemiyoruz, küçülüp gidiyoruz.
Şimdi onlar, onlardan öncekiler ve sonrakiler Kırşehir seçmeninin sayesinde devletten milyarlarca maaş alıp, Kırşehir’e de gelemiyorlar ne yazık ki…
Kırşehir tarihe mal olmuş, demokrasi mücadelesi vermiş, namuslu, şerefli bir Osman Bölükbaşı gibi, yine kendi yöresinden, yine kendisinin yetiştirdiği rahmetli bir Memduh Erdemir gibi, yine Memduh Erdemir’in talebesi rahmetli bir Kâzım Çağlayan gibi milletvekillerini Kırşehir bugün daha çok arıyor. Bugün bunlar TBMM’de olsaydı Kırşehir’in çehresi kim bilir nasıl olurdu?
Bugün bakıyoruz AK Parti iktidarından iki milletvekilimiz var. Mikâil Arslan ve Salih Çetinkaya…
Üçüncü dönem seçilen Mikâil Arslan, Allah için görevini yapmaya çalışıyor. Proje üretiyor, bu projeleri bakanlık bakanlık geziyor ve hazırladığı bu projelere destek arıyor. Bir kısmını başarmış, bir kısmı da bütçeye aldırmış.
Geçmiş yıllara Kırşehir’e kazandırdığı hizmetler var Mikâil Beyin… Yollar, barajlar, okullar, yurtlar… İl ve ilçe merkezlerinde önemli hizmetlerinin olduğunu herkes biliyor.
Son yıllarda Kırşehir’de hangi hizmet ve yatırım varsa onun altında mutlaka Mikâil Arslan’ın imzasının olduğu ortada…
AK Parti iktidarında çevremizdeki bütün iller şöyle veya böyle faydalandı.
Kırşehir’de ise Mikail Arslan’ın sayesinde ekonomi açısından olmasa bile kamu yatırımları açısından az çok hizmet aldı.
Milletvekilimiz Salih Çetinkaya, Belediye Başkanımız Yaşar Bahçeci ve AK Parti İl Başkanı Mustafa Kendirli ile sürekli birlikteler. Birlikte hareket ediyorlar, birlikte çalışıyorlar. Bundan Kırşehirliler olarak çok mutluyuz ve geleceğimiz adına umutluyuz.
İki yıl önceye kadar nüfusu düşen Kırşehir’in küçük te olsa nüfusunun arttığını görüyor ve gelecek adına ümitleniyor. Ama şurası da bir gerçek ki Kırşehir’de iş potansiyeli olmadığı için genç beyinlerimiz, yani okuyanımız, yazanımız Kırşehir’den ayrılıyor, bir daha Kırşehir’e dönmüyor.
Geçtiğimiz hafta Milletvekili Mikâil Arslan’la görüşme imkanımız oldu. Kendisinden yaptıkları çalışmalar ve projeler hakkında bilgiler alırken, bir kez daha umutlandık, sevindik.
Kendisinin 2011 yılında Kırşehir’e kazandırdığı 300 yataklı Devlet Hastanesi’nin bugün yetersiz hale geldiğini bilen ve bunun için Kırşehir Devlet Hastanesi’ne ek 150 yataklı bir hastane yapılacağını, mevcut Diş Hastanesi’ni büyüterek gerçek bir hastaneye dönüştüreceklerini, hatta bugünkü Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Meslek Yüksek Okulu’nu da yıkarak burayı bir sağlık kompleksine dönüştüreceklerini anlatan Mikâil Arslan, tabi bununla da yetinmiyor. Eski SSK Hastanesi’nin yerine bir okul ve yurt kazandırmak için yaptığı girişim ve çalışmaları anlatıyor.
Yine Kırşehirlilerin biran önce yapılmasını bekledikleri Valilik Binası’nın da mevcut yerde yapılacağını, bugünkü Valilik binasının Milli Eğitim Müdürlüğü’ne tahsis edileceğini anlatan Mikâil Bey, Öğretmenevi’nin yıkılıp, bugünkü Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yerine, yanındaki Mehmet Akif Ersoy Lisesi’ni de kaldırarak devasa ve çok amaçlı termal bir Öğretmenevi’ni Kırşehir’e kazandırmayı hedefliyor.
Yine Kırşehirlilerin yıllardır beklediği Çevre Yolu Projesi’ne de bu yıl başlanacağı müjdesini veren Milletvekilimiz Mikâil Arslan, Tuzköy Havaalanı yolunun iyileştirme projesini de gelecek yıl yatırım programına aldırarak mutlaka hayata geçirileceği sözünü verdi.
Kırşehir’in olmazsa olmaz en önemli beklentisi olan Demiryolu Projesi’nin de 2018 yılı yatırım programına alınacağını ifade eden Milletvekili Arslan, Kırşehir ve ilçelerde devam eden bir çok yatırım ve proje hakkında bizleri aydınlattı.
Yine Milletvekilimiz Mikâil Arslan’ın Ahi Evran Üniversitemizin, Kırşehir’deki eğitim ve yurt sorunlarımızın, yol ve diğer altyapı sorunlarımızın çözümü için de çaba harcadığını, girişim yaptığını görüyoruz
Milletvekili Mikâil Arslan’ı dinledikçe, heyecanlanıyor ve umut doluyor insan.
Ama artık bunların projede kalmasını değil, hayata geçirilmesini bekliyor Kırşehirliler…
Şurasını da unutmuyoruz. 2015 yılı Kasım ayında seçilen Milletvekillerimiz Salih Çetinkaya ve Mikâil Arslan göreve seçildikleri günden bu yana ülkemiz pek çok badireler atlattı.
2015 yılını zaten seçim yılı olarak geçirdiğimiz için Milletvekillerimizden Kırşehirliler olarak hiçbir şey beklemedik, bekleyemezdik de zaten.
Ancak 2016 yılında Kırşehir için proje üreten, geçmiş yıllardaki yatırımların tamamlanması için kolları sıvayan ve bu konuda ortak çalışma yapan Milletvekillerimiz Mikâil Arslan ve Salih Çetinkaya’nın bu gayretleri tam hizmete ve yatırıma dönüştürülecekti ki ne yazık ki ülkemiz hain FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle sarsıldı.
Ülkemizi yönetenler tüm mesailerini bu darbe girişimini bertaraf etmek, devletimizi bu hainlerden temizlemek ve ülkemizi yeniden düzlüğe çıkarmak için gecelerini, gündüzlerine katarak çalıştılar. Halen de mesailerinin büyük bölümünü bu şerefsiz hainlerin ülkeye verdikleri zararlardan kurtarmaya çalışıyorlar.
2016 yılı da ülkemiz ve Kırşehir’imiz için zor ve sıkıntılı bir yıl oldu. İnşallah 2017 yılı yaralarımızın sarıldığı, yatırım ve hizmetlerin arttığı altın bir yıl olur.

