ATATÜRK İNÖNÜ’YÜ TERCİH NEDENLERİ
1923 yılında Atatürk’ün Başbakanlık için İnönü de karar kılmasının sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:
1) İnönü M. Kemal’in önderliğini kabul ediyordu.
2) Son derece çalışkan ciddi bir devlet adamıydı.
3) Cumhuriyet devrimlerine en az M. Kemal kadar inanıyordu. Atatürk teferruatla fazla ilgilenmezdi, onun dışında hükümeti İsmet Paşa’ya orduyu da Fevzi Paşa’ya emanet etmişti. Atatürk İsmet Paşa’yla şark hizmetin de birlikte çalıştı, burada arkadaşını tüm meziyetleriyle ve kusurlarıyla tanıma fırsatı buldu. M. Kemal insan sarrafıydı gerek siyasi hayatta gerekse askerlikte İsmet Paşa’dan sonuna kadar faydalandı. Ufak tefek kusurlarında çok itti hatlı ve nazik müdahalelerde bulunurdu. M. Kemal tam bir insan sarrafıydı, insanları kusurları ve meziyetleriyle tanıdıktan sonra görev verirdi. İnönü, M. Kemal’in otoritesini kendi menfaatleri için kullananlarla sonuna kadar mücadele etti, İnönü düşmanlığı da çoğunlukla bundan kaynaklanır. İsmet Paşa, Atatürk sofralarının en itibarlı konuğuydu, onun yeri ayrıydı. En çok merak edilen konulardan biri de Atatürk’ün son yıllarında İnönü’yle yaşadığı kırgınlıktır. İnönü Atatürk’ün en sevdiği devlet adamıdır. Atatürk ile yıllarca uyum içerisinde çalışırlar. İlk başbakanımız Mustafa İsmet, Malatya'ya yerleşmiş eski bir Türk ailesi olan Kürüm oğullarındandır. Hacı Reşit Bey ile Cevriye Hanımın oğludur. 24 Eylül 1884’te İzmir'de doğmuştur. Evli ve üç çocuk babasıdır. Babasının görevi nedeniyle Sivas'ta ilkokula başlamış, 1892’de Askeri Rüştiye'ye girmiş, 1895’te okulu bitirmiş, Sivas Mülkiye İdadisinde (lise) öğrenimine devam etmiştir. 31 Temmuz 1897’de babasının İstanbul'a tayini nedeniyle Harp okulunun lise kısmını kaydolmuştur. 14 Şubat 1901’de Topçu Harbiye sınıfına girmiş, 1 Eylül 1903’te okulu birincilikle bitirmiş ve Topçu Mülazımı (Teğmen) olmuştur. Okuldaki başarısı nedeniyle Erkânı Harbiye (Kurmay) sınıfına ayrılmış ve burayı da birincilikle bitirerek altın Maarif madalyası almıştır. 1903’te Harp Akademisine girmiş ve 26 Eylül 1906’da sınıfının birincisi olarak Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile mezun olmuştur.
2 Ekim 1906’da Kurmay Yüzbaşı olarak Edirne'de Ordu Merkezinde ilk görevine başlamış ve Sahra Topçu 8. Alay 3. Bölük Kumandanı olarak görevine devam etmiş, 7 Kasım 1908’de Kolağası rütbesine yükselmiş ve Edirne 2. Tümenin Kurmaylık görevine getirilmiştir.
26 Şubat 1910’da İmam Yahya'ya karşı Hükümet tarafından harekete geçirilen Yemen Mürettep Kuvvetlerinin Kurmaylığına atanmış, İmam Yahya ile yapılan görüşmelere katılmış ve gösterdiği başarılar nedeniyle 26 Nisan 1912’de Binbaşılığa yükseltilmiştir. 25 Şubat 1913 tarihine kadar Yemen'de Genel Kuvvetlerin Kurmay Başkanlığı görevinde bulunmuştur.
