Dostluk ve kardeşlik zaman ve mekân tanımayan, hayatın zorlu anlarında sığınılan bir limandır. Dostlar, iyi ve kötü günde birbirlerinin yanında olur, birbirlerini destekler ve güçlendirirler. Dostluk, kardeşlik, saygı, anlayış ve güven üzerine kurulursa ne sel ve ne de yel kardeşleri birbirinden koparamaz. Gerçek dost, gözyaşlarını gören ilk kişidir. Dostluk, iki insan arasında sıradan bir ilişkinin çok üzerinde, derin bir saygı ve sevgiyi ifade eder. Dost, her türlü söz ve eyleminden dostuna sadakatle bağlıdır. Sözünde durur, akdine sadakat gösterir, hıyanet etmez. Yunus Emre,” Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül, bir küçük meyve için dalı incitme gönül. Mevla verince azma, geri alınca kızma, tüten ocağı bozma, külü incitme gönül. Dokunur gayretine, karışma hikmetine, sahibi hürmetine, kulu incitme gönül. Sevmekten geri kalma, yapan ol yıkan olma, sevene diken olma, gülü incitme gönül. Derken, Gönül’ün hoş tutulmasını tavsiye eder. Şeyh Galip de, bir şiirinde,” Hoşça bak zatına kim Zübde-i alemsin sen, Merdum-i ekvan olan ademsin sen.” Diyor. Bugünkü dilimize çevirirsek, bu zat diyor ki, kendine güzelce bak alemin özü sensin, sen varlıkların gözbebeği olan insansın.” Varlıkların gözbebeği diğer insanları incitir mi? Dostunu Üzer mi? Dostunun derdiyle dertlenmez mi ?elbette dertlenir, elbette dostunu üzmez ve onu incitmez. Şeyh İnsan düşünen, konuşan, yazan, anlayan, anlatılan, sanat kabiliyeti olan, seven, sayan, sevilen, hakkı batıldan, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden ayırt eden, haksızlığı değil adaleti üstün tutan mükemmel bir varlıktır. Rahibe Terasa; “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.” Diyor, ne güzel diyor. Dost, dostun kusurlarını örter, ona doğruyu gösterir, çıkar peşinde koşmaz. Büyük Mevlâna derki,” dost, dostun gözünde yaşayan bir ruhtur.” dostlar, iyi ve kötü günlerde birbirlerinin yanında olurlar, Birbirlerini desteklerler ve güçlendirirler. Yine Mevlâna; “Dostluk ruhların birleştiği yerdir.” Derken, dostların ruhlarının dahi birleşmesi gerektiğini vurgular. Dost; dostunu riyasız ve samimi duygularla sever. Dost, her bakımdan kendine güvenilen, dostunun, kahrını da lütfunu da hoş karşılayandır. Dost, dostunun yaşama umududur. Yine Hazreti Mevlana; “Yarasından taze kan sızan gönül ehline, dostlarının yüzünü görmek merhem gibidir.” Der. Birini sevdik mi tam sevelim. Dostumuzu çıkarsız, koşulsuz bağrımıza basalım. Pir Sultan Abdal “Dar günümde dost düşmanım belli oldu. On derdim varsa şimdi elli oldu.” Derken, dost görünüp de arkadan hançerleyenlerin vefasızlığını, samimiyetsizliğini dillendiriyor. İnşallah iyi dostlar edinmişizdir. Okuyucularıma sonsuz saygılar.