***

Biraz da gülelim!

Rahmetli anneni görmeye gidiyorum
Bir askeri hava birliği, uçaktan paraşütle atlama talimi yapıyormuş. Sırası gelen asker, yüzbaşının "Atla!" talimatıyla uçaktan atlıyormuş.
Sıra Tekirdağlı Süleyman'a gelmiş, yüzbaşı emir vermiş:
- Atla!..
- Komutanım ben atlayamam!..
- Niye atlamıyorsun oğlum? Yoksa emre karşı mı geliyorsun!..
- Komutanım, emre karşı geldiğim yok. Bu gece rüyamda rahmetli annemi gördüm; "Uçaktan atlama, paraşütün açılmayacak!.." dedi.
- Hadi be, olur mu öyle şey? Ver senin paraşütü, al benim paraşütü!.. Hadi atla!..
Süleyman emre uyup atlamış ve yüzbaşının verdiği paraşüt açılmış.
Süleyman'ın peşinden yüzbaşı atlamış, ama Süleyman'dan aldığı paraşüt açılmamış. Yüzbaşı kurşun hızıyla düşüyormuş. Süleyman sormuş:
- Komutanım, nereye gidiyorsun?
Yüzbaşı da öfkeli bir şekilde cevap vermiş:
- Rahmetli anneni görmeye gidiyorum!..

***

Sevdiğim bir söz
“Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter.” Charles Bukowski