Gün geçmiyor ki, her gün yeni bir imam skandallarıyla geçiriyoruz hayatı. Kokain satan imam.

Gün geçmiyor ki, her gün yeni bir imam skandallarıyla geçiriyoruz hayatı.
Kokain satan imam.
PKK'lı imam.
Yeğenine tecavüz eden imam.
Camii de gay fantazisi yapan imam.
Giyim mağazasında kıyafet çalarken yakalanan imamın karısı.
Sandık başkanlıyken suçüstü yakalanan imam.
Karısına fuhuş yaptıran İmam.
Yetmedi, 15 Temmuz'da ülkemizin milli egemenliği ve bağımsızlığına darbe yapmaya kalkışan imam gerçekleriyle rezil bir hayatın sancıları içinde yaşıyoruz.
Yukarıda bir bir not edindiklerim, ülkemizin çeşitli şehir ve bölgelerinde yaşanan skandallar.
Dini sömürerek toplumun nasıl uyuşturulduğu ve toplum değerlerine nasıl neşter vurulduğu ortadır.
Adem ile Havva'ya çirkin hikayeler yazanlar,
Tarihte alevi toplumlarını ''mum söndüler''le yok etmeye çalışanlar,
Türkiye'nin siyasal kaderini toplum beyinlerini, üfürüklerle, tükürüklerle, imanın saflığıyla uyuşturmaya çalışan bu böcek sürülerinin, daha da ileriye giderek tarih içerisinde Adnan Menderes'in kapattığı camilerin, ''camileri kapattılar'' tellallığıyla ihaleyi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına yıkmaya çalıştıklarını hatırlatmak isterim.
Yine, bu zulüm ordusunun Milli Mücadele ve Atatürk devrimlerine karşı çıktıkları, karşı çıkanların başında ise, Tokatlı Mustafa Sabri'nin olduğunu ve bu Şeyhülislamın Atatürk için ölüm fetvası çıkardığını hatırlatmak isterim. Yetmedi Tokat'ta açılan Anadolu İmam Hatip Lisesine Şeyhülislamın adının verildiğini ve vatanseverlerin itirazları tabelayı yeniden isimlendirdiklerini hepimiz biliyoruz.
Atatürk'e, bu ülkenin kimi gözbebeği aydınlarına “dinsiz!” diyenlere bakın hele, cennete gidip gelmişler de adam olmuşlar vesselam!
Yokluk ve yoksulluk içinde emperyalizmi dize getiren ve bizlere ulus olmaya bahşeden atalarımıza, akla mantığa sığmayacak itham ve dedikodularda bulunulması esasen günahken, esrar, tecavüz, terör örgütü, vatan hainliği, cinsel fantezi işine bulaşmış bu böcek sürülerinin çıkıp bize günahtan, cehennemden, imandan ve müminlikten bahsetmesi çıldırtıcı.
Niçin bunları yazıyorum.
Herkesin günahı sevabı kendisini ilgilendirir. Lakin, bu ülkede toplumu yaralayan din hareketleri ve arsız Atatürk girişimleri hepimizi ilgilendirir.
Kırşehir’de de, namazcı, niyazcı, imam geçinip, hırsızlık, hain FETÖ’ye yataklık, pavyon alemi, yanı başındaki kadınlara ensest duyanları da biliyoruz. İsterdim ki, Allah'ın yolunda leke düşürmeden yürüyebilseniz.
Dış güçlerin özellikle tarihten bu yana İngiliz düşmanları tarafından kullanılan bu karakter yoksunlarının, Türkiye toplumunun ve Atatürk'ün gözden düşürülmesi, tartışmasız bir gerçektir.
İngiltere’nin bu zavallıları kullanmak yolu ile Musul'da hedeflerine ulaşmak için ülkemizde ayrılıkçı hareketlere destek vermiş, öte yandan Mustafa Kemal'in başarılarını engelleyecek hain planlar uygulamışlardır. Bu planda, en kolay yol olan din yolunu kullanmışlar, Atatürk'ü ve onun mücadelesini din düşmanlığı ve Kürt düşmanlığı olarak nitelendirmişlerdir.
Sonuç olarak, her türlü inanç ve görüşe saygılıyız diyen Atatürk'ü karalamaya, lekelemeye çalışan böcek sürülerine bakın hele, hiç gazete manşetlerinden inmiyorlar.
Kokaini sat, teröre yataklık et, yeğenine tecavüz et, eşini pazarla, sonra çık bu topluma, ülkeye ve Atatürk'e ihanet et.
“Bir kez iman yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin, yüzün yumaz değil...''