2024 yılının ilk ayındayız, hükümet sene başında işçiye, memura, asgari ücretliye, emekliye yüksek oranlı zam yaptığı ile övünüyor.
Yine, SSK ve Bağkur emeklisine verilen zammın yetersizliğinden dolayı gelen olumsuz tepkilere karşı iki kez daha zam yapıldı. Zamlı maaşlar ödenmeye de başladı, iyi ama yaşam pahalılığı öyle hızlı artıyor ki, enflasyon da bir hayli yüksek, hal böyle olunca da ücretlere verilen zamlar henüz cebe girmeden eriyip gidiyor.
Toplumun her kesiminden insanların sesleri artık yükselmeye başladı, zira yüksek maaş alanlar bile geçim sıkıntısından söz eder oldular. Her gün her ürüne zam üstüne zam geliyor. Hal böyle olunca da maaşların düşük kaldığından şikâyetler artıyor. En fazla şikâyet de emekli kesimden gelmekte, daha belirgin bir şekilde ifade etmek gerekirse, emekliler şu anda toplumun en zorda olan kesimi. Adeta açlık sınırının altında yaşıyorlar. Emekli bir yurttaşımız, geçim sıkıntısı çektiğinden dolayı da bulabilirse, gücüde yeterse ek iş yapmak zorunda kalıyor.
Günlerce, çalışan memur kesimiyle, işçiyle, asgari ücretli ile, emekli ile, ev kadınıyla, öğrenciyle, tarım işçisi ile görüşüyorum konuşuyorum, evet tüm bu saydıklarımızın hiç biri memnun değil. Her bir insan hayat pahalılığından dert yanmakta ve geçinmenin her geçen gün güçleştiğinden söz etmektedirler.
Pahalılık, yüksek enflasyon, tüm ürünlere sürekli gelen zam üstüne zam ne zamana kadar devam edecek bilen yok, bu filmin sonu nasıl bitecek kestirmek doğrusu çok güç.
Kırşehir’de ve memleketin her yerinde en düşük ev kirasının beş bin lira olduğu, mutfak giderlerinin de bir o kadar olduğu bir düzende on bin lira emekli maaşı alan bir insan nasıl geçinir, ne yer, ne içer, nasıl yaşar doğrusu bilim insanlarının araştırması gereken bir durum olsa gerek.
Öyle, vatandaşımızı enflasyonu ezdirmedik, ezdirmiyoruz sözlerinin pek de inandırıcılığı yok. Vatandaş öyle bir eziliyor ki, hem de ezim ezim eziliyor.
Vatandaşın cebine giren para yok, rahatça harcama yapılamıyor, her vatandaşımız her istediğini her zaman alamıyor maalesef.
Esasında milletimiz çok fazla da bir şeyler istemiyor ki!
Hayat pahalılığına bir son verilmesini istiyor.
Hayatın normal akışı içinde ihtiyaç duyulan yaşamsal giderlere karşı dengeli gelir elde edebilmek istiyor.
Toplumsal barışın sağlanmasını istiyor.
Tüm alanlardaki kamu hizmetlerinden eşit yararlanmak istiyor.
İşi gücü olmayanlar iş istiyor.
Asıl bu millet adalet istiyor.
Hepsi insan için, insanca yaşamak için, tüm bunları yerine getirmek doğruları yapmak siyasal iktidarın yetkisinde, yapan yok ama bozan çok…