Kırşehir bir Ahilik Haftası’nı daha geride bıraktı. Bir hafta süren Ahilik Haftası ve Esnaf Bayramı kutlamalarını gördüğüm kadarıyla kısaca bir değerlendirmek istiyorum.

Kırşehir bir Ahilik Haftası’nı daha geride bıraktı.
Bir hafta süren Ahilik Haftası ve Esnaf Bayramı kutlamalarını gördüğüm kadarıyla kısaca bir değerlendirmek istiyorum.
Cumartesi günü gerçekleştirilen 30. Ahilik Haftası kutlama törenine, Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) Genel Başkanı Abdülkadir Akgül birlikte Kırşehir il yöneticileri, milletvekilleri ile vatandaşlar katıldı.
18 Eylül Pazartesi günü başlayan kutlamaların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca düzenlenmesi, Kırşehir’i yönetenlerin aylarca bu kutlama etkinliklerini hazırlayan komite içinde görev almasına rağmen, bu yıl da kutlamalara Kırşehir esnaf ve sanatkarının, halkının fazla ilgi göstermemesi herkesi bilmem ama benim dikkatimi çektiğini özellikle belirtmek istiyorum.
Ben bu konuda geçen hafta bir yazı yazmış, Ahilik kutlamalarına olan ilgisizliğin nedenlerini sıralayıp, yapmamız gerekenleri anlatmıştım. Ama ne yazık ki, her yıl ki bütün uyarı, eleştiri ve önerilerimiz dikkate alınmamış.
Hafta içinde gündüz saatlerinde Cacabey Meydanı’ndaki bölümüne baktım, bir avuç insan. Onlar da kendisine gölge bir yer arıyor gibiydiler. Ne bakan var, ne izleyen, ne de dinleyen. Kimse yok. Kendileri çalıyorlar, kendileri oynuyorlardı.
Şed kuşatma töreni yapılıyor, meydanda 3-5 kişi izliyor!
Olacak şey mi bu?
Üzüldüm tabi bu duruma… Neden Kırşehirliler, esnaf ve sanatkârlar bu kutlamalara katılmıyor diye…
Sonra Yeni İkinci Çarşı civarında giderken bir esnafla karşılaştım. Ayak üstü Ahilik kutlamalarına olan ilgisizliği konuştuk. Bana İş Bankası önüne yerleştirilen çadırları göstererek “Ağbi herkes esnafa kızıyor, bayrama katılmıyor diye. Bizim Kırşehir’de çadır yok mu da Ankara’dan getiriliyor?” dedi.
Baktım şöyle bir çadıra evet, Kırşehir’den değildi.
Esnaf hemşehrimiz anlatmaya ve sitem etmeye devam etti:
“Kırşehir’de altyapı çalışmaları nedeniyle aylardır doğru dürüst iş yapamadığı için batmak üzere olan esnafın bayrama gidecek hali mi kaldı? Tam okulların açıldığı gün Ahilik kutlamaları olursa hiçbir esnaf katılamaz. Kaldı ki Ahilik kutlamalarının Kırşehir esnafına hiçbir katkısı olmuyor. Bulgurundan etine, çadırından suyuna, seslendirmesinden broşürüne kadar her şey Ankara’dan getiriliyor. Burada Kırşehir’in suyu, bulguru, eti yok mu? Neden Kırşehir’den alınmıyor? Böyle olunca Kırşehir esnafı niye katılsın ki? Ahilik kutlamaları sadece akşam müzik konserleriyle yapılır.”
Evet, esnaf hemşehrim haksız mı?
Neden bu kutlamaları organize edenler Kırşehir dışından oluyor?
Her şeyi bırakalım da suyu bile Kırşehir’den almayanlar, alınmasını istemeyenler Kırşehir esnafının da bayrama katılmamalarına diyecek bir şeyi olamaz tabii…
Son yıllarda Ahilik kutlamalarına eski Başbakanımız, bugünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan katılıyordu. Bu da doğal olarak hiç olmazsa partililerini, sevenlerini kutlamalara olan katılımı artırıyordu. Ancak bu yıl ABD ziyareti nedeniyle katılamadı. Onun yerine Başbakan Binali Yıldırım katıldı.
Başbakan Yıldırım’ı seven birisi olarak katılıma ilgi olacağını bekliyordum. Ama olmadı, ya da buna imkan verilmedi dersem yalan söylememiş olurum. Çünkü Cumartesi günü Kırşehir’e gelen Başbakan Yıldırım için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cuma akşamından itibaren çarşı, pazar, ana arterler, Başbakan’ın gideceği yol güzergâhları trafiğe kapatıldı. Bu güzergâhta evi olanlar evine, işyeri olanlar işyerine gönderilmedi, istenmeyen tartışmalar oldu.
Öyle ki Ankara’dan gelen Başbakanlık korumaları törenlere katılmak isteyen Kırşehirlileri, hatta başka il ve ilçelerden gelen belediye başkanlarını, daire müdürlerini, oda ve dernek temsilcilerini belediye önüne bile almadı. Bu da Cacabey Meydanı’ndaki kutlamalara katılımı olumsuz yönde etkiledi, kızdılar, sinirlendiler, küstüler, çekip gittiler...
