Nasıl geçiyor yıllar farkında değiliz… Meteoroloji günlerdir uyarılar yapıyordu. Nisan’ın ilk günleri baharla yazı birlikte yaşamıştık.

Nasıl geçiyor yıllar farkında değiliz…
Meteoroloji günlerdir uyarılar yapıyordu.
Nisan’ın ilk günleri baharla yazı birlikte yaşamıştık.
“Nisan yağmurları geliyor” diyordu Meteoroloji.
Hafta sonu bekledik durduk, ne yağmur yağdı, ne de fırtına oldu.
Tam da bugünlerde, yani Nisan’ın ilk günleri…
Genelkurmay’dan bir açıklama yapıldı:
“Demokrasiye bağlıyız, darbe yapmayacağız.”
İyi düşünmüşler, iyi dediler.
Kim demiş ki onlara “darbe yapacaklar” diye?
Herkes lâf bulamıyor, yeni icatların peşindeler.
Hem onlara sormak lâzım, darbe yapacak haliniz mi var?
Bütün bu lüzumsuz lâflar enine, boyuna sürdürüldü.
İşine gelen, geldiği gibi attı, tuttu, yorumladı.
İşte böyle bir açıklamadan sonra yurt dışında ve Türkiye’de canlı bombalar yükselirken…
Avrupa Birliği Türkiye’nin başına Avrupa’daki mültecileri sardı: “Size biraz para verelim, siz iyi bakarsınız” diyerek Avrupa’da bilmem ne kadar, bilmem ne uyruklu mülteci varsa başımıza sardılar.
Türkiye Ortadoğu ülkelerinin başkenti oldu sanki.
Ülkenin her tarafı Iraklı, Suriyeli, bilmem nereden gelen yabancılarla dolduruldu.
Rezil ve rezalet bir ortam giderek çoğalıyor.
Kırşehir’in cadde ve sokakları, parkları bu yabancı uyrukluların istilasına uğradı. Kırşehir’in kendi insanları bu nedenle cadde ve parklara gidemiyor korkudan…
Türk insanı düşene yardım eder, ama bu kadar da olmaz.
Zira kendi insanı açlık sınırında yaşarken, “maddi kaynak alıyoruz” diyerek başkalarına veremez, peşkeş çekemez.
Darbe söylentileri, mülteci sorunları, canlı bombalar derken, bir de MHP’de kılıçlar çekildi.
Kurultay için mahkeme karar verdi. “Kurultay yapılacak, kayyum heyeti atandı”
Partinin başına yapışmış olanların sesi yükseldi:
“Kurultay istemezük. Bir üst mahkemeye gideceğiz. Hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğiz!”
İster bir üst mahkemeye itiraz etsinler, isterse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürsünler. Yapsınlar yapacaklarını. Nasıl olsa partiyi barajın altına getirdiler.
İşte MHP’lilerin demokrasi anlayışı buymuş meğer.
Birbirlerine inanmayan, birbirlerine saygı duymayanların yönettiği bir partiyi iktidara kim getirir ki?
Eğer ülkenin geleceğini düşünselerdi MHP böyle mi olurdu?
Küçük olsun, benim olsun hesabı içinde, tutma insanlarla parti bu hale düşürüldü.
Bir daha ki seçimde bu lider ve ekibiyle göreceksiniz kesinlikle barajın altında kalacaktır.
Neden mi diyorsunuz?
AKP’nin payandası olmuş, MHP ülküsünden uzaklaşmış, iktidara gelmek istemeyen, bunun için de her şeyi yapan MHP’ye kim, niye oy versin ki?
Her konuda iktidarın yanında. Böyle olmasalardı AKP’liler Devlet Bahçeli ve yandaşlarından memnun olurlar mıydı? Çünkü onların da işine geliyor MHP’nin böyle tabela partisi konumunda olması.
MHP’nin tepesinde kurultay mücadeleleri verilirken, bizim Kırşehir MHP İl Başkanı Arif Ekici ne yapar?
O da etliye sütlüye karışmadan vaziyeti idare ediyor.
Yarın Meral Akşener partinin başına geçsin, Arif Ekici herkesten önce kim bilir onun yanında yer alır. Devlet Bahçeli’yi çoktan bırakır.
Ya bir de ülkemizi derinden etkileyen, Karaman’da patlayan ve pek çok ilde ortaya çıkmaya başlayan sapıkça olaylar var.
Türkiye nereden nereye geldi?
Tecavüzcü, tacizci, kim varsa tek tek ortaya çıkmaya başladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanıyla CHP’liler arasındaki eleştiri ahlak sınırlarını aştı. Bu eleştiri kavgalarına Cumhurbaşkanı’na Başbakana, bakanlara kadar yayıldı. Küfürler, hakaretler, artarak devam ediyor.
Yurtlarda, pansiyonlarda, okullarda öğretmenin öğrencisine, taciz, tecavüz olayları giderek artarken, bu millet te aval aval seyrediyor, dinliyor.
Ne acı ve utanç verici ki Kırşehir’de de böyle sapıklıklar ortaya çıktı. Böyle bir iddiaya ilin valisi ne diyor, ne yapıyor? Olaya adı karıştığı iddia edilen iki-üç kişinin görevden alınmasıyla bu işlerin düzeleceğini kimse düşünmesin.
Türkiye’de taciz ve tecavüz olayları patlak verdi ya, kim bilir iftiracılar da devreye girmiş olabilir. Yani birileri sevmedikleri kişilere böyle iftiralar atarak lekelemeye, işinden etmeye çalışabilir. Buna da dikkat etmek gerekir.
Gelelim bir de şu cemaat ya da FETÖ örgütüne…
Ülkemizde bu kadar olumsuzluklar yaşanırken, geçen hafta aralarında Kırşehir’in de olduğu bazı illerde Fethullahçı Cemaat örgütünün ev ve işyerlerine karşı operasyonlar düzenlendi.
Sabah 05.00-06.00 saatleri arasında yapılan baskınlara giderken Kırşehir polisi bazı mahalle muhtarlarını da yanlarında götürmüş. Yine bu arada Fethullahçılara ait okul ve dershanelere il konuldu, kayyum atandı.
Kim haklı, kim haksız bilemez olduk.
Dileğimiz özgürlükçü, demokrasimizin sürmesidir.

12.04.2016