Terör olayları her geçen gün artarak devam ediyor, bizim hükümet yetkilileri de sadece kınamakla yetiniyorlar. Ülkemizin dört bir köşesinde meydana gelen terör olayları sonrasında yetkililer çıkıp bunu yapanları kınıyoruz, gereğini yapacağız, hesap soracağız derler, böyle denir de fazla değil birkaç gün sonra unutulur.

Terör olayları her geçen gün artarak devam ediyor, bizim hükümet yetkilileri de sadece kınamakla yetiniyorlar.
Ülkemizin dört bir köşesinde meydana gelen terör olayları sonrasında yetkililer çıkıp bunu yapanları kınıyoruz, gereğini yapacağız, hesap soracağız derler, böyle denir de fazla değil birkaç gün sonra unutulur.
Hafta başında on vatan evladımız şehit oldu kim ne dedi, kim ne yaptı ki…
Oysa meydana gelen olayların ardından sadece kınamak yetmez yetmiyor da, gereğini yapmak ve sonuç almak gerekir.
Her gün çatışmalar, silah sesleri, toprağa düşen kan ve şehit haberleri ile uyanıyoruz.
Doğu ve Güneydoğu bölgemizde karışıklıklar durulmak bilmiyor.
Anadolu da halk artık huzur, güven, mutluluk ve barış ararken her gün sayısı belli olmayan olaylar ve şehit haberleri ile yaşamını güvensiz, huzursuz, mutsuz ve umutsuz bir şekilde devam ettiriyor.
Tüm ülkede olduğu gibi Kırşehir’de de insanlar yarına umutla bakamıyorlar, zira siyasi beceriksizlik ekonomiye de yansıyor. Ekonomik zorluklar Kırşehir insanının belini büküyor, çözüm yollarını arayan, çözüm üreten, uygulamaya koyan bir yetkili yok! Terör belası da cabası…
Geçmiş hükümetler ve başbakanlar döneminde bu tür olayların meydana gelerek bir veya iki şehit haberi gelmesi halinde ortalık ayağa kalkardı, şimdilerde sanki normalmiş gibi ne hükümet ne de bir başka yetkililer sadece olayları kınamakla yetiniyorlar.
Ülkemizin hem etrafı yangın yerine dönmüş hem de içeriden alev topu yükseliyor. Sislenmiş ilişkiler her yeri sarmış PKK terörü bir yanda diğer yanda FETÖ terörü durulmak, aydınlanmak, paklanmak bilmiyor.
Bir de yıllarca FETÖ terörünün içinde bulunmuş, insan kaynağı sağlamış, para kaynağı sağlamış, genç beyinleri zehirlemiş ve ülkenin başına gelen felakete her türlü zemini hazırlamış şimdi de televizyonları kanal kanal gezip utanmadan sıkılmadan tüm bunları böbürlenerek anlatıyorlar, neymiş artık itirafçı olmuşlar. Herhalde kendilerini akıllı karşısındaki insanları aptal zannediyorlar.
Her şeye rağmen yaşamsal hayat devam ediyor edecek de, ancak yaşanılan tüm bu olayların, yitip giden canların hesabını soran da yok, hesabını veren de yok. İnsan olarak memleketi yönetenlere yeter artık demek geliyor içimden.
Zaman içinde yetkililerden istihbarat eksikliğimiz var sözlerini sıkça işitiyoruz.
Efendim bu yetmez…
İktidar yakınmaz,
İktidar şikâyet etmez,
İktidar vahşete seyirci kalmaz,
İktidar sonuç odaklı hareket eder ve gereğini yapar.