Kırşehir’in ekmeğinden mi, suyundan mı bilinmez Kırşehir’de üç-beş kişi bir araya gelip yatırım yapmaz. Yatırım yapsalar bile bir süre sonra ya dağılıp giderler, ya dövüşüp ayrılırlar.

Kırşehir’in ekmeğinden mi, suyundan mı bilinmez Kırşehir’de üç-beş kişi bir araya gelip yatırım yapmaz. Yatırım yapsalar bile bir süre sonra ya dağılıp giderler, ya dövüşüp ayrılırlar.
Hatta Kırşehir’de fısıldar hemşehrilerimiz “Kayseri’de üç-beş kişi bir araya gelince ya fabrika kurarlar, ya dükkan açarlar, Kırşehir’de üç-beş kişi biraya gelince haydi içmeye gidelim!” derler.
Evet gerçekten böyle oluyor ne yazık ki!
Kırşehir’de biraz yükünü tutan ya İstanbul’a, ya Ankara’ya, ya İzmir’e,ya da Antalya’ya kapağı atarlar. Hayatlarını ve ticaretlerini bu illerde sürdürürler.
Bunun bir çok nedeni var biliyoruz.
Kimisi dedikodudan, kimisi iş yapamamadan, kimisi de daha fazla büyüyememekten, kimisi de sudan bahanelerle tasını tarağını, evini yurdunu toplar gider Kırşehir’den…
Bu nedenle olsa gerek Kırşehir sürekli kan kaybediyor, sürekli göç veriyor, işsizler ordusuna yenileri ekleniyor.
Peki bütün bunlar olup biterken Kırşehir’i yönetenler ve siyasiler ne yapıyor?
Seyrediyor, seyrediyor!
Son yıllarda Kırşehir’i temsil eden Milletvekilleri Kırşehir’e hangi yatırımcıyı getirdi, hangi yatırımcının sorunlarını çözdü?
Elbette sıfıra sıfır elde var sıfır!
Peki onlar hiçbir şey yapmadı mı?
Yapmadı dersek haklarını inkâr ederiz!
Atama ve tayinlerle, yandaşlarını ve partililerini kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirmekle, ihalelerle geçti, gitti bir dönem daha…
Kırşehir göç veriyormuş boş verin gitsin!
Kırşehir’e kimse yatırım yapmıyormuş boş verin gitsin!
Kırşehir’e hiçbir yatırımcı gelmiyormuş boş verin gitsin!
Kırşehir’de zoraki yatırım yapmış, yatırım yaptırılmış, eline yüzüne bakılmayan, sorunları giderek artmış yatırımcı mı geçiniz, boş verin gitsin!
Kırşehir’de partizanlık diz boyu olmuş, bütün dairelerde siyasi görüşleri kendisine yakın olmayanlar mı ezin gitsin, süründürün gitsin!
Benim adamım mı baş köşeye otursun!
Kırşehir’in kendi insanlarına kadro mu, yok yabancıya verilsin!
Hep bu mantıkla hareket edenler, hep bu kafayla Kırşehir’i yönetenler Kırşehir’e en büyük zararı verdiklerinden habersiz yollarına devam ediyorlar, hem de hız kesmeden…
Yazık oluyor Kırşehir’e, hem de çok yazık!
Bu kafayla, bu mantıkla Kırşehir her alanda kan kaybediyor, kimsenin umurunda değil ne yazık ki…
İşte son olarak Kırşehir’de yatırım yapan, 45 kişiye iş ve aş işveren Kök Çorap Fabrikası da söküldü, gitti İstanbul’a…
Son yıllarda ne yazık ki Kırşehir Organize Sanayi Bölgesi’nde birkaç yatırımcı daha makinesine söküp götürdüğünde de üzülmüş, yazmış, tepki göstermiş ve bu konuda ilimiz yöneticilerini ve siyasilerini göreve davet etmiştik.
Ne acı ki kendimiz yazdık, kendimiz okuduk! Ne yazık ki onların umurunda olmadı!
Bu ili yönetenler, siyasiler “ne oluyor? Bunlar nereye gidiyor?” deme zahmetine ve araştırmasına girme gereği bile duymadılar. Giden gidene…
“Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” misali kıllarını kıpırdatmadılar, Kırşehir kaybetmeye, onlar kazanmaya devam etti!
