TBMM üyesi, İzmir milletvekili ve ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, elinde “Adalet” yazılı pankart ile Başkent Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Ona destek veren parlamento dışı muhalefet, sivil toplum örgütleri, dernekler, sendikalar, gençler, kadınlar, yaşlılar, işçiler, işsizler ve çalışanlar da yollarda.

TBMM üyesi, İzmir milletvekili ve ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, elinde “Adalet” yazılı pankart ile Başkent Ankara’dan İstanbul’a yürüyor.
Ona destek veren parlamento dışı muhalefet, sivil toplum örgütleri, dernekler, sendikalar, gençler, kadınlar, yaşlılar, işçiler, işsizler ve çalışanlar da yollarda.
Aslında Anadolu’nun dört bir yanında, evinde, işinde olan insanların bile gözü kulağı pasif yürüyüş eyleminde.
Kılıçdaroğlu’nun başlatmış olduğu eyleme kızabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, takdir edersiniz, etmezsiniz, katılırsınız, katılmazsınız, ama olsun;
O Türkiye için, adalet için, yürüyor.
O hürriyet için, insan hakları için yürüyor.
O özgürlükler için yürüyor.
O cinayete kurban edilen kadınlar için yürüyor.
O tecavüze uğrayan çocuklar için yürüyor.
O haksızlıklara uğramış tüm mağdurlar için yürüyor.
Ana muhalefet partisi lideri “hak, hukuk ve adalet” diyerek başlattığı yürüyüşünü Adalet ve Kalkınma Partililerden önce MHP liderinin eleştirmesi toplumda pek anlaşılmadı. Yer bulamadı, yani bu söylem kabulde görmedi. Zira “akılsız başın cezasını ayaklar çeker!” diyerek kendisinin bile halen olayın içeriğini anlamadığı anlaşıldı. Dalga geçercesine söylediği bu söze Kırşehir sokaklarında insanlar sadece gülüp geçiyorlar.
Öyle ya, memlekette insanlar haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı durup adalet isterken, MHP liderinin destek vermek yerine köstek olması anlaşılır gibi değil.
Meral Akşener’in ve birçok siyasetçinin de söylediği gibi ülkemizde ana muhalefet partisinin lideri sadece “adalet” pankartı ile yürümek zorunda kalıyorsa, herkesin durup düşünmesi gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı bu yürüyüş herkes için çok önemli.
İşin aslına bakılırsa Kılıçdaroğlu’na destek veren tüm toplum içten, samimi ve gönülden yürüyor.
Kılıçdaroğlu’nu siyasetçi, bürokrat, öğrenci, çalışan, ev kadını, emekli, çiftçi ve işsiz vatandaşlarımız olmak üzere her kesimden insanlar destekliyor. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki insanlar yürüyüş güzergahı boyunca;
Hiç kimseye,
Hiç bir yere,
Hiç bir cana,
Hiç bir mala zarar vermeden yürüyorlar.
Zira orada bulunan kalabalıkta hoşgörü var, sevgi var, saygı var, ayrıca da geleceğe yönelik umut var. Öyle görülüyor ki, Ankara’dan İstanbul’a yola çıkan umut tüm Anadolu’ya dalga dalga yayılıyor.
Özetle ülkemizde herkes “adalet” istiyor. Kırşehir’de de insanların adalet istemesinden doğal ne olabilir ki?
Evet, adaletin herkes için uygulandığı bir ülkede, huzur ve mutluluk içinde nice bayramlar yaşamak umuduyla, Kırşehirli hemşehrilerimin, değerli okurlarımın bayramlarını candan kutluyorum.