24 Haziran Pazar günü erkene alınmış baskın genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı, Kırşehir yıllar sonra bir milletvekili çıkardı ya, ardından ortaya çıkan siyasi durum CHP’yi olağanüstü kurultayın eşiğine kadar getirdi. Tartışmalar tüm hızıyla devam ediyor, CHP de kurultay yapılmalı mı, yapılmamalı mı… CHP’de genel başkan kim olmalı! İnce mi yoksa, Kılıçdaroğlu mu? Kurultay için yeterli imza toplandı mı, toplanmadı mı şeklinde tartışmalar sürüp gidiyor.

24 Haziran Pazar günü erkene alınmış baskın genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı, Kırşehir yıllar sonra bir milletvekili çıkardı ya, ardından ortaya çıkan siyasi durum CHP’yi olağanüstü kurultayın eşiğine kadar getirdi. Tartışmalar tüm hızıyla devam ediyor, CHP de kurultay yapılmalı mı, yapılmamalı mı…
CHP’de genel başkan kim olmalı!
İnce mi yoksa, Kılıçdaroğlu mu?
Kurultay için yeterli imza toplandı mı, toplanmadı mı şeklinde tartışmalar sürüp gidiyor.
Diyelim ki, CHP’de olağanüstü kurultaya gidildi ve üst düzey bütün yönetici kadroları değişti. Bundan ziyade, önemli olan partinin genel politikasında geleceğe dönük ne gibi değişikliklerin olacağıdır. CHP’nin felsefesinde dünyanın ve Türkiye’nin siyasi gerçeklerine daha uygun bir değişiklik olmazsa değişen hiçbir durum olmaz. Yani sadece genel başkanın ve kadrolarının değişmesi çözüm olmaz.
Seçimlerden sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabinesini açıkladı, AKP’nin yanı sıra MHP’nin desteğini de alarak birçok değişiklikleri yapıyor.
İşte, bunun için CHP tartıştırılmamalı büyütülmeli.
Adeta rejim değişiyor, bunun için CHP elbirliği ile büyütülmeli ve güçlendirilmeli.
CHP’nin mevcut kadroları ve kurultay isteyenler tartışmaları bir an evvel sonlandırmalı, hele hele eleştirilerin dozunu kaçırarak kırıcı ve çirkin sözler sarf etmekten hemen kaçınmalıdırlar.
Ülkenin o kadar çok sorunları var ki!
Ülkede yaşanan değişime nasıl bakıldığı, görüşlerin neler olduğu, bu değişimin yaratacağı olumsuzluklara karşı CHP gelecekte ne yapabilecek bunlar konuşulmalı tartışılmalı.
Ülkenin ekonomisi tartışılmalı,
Dış politika tartışılmalı,
Eğitim tartışılmalı,
Terör tartışılmalı,
İşsizlik tartışılmalı,
Yokluk ve yoksulluk tartışılmalı.
CHP kişilerin veya bir grubun değil, CHP halkın partisidir. O nedenle kaygan zemin üzerinde acımasızca tartışma partiye zarar vermekte ve partililere acı çektirmektedir. Buna hiç kimsenin ama hiç kimsenin hakkı yoktur.
Şimdi yapılması gereken kimin genel başkan olacağı değil, ülkenin çözüm bekleyen sorunlarının üstesinden gelebilmek için plan, program yapılmalı.
Doğru söylem, siyasi tavır, kararlılık, cesaret, kitlelerin güven duyacağı bir parti örgütü, yenilenmiş yerel kadrolar ve yürekli tavır olmazsa olmazdır.
Seçim sonrasında kurultay yapılmalı mı veya yapılmamalı mı yerine partinin aldığı oy üzerinden alamadığı oyun tartışması yapılmalıydı. Doğru yapılanlar ile yapılamayanlar tartışılmalıydı. Nerede hatalar yapıldığını ve nelerin yapılması gerektiği tartışılmalıydı, plan, program yapılarak hedefler belirlenmeliydi.
Şimdi CHP konuşuyor ve tartışıyor,
CHP’nin yolu uzun, yolu çetin, sorumluluğu var. Bu bilinçle hareket ederek tartışmaları bir tarafa bırakmalı, televizyon kanallarında hakaretlere varan sözler sarf edenlere fırsat verilmemeli, çok ivedi birlik ve beraberlik sağlanmalıdır. Zira bu ülkenin CHP’ye ihtiyacı vardır.