Balkan harbinin çıkması üzerine İstanbul'a çağrılmış, 11 Nisan 1913’te Büyük Karargâhı Umumi I. Şubesinde, 8 - 29 Eylül 1913’te Bulgar delegeleri ile İstanbul'da Barış görüşmeleri ile görevlendirilmiştir. 15 Aralık 1913’te Genel Kurmay 3. Şubesinde görevlendirilmiş, 2 Ağustos 1914’te ilan edilen genel seferberlik ile I. Ordunun Kurmaylığına atanmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun 11 Kasım 1914’te savaşa katılmasından sonra 29 Kasım 1914’te Kaymakamlığa (Yarbaylığa) yükseltilmiştir. 1914’te Başkomutanlık Genel Karargâhı I. Şube Müdürlüğüne atanmış, 16 Ağustos 1915’te Gümüş Harp Liyakat Madalyası kazanmış, Umumi Karargâhta bir yıl bulunduktan sonra cephede görev istemiş, 2 Ekim 1915’te II. Ordunun Kurmay Başkanı olmuş ve 14 Aralık 1915’te Miralaylığa (Albaylığa) yükselmiştir. 30 Aralık 1916’da II. Orduya bağlı 4. Kolordu Kumandanlığına atanmıştır.
12 Aralık 1916’da Kafkas cephesindeki yararlıkları nedeniyle altın harp madalyası almış, 1 Mayıs 1917’de Filistin cephesindeki 20. ve 19 Haziran 1917’de 3. Kolordu Komutanlıklarına atanmış, 20 Eylül 1917’de 7. Orduya bağlı 3. Kolordu Kumandanı iken Atatürk'ün Başkomutanlığa verdiği önemli raporun hazırlanmasında rol oynamıştır.
4 Ağustos 1919’da Kolordu Komutanlığı yetkileri ile Askeri Şura üyeliğine ve Muamelatı Umumiye Müdürlüğüne atanmış ve 8 gün sonra bu görevinden alınmıştır.
8 Ocak 1920’de ilk defa Anadolu'ya geçmiştir. Davet üzerine İstanbul'a dönmüş, 16 Mart 1920’de İstanbul'un İşgali üzerine tekrar Anadolu'ya geçmiştir.
25 Nisan 1920’de seçilen geçici yürütme kurulunda Atatürk tarafından kendisine bir görev verilmiş ve 3 Mayıs 1920’de kurulan ilk İcra Vekilleri Heyetinde Genel Kurmay Başkanı olmuştur. İnönü, Edirne'yi seçerek Büyük Millet Meclisine Edirne Millet Vekili olarak girmiştir.
8 Kasım’da Garp Cephesi Komutanlığına (Genel Kurmay Başkanlığı görevi üzerinde kalmak üzere) atanmış, Çerkez Etem kuvvetlerini tasfiye etmiş, 10 Ocak 1921’de I. İnönü zaferini kazanmış ve Tuğgeneralliğe yükseltilmiş, 31 Mart 1 Nisan 1921’de II. İnönü kazanmıştır. 1921’de Fevzi Çakmak'ın Genel Kurmay Başkanlığına getirilmesi ile sadece cephe komutanlığı ile görevlendirilmiştir.
10 Kasım 1921’de Garp Cephesi Kuvvetleri, iki Ordudan meydana gelmiş ve Ordular grubu halinde İsmet Paşanın Komutanlığına verilmiştir. 9 Eylül’de kazanılan zafer üzerine rütbesi Ferikliğe (Korgeneralliğe) Yükseltilmiştir.
03-11 Ekim tarihleri arasında Mudanya'da Mütareke görüşmelerini sürdürmüş ve anlaşmayı imzalamıştır. 26 Ekim 1922’de Edirne Millet Vekili sıfatıyla Dışişleri Bakanı olmuş ve Lozan Konferansına heyet Başkanı olarak katılmıştır. I. Lozan Konferansı 4 Şubat 1923’te kesilmiş, II. Lozan Konferansı 23 Nisan 1923’te başlamış ve 24 Temmuz 1923’te Barış Anlaşması imzalanmıştır.14 Ağustos 1923 tarihinden 5 Mart 1924 tarihine kadar ikinci defa Malatya Milletvekili olarak Hariciye Vekili olmuş ve 30 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyetinin ilk Başbakanı olmuştur. 20 Kasım 1924’te Başbakanlıktan çekilmiş ve 5 Mart 1925’te ikinci defa başbakan olmuştur. (DEVAMI VAR)