Kırşehir’in içine düştüğü şu çaresizliği, sahipsizliği nasıl yazsam, nasıl dile getirsem bilemiyorum. Boşuna üzülüyorum ama yine de yazacağım.

Kırşehir’in içine düştüğü şu çaresizliği, sahipsizliği nasıl yazsam, nasıl dile getirsem bilemiyorum. Boşuna üzülüyorum ama yine de yazacağım.
Kırşehir demek, Pir Ahi Evran-ı Veli demek.
Kırşehir demek, gök bilimleri medresesi Cacabey demek.
Kırşehir demek, Türkçe yazıp, Türkçe konuşan Aşık Paşa demek.
Kırşehir demek, Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli demek.
Kırşehir demek, Osmanlı’nın temelini atan Şeyh Edebali demek.
Kırşehir demek, yiğit siyasetçi Osman Bölükbaşı demek.
Kırşehir demek şair-yazar-hukukçu Celâl Tekiner’in kutsal kenti demek.
Kırşehir demek, ünlü bozlakçı Neşet Ertaş demek.
Kırşehir daha başka neleri ile tanınıyor, biliniyor?
Kırşehir tarihini incelediğimizde görüyoruz ki belki hiçbir ile nasip olmayan değerlere sahibiz.
Ama nedense Kırşehir bu değerlerinden hiçbir zaman yararlanamadı. Faydalanmak için girişimler başlatmadı. Terkedilen kaderini değiştiremedi nedense…
Öncelikle hatırlatmalıyım ki, Kırşehirliler birlik ve beraberlik içinde olmadılar, olamadılar. Bu yüce değerlerimize sahip çıkıp kıymetini bilmediler, bilemediler. Halen de bu durum aynen devam ediyor.
Kırşehir’in üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi. Öyle olmasa idi bugün Kırşehir böyle olur muydu? Kırşehir bu duruma mı düşerdi?
Konya Hazreti Mevlana ile Dünya’nın tanıdığı bir kent olarak bugün turizmde, sanayide ve her alanda en üst seviyelerde.
Yanı başımızdaki Nevşehir, eski ilçemiz Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli ile yılın her mevsimi yüzlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği, ziyaret ettiği, gezip gördüğü milyonlarca lira döviz bıraktığı gözde turizm kenti Kapadokya…
Antalya’dan çıkan turist kafileleri bir gece Konya’da konaklıyor. Konya’yı geziyor, Mevlana’yı ziyaret ediyor, otellerde kalıyor, para harcıyor. Ertesi gün Aksaray’a gidiyor. Burada da önce yol üzerindeki Sultan Hanı’nı gezip görüyorlar, Ihlara Vadisi üzerinden Nevşehir’e geçiyor. Burada Kapadokya’nın büyüsüyle birkaç gün konaklıyorlar. Geziyorlar, görüyorlar, para harcıyorlar. Ve buraya da milyonlarca lira döviz bırakıyorlar. Oradan ver elini Kayseri… birkaç gün de burayı geziyor, dolaşıyor, döviz bırakıyorlar. Dönüş Kayseri’den aynı güzergahı takip ediyor. Yani Konya, Aksaray, Nevşehir, Kayseri… Amacına ulaşıyor. Kalkınıyor, sanayileşiyor, nüfusu düşmüyor, göç alıyor bu iller…
Tarih ve kültür şehri diye övündüğümüz Kırşehir burada nerede?
Bizim Kesikköprü Kervansaray Hanı nedense kapalı! Kim açacak turizme?
Kırşehir’in adını okunmuyor, ne yazık ki bir el de buraya dokunmuyor.
Kırşehir Ahilikten…
Kırşehir Cacabey’den…
Kırşehir Aşık Paşa’dan…
Kırşehir Şeyh Edebali’den…
Kırşehir ozanlarından…
Kırşehir adından neden tanınıp, bilinmiyor, kalkınmıyor, sanayileşmiyor, nüfusu düşüyor, göç almıyor?
Kırşehir'in siyasîleri neden Kırşehir'e hizmet getirmiyorlar, eserler bırakmıyorlar? Yalan söylüyorlar. Verdikleri sözleri yerine getirmiyorlar, Kırşehir'in üzerinden siyaset yapıyorlar.
Küçük ve basit işlerle kendi günlerini dolduruyorlar, Kırşehir’in kaderiyle oynuyorlar!
