Ülkemizde siyaset tam bir rezalete dönüştü. Kimin ne dediğini, ne yaptığını, niçin yaptığını anlamak mümkün değil.  
    O kadar çok örnek var ki, inanın ben söylemeye, yazmaya utanıyorum.
    Ülkemizde siyaset yapmanın bana göre tek bir amacı var, bir koltuk kapmak ve nemalanmak! 
    Ülkeye hizmet etmek safsatası tam bir masal! Bakın hikaye demiyorum, masal masal!.. Zaten vekillerin aldığı maaşlar bile başlı başına şu ortamda tam bir servet. Başka bir şeye gerek yok aslında! Ama insanoğlunun gözü doymuyor! Aldıkça almak istiyor!
    Siyasette hiçbir şeyin garantisi yok. Sen partin için canı gönülden, hiçbir beklentin olmadan büyük bir özveri ile koşturup çalışıyorsun. Ama bir de bakmışsın seni siliverip atıvermişler! Ancak bu alt kademe siyasetçiler için geçerli. 
    Dün sana övgüler dizenler, seni biran da çöpe atıyorlar. İşin içinde neler döndüğünü bilemiyorum, çünkü ben siyasetten anlamam. Ama yapılan bir vefasızlık varsa hiç gözümden kaçmaz!
    Şimdi birkaç örnek vermeye çalışalım… 
    Bir siyasi lider, ya da ekibi bir şeye karar vermeden önce enine, boyuna araştırmalı, sonuçlarını düşünmeli ve sonradan toplum nezdinden kararsız bir duruma düşüp, “bir partiyi bile yönetemiyorlar!” konumuna düşmemeliler.
    Hatay Belediye Başkanlığı için uzun bir süre karar veremeyen CHP, eski Başkan Lütfü Savaş’tan vazgeçti. Olabilir, saygı duyarız. Yeni bir kan arayışı faydalı olur diye düşünülmüştür.
    İyi de aradan bir gün geçince tekrar Lütfü Savaş’a dönülüyor! Bu kadar çelişki parti seçmeninde güvensizlik yaratmaz mı?
    Bana sorarsanız Lütfü Savaş’ın Hatay’da bir ağırlığı var. Adam bir dönem AKP’den Belediye Başkanlığı yapıyor. Sonra aday gösterilmeyince CHP’den aday oluyor ve iki dönem belediye başkanlığı yapıyor. İki zıt, tezat parti!..
    Ama Lütfü Savaş ismi olunca demek ki Hatay’da partiler ikinci planda kalabiliyor.
    Ben olsam Lütfü Savaş’tan hiç vazgeçmez, doğrudan onu aday gösterirdim. Yapılanlar yazboz tahtası gibi. Hiçbir iyi izlenim bırakmıyor. 
    Mehmet Özhaseki Beyefendi İstanbul’da kentsel dönüşüm projesini CHP’nin engellediğini söylüyor! Komedi gibi!
    İktidar sizsiniz CHP’nin ne yaptırım gücü var da bu engellemeyi yapabiliyor?
    “İmamoğlu engelledi” dese, daha mantıklı!
    Gerçi o da bir belediye başkanı. Gücü ne kadar yeter koca iktidarı engellemeye?
    Yine İliç’teki vahim bir kaza ile ilgili bir soru yöneltiliyor Bakan Beye. Konu İliç’teki altın aramaları, ÇED Raporu vs. gibi… Bakanın verdiği cevap komedi gibi! “Aaa öyle mi, benim hiç haberim yok” diyor Özhaseki…
    Sen nasıl bir Bakansın başka ülke de mi yaşıyorsun? O sorulan sorulardan önce senin haberin olmalı. Yazık.
    Akşener’deki büyük değişikliği anlamakta mümkün değil. Daha düne kadar işbirliği yaptığı, ittifak kurduğu CHP’ye düşmen kesildi. Bütün konuşmalarında CHP ve İmamoğlu’na yükleniyor! Bahçeli 2. 
    Muhalefete muhalefet etmek yalnız bizim ülkemizde var sanırım. Anladığım kadarıyla secim zamanı partilerin propagandası kendilerinin ne yapacağıyla ilgili değil. Ama aslında öyle olmalı. Bizim siyasiler ne yapıyor? Karşı tarafa çamur atmak!
    Toplumumuz sorgulayamaz hale getirildi. Bunlar çok doğal. 
    Bir de ilimizden bahsedelim. 
    CHP Belediye Meclisi Üyeliği adaylarının listesini açıkladı. Kendi adıma büyük şaşkınlık yaşadım. Geçtiğimiz dönemde Meclisi Üyesi olan zaman zaman Belediye Başkanlığı’na vekalet eden ve gerçekten fedakarca çalışıp koşturan, hiçbir beklentisi olmayan Şule Serap Vural listenin sonuna 22’nci listeye yazılmış! Yani bir anlamda üstü çizilmiş!
    Bana sorarsanız bu isim birinci sırada olmasa da 2, 3, 4’ücü sıralarda olmayı fazlasıyla hak ediyordu. 
    Sıralamalarda önlerde olan arkadaşlara hiç sözüm yok. Hakları olabilir. Ama burada gerçekten Şule Hanım’ın hakkı yenmiştir.  Ama siyaset bu! Benim anlamadığım bir konu.
    Gerçekten o kadar örnekler var ki, emin olun bunları bir araya getirip rahatlıkla kitap yazabilirsiniz. Öyle mi yapsam acaba?
    Biraz da spor…
    Kırşehirsporumuz sonunda üç puanla tanıştı. Zor da olsa son dakikalardaki penaltı atışından üç puanı hanemize yazdırdı. Buna çok ihtiyacımız vardı. Ancak hala işimiz zor ve çok çabalamalıyız. Cumartesi günü oynayacağımız Altınorduspor maçı çok önemli ve 6 puan değerinde. Bu maçtan üç puan alabilirsek tadından yenmez. Aksi sonuçlar bizim işimize yaramaz.  
    Ben spor yaşantımda böyle bir rezil hakem görmedim. Bizim lehimize bir penaltı verdi. Penaltıyla alakası yok! Pozisyonun ardından top kornere çıktı, sonra garip bir şekilde penaltı atışını iptal edip aut atışıyla oyunu başlattı!
    Ne gerekçeyle iptal ettiğini. Kimse anlamadı ve zaten iptal işareti de yapmadı!
    Çok garip bir durum! 
    Sonra net bir penaltımızı veremedi. Yani hakem özellikle ikinci yarı resmen saçmaladı. 
    Bir de kural değişikliği olmuş haberimiz yok! Ofsayt atışı rakip sahadan da kullanılabiliyormuş! Bence çok saçma bir değişiklik! Serbest atışı yerinden kullanmayı sporcuyu ısrarla uyarıyorsun, sonra ofsayt atışı rakip sahaya taşıyorsun! Futbolun özüyle fazla oynamak hiç doğru değil. Böyle bir değişikliğin futbola ne katkısı olabilir ki?
    Son olarak BAL’da Kırşehir’i temsil eden Gençliksporumuzda deplasmanda Gölbaşıspor’la oynadığı maçı 1-0 kaybetti. Üzüldük!