Hadi onları da bir kenara bırakalım, gazetecileri bile Belediye’ye almadılar. Üstelik Valilik tarafından akredite edilmesine rağmen…
Basın mensupları için Cacabey Meydanı’nda uzak bir bölümünde yer tahsis etmişler, oradan izleyip, oradan görüntülemeye çalıştılar. Valilik ve Belediye fotoğrafçıları, diğer basın mensupları gibi Başbakan ve bakanların yakın plandan fotoğraflarını çekemediler. Kendi ve AA fotoğrafçısı dışındakilerin gazeteci olarak görülmemesini yadırgadığımı da özellikle vurgulamak isterim.
Cacabey Meydanı’ndaki kutlamalara katılım gerçekten üzücüydü.
Düşünebiliyor musun Başbakan Binali Yıldırım, yanında Başbakan Yardımcısı ve iki bakanıyla Kırşehir’e geliyor ve Kırşehirliler işyerinden ve evinden çıkıp Ahilik Esnaf Bayramı’na katılmıyor, ya da katılamıyor!
Cacabey Meydanı’nın büyük kısmı boştu. Sanırım Başbakan Yıldırım bunu görmüş olacak ki bir fıkrayı anlatmayı uygun gördü:
Başbakan Yıldırım, şu fıkrayı anlattı:
“Böyle toplantılardan birinde konuşmalar başlamış. Konuşmacının biri geliyor, konuşuyor, gidiyor. Öbürü geliyor, o da konuşuyor, gidiyor. Zaman geçiyor, konuşmalar bitmiyor. En sonunda milletin canı sıkılıyor, hava sıcak. ‘Ne bu, ne zaman bitecek bu konuşmalar?’ Neyse konuşmacının birini çağırıyorlar. Çıkıyor kürsüye konuşmacı, bakıyor ki meydanda bir kişi kalmış. Bozuluyor fakat çok da hazırlanmış benim gibi konuşmasına. Bozuntuya vermiyor, konuşmasını sonuna kadar heyecanla gür sesle tamamlıyor. En sonunda aşağı iniyor, orada bir kişi, bekleyene gidiyor, boynuna sarılıyor. ‘Teşekkür ederim kardeşim.’ diyor. Adam şaşkın, ‘Niye teşekkür ediyorsun kardeşim.’ diyor. ‘Niye etmeyeyim, herkes çekti gitti, sen sonuna kadar benim konuşmamı dinledin. Bunun için teşekkür ederim.’ Adam gayet sakin, ‘Teşekkür etmene gerek yok, senden sonraki konuşmacı benim.’ diyor ama maşallah Kırşehir’in meydanında bir kişi bile eksilmedi. İşte Kırşehir bu.”
Başbakan katılıma olan ilgisizliği böyle bir fıkrayla süsleyip katılama olan ilginin fazla olduğunu anlatmaya çalışsa da bence o kadar da büyük ilgi yoktu.
Yukarıda anlattığım gibi bu tür davranışlar katılıma olan ilgiyi azalttı.
Neyse herkes gibi benim de Başbakan Binali Yıldırım’ın Kırşehir’le olan sözlerini bekledim. “Ne diyecek, hangi vaatleri verecek” dedim.
Başbakan Yıldırım, Kırşehir’e son 15 yılda 5 katrilyon yatırım gerçekleştirdiklerine değinerek, kentteki yıllık ihracatın 168 milyon doları bulduğunu, Kırşehir’e son 15 yılda 3 bin 120 konut, okullar, üniversite kurduklarını ve yurt sayısını artırdıklarını belirtti.
Kırşehir’deki barajlar ve taşkın koruma projelerine ilişkin de bilgi veren Yıldırım, yollar, hastaneler, tarımsal destekleri içeren birçok hizmet yapıldığını ifade etti.
Yatırımlara ilişkinde bilgi de veren Başbakan Binali Yıldırım, “Kırşehir’den Nevşehir’deki havaalanına daha kısadan bir yol yapacağız. Buranın çevre yolu ihtiyacı var, onu da yapacağız, transit trafiği şehir içine sokmadan dışarıdan göndereceğiz.” dedi.
Burada Başbakan Binali Yıldırım’a ve bakanlara Meclis’in olağanüstü toplantıyla çağrıldığı bir gün Kırşehir’e gelerek Ahilik kutlamalarına ve Kırşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Neşet Ertaş Kültür Merkezi’nin açılışına katıldıkları teşekkür ediyoruz.
İşte bir Ahilik Haftası’nı daha böyle geride bıraktık.
Buradan Kırşehir’i yöneten Valimize, milletvekillerimize ve Belediye Başkanımıza bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum.
Ahilik kutlamalarını yerelleştirip, sivilleştirmeli, halkın ve esnafın katılımını arttırmamamız gerekiyor. Ankara merkezli kutlamalara ilginin olmayacağını bir kez daha gördük ve yaşadık.
Kırşehir’e, Kırşehir esnafına, halkına katkı sağlamayan kutlamaların amacına ve hedefine ulaşmasını beklemek hayalciliktir diye düşünüyorum. Gerisini siz bilirsiniz.