Gündemi meşgul eden o kadar çok konu var iken birde siyasetteki kalitesiz ve seviyesiz tartışmaları buna ilave etmek zorunda kaldık…
CHP Grup Başkan vekili Engin Özkoç, dün Meclis’teki basın toplantısında Sayın Cumhurbaşkanına bugüne kadar görülmemiş ve duyulmamış büyüklükte hakaretler yaptı.
Biz burada bunları yazacak değiliz, çünkü kalitemiz ve üslubumuz buna müsaade etmez!..
Özkoç’un konuşmasına dikkat ettim bu hakaretleri önünde duran kâğıttan okuyordu…
Yani birileri mi yazdırdı ya da yazdı da okudu diye aklıma gelmiyor değil.
Diğer taraftan hangi gerekçe ile olursa olsun bir devletin Cumhurbaşkanına hakareti (hem de ne hakaret) bir Türk vatandaşı olarak hazmedemedim, hatta kanıma dokundu.
Sakın bunu kimse siyasi olarak düşünmesin. Bu hakaret CHP'li, MHP'li, İYİ Parti’den seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olsa da tavrım aynı olurdu. Bundan kimsenin en ufak bir endişesi olmasın.
Bu yapılan hakaret aslında tüm cumhura yani halka yapılmıştır ve asla kabul edilemez.
Cumhurbaşkanı da insan Peygamber değil hatası da olacak, yanlışı da.
Elbette ki eleştiriler olacak ama bu kadar densiz bir açıklama ve üslup ile asla olamaz olamaz.
Vekil olmak insanlara soytarılık yaptırmayı gerektirmez. Adam gibi çık eleştirini yap, ama kimsenin bir devletin Cumhur reisine o sözleri söyleme hakkı olmaz, olamaz.
Bu büyük bir terbiyesizlik, hadsizlik ve kalitesizliktir.
CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dâhilinde mi oldu bu konuşma? Umarım öyle değildir. Eğer öyle ise durum daha da vahim bir hal alır. Yok, bilgisi dâhilinde değil ise bu vekil acaba kimin borazancılığını yapıyor?
Amaç CHP’yi bitirmek mi?
Kılıçtaroğlu’na karşı gizli bir plan mı var?
Ya da kaos çıkartıp ortalığı karıştırmak mı?
Ülkenin içinden geçtiği sürece dikkat edecek olursak Bahar Kalkanı Operasyonu başladığından beri birçok grup bir psikolojik saldırı içerisinde yer alıyor.
Yapılanların siyasetle, vekillikle hatta devlet adamlığı ile en ufak bir alâkası yok.
İdlib’te 33 şehit verdik vermeye de devam ediyoruz acaba bu odaklar bu durumdan memnunlar mı diye sormadan edemiyorum.
Değil 33 şehit bir tek vatan evladının saçının kılına değişmem dünyayı…
Birileri yine bir yerlerden düğmeye basmış olmalılar ki “şehitler tepesi boş kalacak”, “İdlib’te ne işimiz var?”, “savaşa hayır” sloganları atmaya başladılar.
Bu söylemleri ABD, Rusya, Avrupa ve aveneleri söylüyor ama kimse ABD’ye Rusya ve diğer şer örgütlerine “İdlib’te ne işiniz var?” demiyor ilginç…
Mehmetçiğimiz İdlib’te şehitler verirken, Türkiye Cumhurbaşkanına, ağza alınmayacak hakaretler ile ne yapılmaya çalışılıyor merak ediyorum.
Bu tür söylemler kimsenin işine uyaramaz sadece düşmanlarımızın işine yarar.
Peki, ne olmalı Sayın Kılıçtaroğlu derhal bu adamı (!) partiden ihraç etmeli ve Cumhur reisinden parti olarak özür dilemeli. Bu olmaz ise ne olur emin olun Kılıçtaroğlu’nun artık partide son günlerini yaşadığına şahit oluruz… Bunu yazın bir yere…
Kılıçtaroğlu’nu bitirmek isteyen yeni bir lideri ortaya atmak isteyenlerin başlangıç oyunu mu bu acaba?
Çok merak ediyorum dünya da başka bir ülke var mıdır devletinin cumhur reisine bu tür alçak sözler söyleyen…
CHP’li bazı Belediye başkanları, bazı milletvekilleri yurt dışında yaptıkları ziyaretlerde ülkemizi ve devlet başkanımızı karalayan, aşağılayan, hakaret eden sözler söylenildiğinde bu sözlere çok sert tepki gösterdiklerini duyduk şahit olduk.
Keşke Özkoç’ta kendi partilerinden olan bu insanları örnek alabilseydi.