Dağlıca’da yaşanan vahim terör olayı, kim tüm bunun sorumlusu. Burada kaç görevli askerimiz var, neden hep aynı yer, neden kalıcı önlem alınamıyor bunlar hep yanıt bekleyen sorular.

Dağlıca’da yaşanan vahim terör olayı, kim tüm bunun sorumlusu. Burada kaç görevli askerimiz var, neden hep aynı yer, neden kalıcı önlem alınamıyor bunlar hep yanıt bekleyen sorular. Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri bakanı, Genel Kurmay başkanı yetkili olarak çıkıp açıklama yapmaları ve toplumu bilgilendirmeleri gerekirken, Diyanet işleri başkanı çıkıp olayı kınayan açıklama yapıyor. Ne garip bir ülkeyiz vesselam…
Terör her geçen gün artarak tırmanıyor, ocaklar sönüyor, analar ağlıyor ve körpecik yavrular yetim kalıyor, tüm bunlar yaşanırken AKP Hükümeti yetkilileri çıkıp ülkenin her bir santimetre karesinde huzur ve güvenin sağlandığından söz ediyorlar. Nasıl huzur ve güvense anlaşılır bir yanı yok. Yapılan bu açıklamadan bir gün sonra dağlıca da terör olayı ve ardından 16 şehit… Bir gün sonra Iğdır’da 13 emniyet mensubumuzun şehit edilmesi, hani nerde kaldı her bir santimetrede sağlanan huzur ve güven…
İktidar yorgunu AKP artık ülkede meydana gelen olaylardan bihaber... Dış politika, asayiş, terör, eğitim, sağlık, tarım, ekonomi v.s alanlarda devlet politikası uygulanması gerekirken, günü birlik, plan program yapılmadan önlerine geldiği gibi uygulama davranışı sergiliyorlar.
HDP’nin seçimlere parti olarak girmesiyle AKP istediği kadar vekil çıkaramadı ve tek başına Hükümet olamadı, şimdi 400 vekil verilmediği için bu tür olayların meydana geldiği söylenmektedir. Bu açıklamanın da anlaşılır bir tarafı yok.
Şu anda ülke genelinde bir tedirginlik var ve bu giderek büyüyor. PKK’nın bu kadar ağır silahları nereden ve nasıl bulduğu endişe yaratıyor. Çözüm sürecinde PKK’nın insan temin ettiği, mali kaynaklar sağladığı, Lojistik destek aldığı ve silah temin edip giderek güçlendiği muhalefet tarafından dile getirildiğinde AKP yetkilileri pek fazla dikkate almamışlardı. Bu günkü vahim tablonun gelişi önceden biliniyordu ama hiçbir müdahale olmadı. Hani denir ya perşembenin gelişi çarşambadan belli diye… İşte maalesef bu da öyle bir durum...
Türkiye’nin son dönemde içinde bulunduğu durum, yaşanan katliamlar ve kirli savaşlar, bir dönemin karanlık sisteminden daha beter hale geldi. Bu kaostan ve gerginlikten Ülkemizin bir an önce kurtulması tek dileğimiz olur.
Salı günü Kırşehir’de meydana gelen olayları da an be an izledim. Anlıyorum insanlar ülke genelinde meydana gelen olayları ve Şehit’lerimizi gördükçe duygusal hareket ediyorlar. Elbette protesto etmek demokratik bir haktır, ancak hiç kimseye ve hiçbir milli servete zarar vermeden…
PKK terör örgütünün son günlerde, özellikle asker ve polisimize karşı düzenlediği saldırıları şiddetle kınıyor lanetliyorum.
Kırşehir halkının yaşanan tüm bu olaylar karşısında sağduyulu davranması, hoşgörülü, barıştan yana olması gerektiğini düşünüyorum.