Mesele düşünecek kadar kendine zaman tanımak. Düşünme çok zahmetli bir eylemdir. Var olan verileri birbirleri ile eşleştirmek, karşılaştırmalar yapmak. Bilgi yoksa bilgi toplamak. Velhasıl düşünmek, kolay bir etkinlik değildir.

Satranç oynarsanız, düşünmek için kendinize zaman ayırma yeteneği sağlarsınız. Ama bu iyi düşündüğünüz anlamını taşımaz. Satrançta düşünmeden hamle yapmışsanız, anında cezasını çekersiniz. Her ceza düşünmeye mecbur kılar. Düşünme yorar. Bıktırır. En kolayı düşünmemektir. Bu da ölmektir.

Oysa ölü olmamak için onurlu düşünebilme, onurlu düşünme ise senin başına geleni değil, başkasını başına gelene karşı nasıl tavır aldığımızdır.

Dünya geneli düşünüldüğünde;

Şu soruyu kendimize soralım.

Dünyada, zenginler için fakirlerin savaştığı kaç ülke var?

Ve

Dünyayı ilgilendiren aşağıdaki kısaca verilen gelişmeler, ülkemizi ne kadar ilgilendiriyor?

Düşünmeye başlayalım..!

*

Tüm ülkeler altın topladı. Yeniden paraya çevirirken çok az kimse dolar alacak. Karşılıksız kalan dolar, değer yitirecek.

*

Borç krizi, döviz krizidir. Yeni borç bulamamaktır. Üretim yapamamaktır. Borç ekonomiyi yıkar. Hayatı durdurur.

*

ABD Savunma Bakanı "Gazze'de katliam yok" dedi.

*

Rusya ve Çin arasındaki ticaret 240 milyar dolar. Amerika Çin'e diyor ki durdur bu ticareti.

Olur mu?

*

Ucuz petrol alamayan Almanya petro-kimya sanayisi çökmek üzere.

*

Önce Yellen, sonra Bilinken, daha sonra Lavrof, şimdi de OlafScholdz Çin'e gidiyor. Hem de tüm CEO'larla birlikte.

*

Suriye'de Rusya'yı savaşın içine mi çekmek istiyorlar?

*

Ülkenin yarısı kredi borcu ödüyor! Harcamalar 3 trilyonu aştı.

*

Son sözü FernandoPessoa bırakalım.

“Hayat bizi bir taş gibi fırlatır ve biz de, ‘Bak nasıl hareket ediyorum!’ diye bağırarak havada süzülürüz.”

Niye bu konuya girdim, anlamışsınızdır...

Süzülmemek için taş fırlatanlara karşı, dikkatli olalım.

Çünkü;

Bugünlerde sıcak çatışma alanlarının birden patlayacak bir büyük savaşın kıvılcımları olup olmayacağını merak etmekten ziyade düşünmeye başlayalım...