Kırşehir’in yanı sıra 80 ilimiz daha darbeye karşı, ayakta durmaya devam ediyor, bu takdire şayan bir davranış ve AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi ayırım yapmadan tüm halkın demokrasiye sahip çıkmasıdır. Ülkemizde 15 Temmuz’da teşebbüs edilen darbe girişiminin üzerinden yirmi iki gün geçmesine rağmen darbeyi Türk Silâhlı Kuvvetler içerisinde kimin ya da kimlerin planladığı, asıl sorumluların kimler olduğu, darbeyi yapmak için kimlerin nereden ya da kimden talimat aldığı gibi soruların cevapları henüz net olarak yanıtını bulamadı.

Kırşehir’in yanı sıra 80 ilimiz daha darbeye karşı, ayakta durmaya devam ediyor, bu takdire şayan bir davranış ve AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi ayırım yapmadan tüm halkın demokrasiye sahip çıkmasıdır.
Ülkemizde 15 Temmuz’da teşebbüs edilen darbe girişiminin üzerinden yirmi iki gün geçmesine rağmen darbeyi Türk Silâhlı Kuvvetler içerisinde kimin ya da kimlerin planladığı, asıl sorumluların kimler olduğu, darbeyi yapmak için kimlerin nereden ya da kimden talimat aldığı gibi soruların cevapları henüz net olarak yanıtını bulamadı.
Basından takip edebildiğimiz ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla uzun yıllar yurt dışında yapılan bir organizeden söz ediliyor, ama yurt içindeki sorumlusu ya da sorumlularından pek fazla söz edilmiyor. Ayrıca darbe girişimine kadar gelinen ortam ve şartların yıllarca nasıl hazırlandığı, kimlerin maddi ve manevi destek verdiği bu noktaya nasıl geldiğinin de bilinmesi ve kamuoyuna duyurulması önem arz etmektedir.
Tabi ki fiilen darbe girişiminin içinde bulunan bir takım çeteler adalete teslim edildi. İyi de interneti kurcaladığımızda Pensilvanya’ya methiyeler sıralayan siyasi aktörler de halen ortalıkta gezinmelerine devam ediyorlar.
Ülkemizin felaketin kıyısına gelmesinde, siyasetin etkisi göz ardı edilmemelidir.
Zira Camiye, Yargıya, Emniyete, Kışlaya, Eğitime, Sağlığa yani devletin her kademesine siyaset girerse böyle bir durumla karşı karşıya kalmak elbette kaçınılmaz olur.
Bazen düşünüyorum da işin içinden çıkılacak gibi değil. Bir Askeri okul mağduru televizyonda çektiklerini anlatıyor ve şok mangasından söz ediyor, ayrıca kendisine eziyet eden takım komutanının, bölük komutanının, tabur komutanının ve alay komutanının şu anda tutuklu olduğunun anlatımı tam bir ibretlik olaydır. Bu gibi olayların zaman içerisinde üst düzey görevliler tarafından gereğinin neden yapılmadığının da araştırılması en doğru yaklaşım olur.
Dünya ülkelerini internet aracılığıyla şöyle bir inceledim de, ekonomik olarak güçlü olmayan ve sosyal kalkınmasını henüz tamamlayamayan ülkelerde askeri ayaklanmaların sıkça görülmekte olduğu izlenimini aldım.
Yine aynı iletişim ağından edindiğim izlenime göre de birçok Avrupa ülkesinin ekonomik olarak güçlü olduğu ve hem sosyal hem de siyasi birliğini sağlamış olduğundan darbelere kalkışma pek görülmüyor.
O halde ülkemizde bireyler arasındaki gelir dağılımı dengeleri gözetilmeli, toplumun aydınlanması yolunda gerekli çalışmalar yapılmalı, Sosyal ve ekonomik kalkınma hızlandırılmalı ki, insanlar cemaatin veya tarikatların şemsiyesi altına girmesin. Şu günlerde FETÖ çetelerinden kaçarak bir başka cemaat veya tarikatlara sığınmak isteyenler, devletin şemsiyesi altına girmelerinin daha doğru olacağını da söylemek geçiyor içimden, Devlet tüm bunların yanı sıra çağdaş eğitimi, bağımsız yargıyı, güven veren emniyet ve asayiş hizmetlerini, herkesin yararlanabildiği eşit sağlık koşullarını hazırlayıp halkın hizmetine sunmalıdır.
Bunun için de cumhuriyetin 1923 ruhuna dönmekten başka çıkış yolu gözükmüyor.