Üzücü, hem de çok üzücü…
Kırşehir olarak bir yatırımcı müteşebbis hemşehrimizi daha kaybettik, elimizden uçurduk yaban ellere kaptırdık… Çok üzgünüz.
Ne diyelim bu ili yönetenlerin ve siyasilerin gözleri aydın!
Kök Çorap Fabrikası’nın sahibi Dr. Osman Kök’ü yıllardır tanırım. Kırşehir’de hastaların yakından tanıyıp sevdiği bir isim. Osman Bey kazandığını, elindekini, avucundakini Kırşehir’e yatırıma yönlendirdi. O başkaları gibi yapmadı. Kırşehir’e yatırım yaptı, yanında 50 kişiye iş ve aş imkânı sundu.
Kırşehir’de çorap üretmesine rağmen, Kırşehir’li esnafa çoraplarını sattıramadı. O buna hiç kızmadı, kırılmadı, ticarettir dedi. Ama o hemşehrilerine Ünal Çarşısı’nda bir dükkan tutarak fabrikadan halka satış hizmetini sundu. Bir çalışana ekmek vererek, zarar etti, ama ürettiği çoraplarını Kırşehir halkının giymesi için maliyetine, hatta zararına satarak hemşehrilerine hizmet vermeye çalıştı.
O mütevazi ve hoşgörülüğü biriydi. Onu görev yaptığı Kırşehir Devlet Hastanesi’nden Kaman’a sürdüler, o yılmadı orada yıllarca görev yaptı. Çünkü o hastaları için her yerde görev yapmanın onur ve mutluluk olduğu bilincindeydi.
O siyasetçilerin arkasında dolaşmayı, atama ve tayininin Kırşehir’e yapılmasını istemeyecek kadar onurlu ve dik bir adamdı.
Siyasiler ne yaptı? Onun yerine kendilerine yalakalık yapanları, partililerinin atama ve tayinleriyle uğraşmayı memlekete hizmet sandılar.
Kırşehir’in bir dönem Belediye Başkanlığını yapan, aradan 20 yıl geçmesine rağmen hala hizmetleriyle unutamadığı Dr. Cahit Gürses’i bile Kırşehir’den uzaklaştırdılar. Sırf başka partiden milletvekili adayı oldu diye Mersin’e sürdüler. Şimdi Cahit Gürses te orada Mersinlilere hizmet ediyor. Onun Kırşehir sevgisini silemediler, Kırşehir’den koparamadılar. O yine her fırsatta memleketi Kırşehir’e geliyor, Mersin’deki Kırşehirlilerle birlikte oluyor…
Evet üzgünüm Kırşehir’den bir yatırımcının daha kopup gitmesinden…
Üzgünüm Dr. Osman Kök gibi bir doktorun Kırşehir’den ve Kırşehirlilerden uzaklaşmasından…
Osman Kök öyle sıradan bir yatırımcı ve insan değildi. O fabrikasını söküp İstanbul’a taşısa da yanında iş ve ekmek verdiği insanları başkaları gibi sokakta bırakıp gitmeyecek kadar fikirsiz ve sorumsuz biri değildi.
Yanındaki çalışanları İstanbul’a götürmeyi istedi. Gitmek isteyenler gitti, gitmek istemeyenleri de Kırşehir’de başka kuruluşlara yerleştirmeyi de ihmal etmedi.
Ne diyelim Osman Kök’e. Kırşehir’i unutmayacağını, memleket sevgisinden uzak kalmayacağına yürekten inandığım Osman Kök’e bundan sonra sürdüreceği ticari faaliyetinde başarılar diliyoruz. Bahtı açık, işleri bol olsun.
Osman Kök kaybetmedi, Kırşehir kaybetti…
Yüzünüz ağ olsun Kırşehir’i yönetenlerin, siyasilerin…
Kırşehir Osman Kök gibi bir yatırımcısını ve doktorunu kaybetti.
Dileğim Kırşehir Organize Sanayi Bölgesi’nde başka yatırımcı kapısına kilit vurup, makinelerini söküp başka illere gitmemesidir.