Yıllar sonra Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin takımı Belediye bünyesine dahil etmesi ile önce Bölgesel Amatör Lig’te şampiyon olup 3. Lig’e yükselen Kırşehir Belediyespor, şimdi de mücadele ettiği 2. Grup’ta şampiyonluk hesapları yapıyor.
Geçtiğimiz hafta İstanbul’da ilk yenilgisini Erokspor karşısında alan yeşil-beyazlı ekibimiz gerçekten kaliteli futbolculardan kurulu bir takım. Sezon başından bu yana grubunda şampiyonluk hesapları yapan Orduspor, Vanspor gibi takımlara deplasmanda yenilmemişti ama yine iddialı ekiplerden Erokspor karşısında ligteki ilk mağlubiyetini alması bizleri üzmüştü.
İşte hafta sonunda yine grubunda şampiyonluk hesapları yapan Düzcespor karşısında da tek golle de olsa aldığı galibiyet bizleri yeniden iddialı konuma getirdi ve averajla puan cetvelinde ikinci sıraya getirdi.
Elbette alınan galibiyet güzel, sonuç güzel. Ama oynanan futbol bizi pek fazla tatmin etmedi doğrusu.
Oyunun geneline baktığımızda ortaya konulan futbol bize gelecek adına umut vermedi. Maça iyi başlayan konuk Düzcespor ilk 20 dakikada bizden daha üstündü. Bu dakikadan sonra biz oyuna hakim olduk ve üst üste pozisyonlara girdik. Ama bu fırsatları değerlendirebilseydik bu maçın sonucu daha farklı olabilirdi. Gol gecikince sıkıntı yaşadık. Tabi maçın Mersin bölgesi hakemleri iki net penaltı pozisyona es geçmesi de bizi sıkıntıya itti.
Allah’tan ki ikinci yarıda oyuna giren Fırat Aras’ın 86. dakikada attığı golle altın değerinde üç puanı hanemize yazdırdık.
Elbette zirveye oynayan bir takımız. Her takım da buraya önce beraberlik için geldiği için katı savunmaya geçiyor, kontrada gol bulmanın hesaplarını yapıyor. Ama biz eğer bu ligte zirveden kopmadan şampiyonluk hesapları yapıyorsak, kazanmak zorunda olduğumuz bilinciyle sahada varımızı, yoğumuzu ortaya koymalıyız.
Orta sahadan forvete top taşıyamıyoruz. Sürekli geriye oynarsak, gol bulma şansımız olamaz. Forvetteki gol silahımız Sinan her ne kadar ağır gibi gözükse de kendisine atılacak toplarla rakip kalede her an tehlike yaratıyor. Nitekim de bu maçta orta sahadan sadece kendisine bir top atıldı, o da net bir penaltıya neden oldu. Ama hakem bu pozisyonu ya süzemedi, ya da penaltıyı veremedi.
Yani biz orta sahayı güçlendirip, bal yapmaz arı gibi sürekli bir geri, bir sağ, bir sol diye pas yaparsak, rakibin baskısı ile hem gol bulamayız, hem de yapacağımız bir hata ile golü kendi kalemizde görürüz.
Bu konuda Teknik Direktör Selahaddin Dinçel, orta sahayı güçlendirmeli ve sürekli forvete top taşımanın çalışmasını yapıp, futbolcularını aşılamalı.
Biz bunu yaparsak, hangi rakip olursa olsun hepsini rahatlıkla yener ve bu ligte şampiyonluğun adayı bir takımı oluruz.
Kırşehir Belediyespor’un evindeki tüm maçlarını izledim. Adıyamanspor karşısında oynanan futbola bakıyorum, bir de Düzcespor karşısındaki futbola. Arada dağlar kadar fark var. Koşan, pres yapan, mücadele eden, kanatları ve forveti destekleyen orta sahayı arıyorum dersem sanırım abartmamış olurum.
Tabi bir takım her zaman aynı güzel futbolu oynayacak diye bir kaide yok. Zaman zaman düşüşler yaşanabilir. Her futbolcudan da her maçta aynı mücadeleyi beklemek olmaz. Ama bir takımda 4-5 futbolcu gününde olmayınca kazanmakta da böyle zorlanıyoruz.
İşte her şeye rağmen alınan galibiyet çok güzel. Ama biz tesadüfi gollerle maç kazanmak değil, güzel futbol ve mücadele ile üç puan almak istiyoruz.
Rakiplerimizin puan kaybettiği bir haftada aldığımız üç puanla grupta averajla ikinci sıraya yükseldik. Altındağ Belediyespor’u da yenerek çıkışımızı sürdürmek dileğiyle...