Siyaset bir nevi cambazlık sanatıdır, fakat sanatı icra ederken halkı enayi yerine koyar ve her söylediğini aynı nakaratla tekrar edersen, neticesi de o derece ağır olur.

Dünyanın her yerinde siyaset aynı değildir, toplumun eğitim ve kültür seviyesine göre siyasetçi ve siyasi davranışlar meydanlarda nutuklarda ayrı olur. Siyasette ahde vefa ve merhamet duygusu fazla sonuç değiştirmez. Yaşamda iki şey merhamet kabul etmez.

Siyaset ve ticaret. Hitlerin sözüymüş, çalacaksan büyük büyük çalacaksın, yalan söyleyeceksen büyük büyük söyleyeceksin ve aynı yalanı bağırarak tekrarlayacaksın. Dayın varsa, ya da arkan güçlü ise koltuk sahibi ise yerin sağlamdır. Tabi bunların hepsi dünyanın her yerinde aynı değildir. Türkiye’ye gelince, “vatan, millet, Sakarya” diye yola çıkan veya karşımıza “sizin haklarınızı en iyi şekilde koruyacağız” diyen çok siyasetçi gördük.

Ankara’ya kapağı atınca bütün sözler unutulur. Son zamanlarda ülkede iki büyük depremle sarsıldı, bunun acısını ve zararlarını telafiye çalışırken siyasi bir sarsıntı daha yaşandı.

İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener Hanım ittifak ettiği ve üç yıldır halka ümit dağıtan altılı gurup bir anda dağılma noktasına geldi. Bu ittifak kurulurken en büyük partinin Reisicumhur adayı olacağı ve bütün toplantılarda ve konuşmalarda kesin olarak bilinmese de belli idi. Kendi düşünceleri ihtirasları doğrultusunda siyasi bir pob veya rest mi dedi Meral hanım?

Türkiye’de insanların umut ettiği ve 6 siyasi partinin bir araya gelerek oluşturulan Millet İttifakı’nın bir anda dağılması herkesi şok etmişti. Ama hatadan dönmenin de bir erdem olduğu fark edildi ve bu ittifak devam kararı aldı.

Şunu siyasi tarihimize baktığımızda hep görürüz. Bizim siyasi hayatımıza hep kısır çatışmalar ve kaos vardır. Bu sebeple uzlaşma, hoşgörü ve itibariyle demokrasi kültürümüz hep eksiktir…

Siyasi hayatımızda ortaya çıkan anlaşmazlık ve çatışmaların çoğu, farklı düşüncelerden değil, farklı görüşlerin aykırı üslûpla ortaya konulmasından kaynaklanıyor.

Millet İttifakı’nın bir oldubittiyle dağıtılmasının en büyük faturasının bu masadan ayrılana kesileceğini idrak eden Meral Hanım ve ekibi kısa sürede geri masaya döndü. Belki de bu dönüş kendi partilerinin de geleceğini olumlu yönde etkiledi diye düşünenlerin çoğunlukta.

Sonunda Altılı masanın adayı CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da seçim tarihini 14 Mayıs olarak açıkladı. Seçimi kazanabilecek partilerin cumhurbaşkanları adayları belli olduğuna göre, artık seçim startı verilecek. Tabi illerden seçilen milletvekili adayların listeleri de belli olacak. Bakalım siyasi partiler Kırşehir’den kimleri milletvekili aday gösterecekler, kimler kazanıp, kimler tarih olacak!

Şimdi ülkemiz önemli bir seçim sürecine girdi. Partiler bu seçimi kazanma adına her türlü çalışmayı yapacaklar, seçmene neler vaad edecekler, neler bekleyip göreceğiz.

Tabi hepimizin ortak düşüncesi bu seçimlerin huzurlu içinde yapılması ve bu millete en iyi hizmeti verecek kadroların işbaşına gelmesi.