Son günlerde Türkiye’nin dört bir yanında ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Orman yangınlarının % 90 dan fazlası insan kaynaklıdır. Ormanlarımızı teröristler bilinçli olarak zarar vermek amacı ile yakıyorlar. Rusya Genel Kurmay Başkanı, bir konuşmasında; “sığınmacılar Türkiye için bir güvenlik sorunudur.” Demiştir. Türkiye’de halen 6 – 7 Milyon Suriyeli, Afganlı, Ermeni, Tacik ve Afrikalı bulunuyor, acaba bunlardan bazıları ABD’ye ve İsrail’e casusluk yapıyorlar mı? Hükümetimiz bunları takip ediyormu? Bilemiyoruz. Ormanları yakanlar arasında bunlar varmı? Bilemiyoruz. İran’ın düştüğü hataya düşmeyelim.
Piknik yapanlar ateşi söndürmeden bırakıyorlar onların ihmalkar davranışları sonucu ormanlarımız yanıyor. Cam şişelerini, cam kırıklarını sorumsuz insanlar, ormana fırlatıp atıyor, onlar güneşten aldıkları yüksek ısı ile büyüteç görevi görüyor, güneş ışınlarına odaklanması ile tutuşturucu oluyorlar. Kurumuş otlar bir anda yangın başlatıyor. Yine sorumsuz insanlar, araçla orman içinde veya kıyısında seyrederlerken, içtikleri sigaranın izmaritini ormana atıyorlar, bu izmarit bir anda yol kenarındaki kurumuş otları yakıyor ve böylece yangın ormana sıçrıyor, ciğerlerimiz yanıyor. Orman köylülerinin bazıları bilinçsizce, akılsızca anız yakıyorlar, yangın rüzgarın tesiri ile ormana sıçrıyor, ormanlarımız yanıyor, köylüler hem kendi geleceklerini ve hem de Türk Milletinin geleceğini kül ediyorlar. Elektrik hatlarını, elektrik şirketleri ormanlarımız içinden geçiriyor, yangınların % 25’i bu elektrik tellerinden çıkan ve ormana sıçrayan kıvılcımlar marifeti ile yangın oluşuyor. Ormanın içinden elektrik direkleri geçirilirmi? O elektrik hatları mutlaka ormandan geçmek zorunda ise, o takdirde, şirketler, elektrik tellerini toprak altına almalılar. Devletimiz bunu sağlamalıdır. Orman yangınını ihmal sonucu çıkaranlara 2 ila 7 yıl ceza veriliyor bu cezalar yeterli değil. Bu kişiler sadece ormanı yakmıyor, onun içinde yaşayan canlılarıda yakıyorlar. Ben Kırşehir Dernekleri Federasyonu, Genel Başkanı iken (2003 / 2007 yılları) Kırşehir’in 3 köyüne orman yapılmasını sağladım, o tarihte Orman Bakanı olan Sayın Osman PEPE beyle iyi ilişkilerim sayesinde, bu ormanları gerçekleştirdim. Orman yangınlarını gördükçe, duydukça içim sızlıyor. Bir ağacın yetişmesinin ne kadar emek ve mesai gerektirdiğini görerek, yaşayarak anladım. Gerçekleştirdiğim ormanlardan birisi doğduğum köy olan Dedeli Köyünde, bir diğeri Çayağazı Köyünde, sonuncusu ise Çiçekdağı ilçemizin Kırdök Köyünde. Bu üç köyde, yaşayan sakinlerimizden özellikle istirhamım, boyları 7 – 8 metreyi geçen ve tamamı çam ağaçlarından oluşan ormanlarımızı dikkatle korusunlar. Bu ormanları mart ayında dikerek köylülerimize hediye ettik. Köylülerimizle birlikte ağaçları dikerken ne kadar da şendik, anlatamam. Ağaçları dikerken soğuktan ellerim ve dudaklarım çatlamıştı. Ama benimle beraber gelen federasyon yönetim kurulu üyelerinin ve federasyona üye olan kişilerin elleri çatlamıyor, dudakları şişmiyordu, keza köylülerimizin de, ne elleri çatlıyor ve ne de dudakları patlıyordu. O zaman düşündüm ve kendi kendime “Mehmet Ali sen çıtkırıldım bir adamsın iyi ki tarım işlerinde çalışmamışsın.” Diye söylendim. Kalınız sağlıcakla.