4 yıldır Kırşehir’e doğru dürüst hizmet getiremeyenler, bir çivi çakmyanlar, yeni bir projeyi hayata geçiremeyenler, birkaç resmi kurum binası projesiyle bugün siyaset yapıyorlar, bugün yeniden aday olmanın hesapları içinde.
Yazık ediyorlar Kırşehir’e...
Güldürüyorlar kendilerini...
İşte Kırşehir’in komşu illerle il genelindeki nüfusu:
Kırşehir: 222 bin…
Nevşehir: 286 bin…
Yozgat: 432 bin…
Aksaray: 385 bin…
Niğde: 344 bin…
Kırıkkale: 271 bin…
Kayseri: 1 milyon 323 bin…
Konya: 2 milyon 200 bin…
Vay sahipsiz Kırşehir vay…
Kırşehir’in iktidar milletvekilleri hani hizmet getiriyordunuz?
Hani eserler bırakıyordunuz?
Hani göçü tersine çevirecektiniz?
Hani Kırşehir’in kaderini değiştirecektiniz?
Hani Kırşehir’i cazibe merkezi haline getirecektiniz?
Hepsi yalan , hepsi yalanmış meğer! Hepsi masalmış!
Şimdi yine karşımıza çıkıyorlar, yaptıklarını, yapacaklarını sıralıyorlar, utanıp sıkılmadan!
Sayenizde her yıl biraz daha küçülüyor Kırşehir…
İki milletvekilinden de olacağız bu gidişle…
İki milletvekilinden ne hayır gördük! Kırşehir’i Meclis’te bir kişi temsil etsin yeter!
Hani nerde Kırşehir’in il yöneticileri, bürokratları?
Kırşehir’in turizm il yöneticileri yıllardır uyuyorlar. Kırşehir’e hiçbir turistin gelmediğinin hesabını niye sormuyorlar?
Hani nerde Kırşehir’deki sözde sivil toplum kuruluşları?
Hani nerde Kırşehir’in adını kullanarak kurdukları vakıf ve derneklerin başkan ve yöneticileri?
Hani nerde Ebusuud hazretleri gibi dolaşan kırmızı yüzlüler?
Hani nerde eşraf geçinen nesilleri tükenmişler?
Hani nerde etliye, sütlüye karışmayan, kaçak güreşip zuladan yaşayanlar?
Hani nerdesiniz sözde Kırşehir’i sevenler?
Hani nerde yaptığınız hizmetler?
Neden Kırşehir’in adını, Ahiliğimizi kullanarak siyaset yapıyorsunuz.
Ahiliğimizi geçim kaynağı yapanlar utanmıyorlar, sıkılmıyorlar. Allah’tan da korkmuyorlar! Pişkin pişkin duymazdan geliyorlar. Oysa onlara neler diyorlar biliyor musunuz?
Eğer Kırşehir’i seviyorsanız yeter artık Kırşehir’i örselemeyin, kendine bırakın!
Yazık oluyor Kırşehir’e…
Yazık ediyorsunuz bu kente…
Nüfus cüzdanında Kırşehir yazan Kırşehirliler, doğruları söyleyip gerçekleri dile getirmediğiniz sürece bir Kayserili gibi, “Kayserimiz”, bir Konyalı gibi “Konyamız” demediğiniz sürece Kırşehir hep kaybetmeye devam edecektir.
Kırşehir’de yaşayan herkes elini taşın altına koymalı, herkes “Kırşehirimiz” demeli, herkes bu tarihe kente sahip çıkmalıdır. Mecburdurlar!
İşte yine cüce politikacılar meydanlara çıktılar, kendinden büyük laflar ediyorlar. Amanın Kırşehir’i ne kadar çok seviyorlarmış.
İktidar partisinin milletvekilleri “Kırşehir’e hızlı tren getireceğiz!” diyorlar. Siz inanıyor musunuz Kırşehir’e hızlı tren geleceğine…
Oy uğruna nelerimiz feda ediliyor görüyorsunuz işte…
Bizim Kırşehir’in hızlı trene ihtiyacı yok, göçü durdurun yeter! Gülünç duruma düşmeyin!
Cumhurbaşkanı’ndan Başbakana, milletvekilinden belediye başkanına kadar söz vermişlerdi ne oldu çevre yolu!
Bırakın çevre yolunu da ne oldu Makissos Oteli ile Grand Hotel Terme’yi birbirine bağlanacağı söylenen yol!
Yalanlarınıza öyle kanıksadık ki yalanlarınızı da unuttuk!
İşte Kırşehir’in hazin durumu…