15 Temmuz gecesi, ülkemizde yaşanan olaylar Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizdeki unutulmayacak günler arasında yerini almış oldu. Anılan günü ve gecesi ülkemizde uzun yıllar konuşulacak, birçok dünya ülkesi de ne olduğu belli olmayan bu darbe girişimini yıllarca konuşacak tartışacak ve hep örnek olarak zihinlerde kalacaktır.

15 Temmuz gecesi, ülkemizde yaşanan olaylar Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizdeki unutulmayacak günler arasında yerini almış oldu. Anılan günü ve gecesi ülkemizde uzun yıllar konuşulacak, birçok dünya ülkesi de ne olduğu belli olmayan bu darbe girişimini yıllarca konuşacak tartışacak ve hep örnek olarak zihinlerde kalacaktır.
15 Temmuz günü gecesi canlı yayınla izlediğimiz darbe filmi, ister emir-komuta zinciri içerisinde yapılsın isterse de asker, sivil bir grup tarafından yapılsın, sağdan gelsin, soldan gelsin kim yaparsa yapsın hangi yöntemle yapılırsa yapılsın kabul edilemez. Esasında Cumhuriyeti, Demokrasiyi ve Hukuku savunmak bir vatanseverlik görevidir.
Geçmişte yaşadığımız darbelerin hiç kimseye faydasının olduğu görülmemiştir. Zira darbelerle demokratik, laik ve çağdaş hukuk devleti anlayışının yok sayılması, birçok suçlu suçsuz yurttaşımızın hapislere atılması, insanların yaşamı süresince devlet hizmetlerinden yoksun bırakılması, hatta genç yavrucukların idam edilmesi, gözü yaşlı analar, yetim kalan çocuklar gibi içler acısı zararlarını gördük ve yaşadık.
O halde darbeleri ortadan kaldırmanın yolu bulunup inşa edilmelidir. Parlamenter sistemin daha sağlıklı olarak işletilmesi, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işler hale getirilmesi gerekir.
Kışlaya, camiye, yargıya siyaseti sokmamak, ayrıca ülkemizde kim olursa olsun tabandan, tavana her bir bireyin yasalara ve Anayasaya bağlı kalması ile sağlanır. Öyle anlaşılıyor ki, evveliyatı ile birlikte son 14 yıldan beri de AKP iktidarı süresince Emniyet, Eğitim, Yargı ve özellikle de Asker içerisine yerleştirilenler, belirli bir kadrodan oluştuğu için bu denli tehlikeyi beraberinde getirmiş, ülke ekonomisine, siyasetine, demokrasisine ve hukukuna zarar vermiştir.
Öyle! biz kandırıldık,
Millet bizi affetsin,
Benim bu olayda yüzde doksan kusurum var,
Ben ahmakmışım,
“Ankara’yı parsel parsel sattılar”, gibi söylemlerle bu işin içinden çıkılmaz.
Terör örgütü üyelerinin devlet kurumlarına nasıl yerleştirildikleri, nasıl terfi ettirildikleri, hani bağımsız dediğimiz yargıya terör üyelerinin nasıl getirildiği, bürokratların hangi dönemlerde ve kimler tarafından bu görevlere getirildiği açıklanmalı ve gereği yapılmalıdır.
Kırşehir sokaklarında insanlar hep FETÖ terör olayını konuşmakta, bu günlere nasıl gelindiğinin açıklanması gerektiğini tartışıp kendilerine göre de yorum yapmaktadırlar.
Ortada yanlış bir olay mevcut,
Bunda ülkemiz ve insanlarımız zarar da görmüş,
Kimler tarafından yapıldığı da biliniyor,
Öyleyse devleti yönetenler bundan tecrübe edinmeli, olayda kusuru bulunan ister kamu görevlisi olsun, ister sivil, isterse iş adamı, ister bürokrat ve isterse de siyasetçi,15 her kim olursa olsun gereği vakit geçirmeden yapılmalıdır.