Türk tarihi lider zenginliğine sahiptir. Hunlar’dan, Göktürkler’i, Selçuklular'a, Uygurlar'a, Osmanlılar'a.. birçok lider gelip geçmiştir. Han, Hakan, Padişah, vezir.. unvanlarıyla tanınmışlardır. Değişik sıfatlarla anılmışlardır.
Tarih hafızası bunlardan pek azını hatırlıyor; Mete, Oğuzhan, Süleyman Şah, Ertuğrul, Osman Bey, Orhan Bey, Fatih, Yavuz, Kanuni,III. Selim, II .Mahmut, IV Murat, Abdülmecit ,II. Abdülhamit.
Sonra liderlikte büyük bir devrim: Mustafa Kemal Atatürk! Yalnız Türk tarihinin değil, dünya lideri bir şahsiyet. Yüzyılları, çağları aşabilecek, toplumsal, tarihsel yöntemlerin adamı! Günün değil, yarının adamı!
Atatürk, bu konuda şunları söylüyor:
"Büyük adam olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülke için gerçek amaç ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır, fakat sen, buna karşı direneceksin. Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimse den
yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana büyük derlerse.. .bunu söyleyenlere güleceksin!"
Atatürk'ün sözü ve eylemi, işlemi birdir, örtüşüyordu. Birbirini tamamlıyordu. Başkaları gibi sözü ve eylemi başka başka değildi. Bunun içindir ki, tarihe damgasını vurdu. Silinmez, kazınmaz bir şekilde.
Ben, büyük adamlarda, özellikle lider olarak tanınan, bilinen, bilinmesi gereken kişilerde bulunması gereken vasıfları şöyle saptamaya çalıştım:
1/ Sağlam bir karaktere, ahlak yapısına sahip olmak,
2/ Sarsılmaz bir irade gücüne, iş ve çalışma disiplinine bağlı kalmak,
3/ ileriyi görebilmek basiretine ve yeteneğine göre hareket etmek,
4/ Karizmatik, ya da karizmatik bir cevhere sahip olmak,
5/ Yeterli bir eğitim-öğretim görmüş olmak,
6/ Genel kültür donanımının tam olması,( Şiir, edebiyat, ekonomi, tarih)
7/ Espri yapma özelliği taşımak.
8/ Tartışmayı sevmek, dayanışma ruhu taşımak, ancak son kararı kesinlikle kendisi vermek,
9/ Konuşabilir, yazabilir seviyede yabancı dil bilmek,
10/ Siyasi olanak ve fırsatları yakalamak; yerinde, zamanında kullanmak,
11/ Sorumluluktan, riskten kaçmamak,(Çağımızda tatlı su balıklarına değil, risk alabilen, sorumluluk duygusu taşıyanlara ihtiyaç vardır.)
"Musuliyet yükü her şeyden, ölümden bile ağırdır’’ diyor, büyük bilge Atatürk.
12/ Yakışıklı olmak, güzel giyinmek, davranışlarıyla bu kompozisyonu tamamlamak. Güzel giyinen bir liderin, davranışları bayağı, pespaye olursa öbür güzelliği de törpüler.)
13/ Sabırlı sebatlı olmak, sabrı çalışma aşk ve işleviyle sürdürmek,
14/ Hitabet sanatını bilmek, iyi bir hatip olmak, bilgisini saat gibi kullanmak (Çağımızda milli ve dini duyguları yalayarak bir yere varmak siyaseti tarihe karışmıştır.) gerçekçi, özlü konuşmak, nutuk makinası olmak gibi bir saplantıdan özellikle kaçınmak, kitlenin kültürel, psikolojik yapısını, ilgi ve alakasını iyi saptamak,
15/ Politik, şahsi çıkarı için, hukuktan, barıştan, ulusal duygu ve çıkarlardan taviz vermemek,
16/ Doğru sözlü, erdemli olmak; hukuktan korkmadığı zaman Allah'tan, Allah'tan korkmadığı zaman, insanlıktan, insanlıktan korkmadığı zaman da vicdanından korkmalıdır! Allah'tan korkmayıp, siyasi cinayet teşvikçiliği yapan, Allah tacirlerinden de bu ülke çok çekmiştir.
Bu tespitlerimin hiç olmazsa yarıya yakın bir bölümüne sahip olan bir lider kalıcı olabilir.
Olumsuz liderin vasıflarını birkaç cümleyle saptayacak olursak:
1)-Ufkun ötesini göremeyecek,
2)-Karizması olmayacak,“karameti kendinden menkul’’olacak,
3)-Fikir ve düşünce sahtekârı olacak, dün dediğini bugün yalayacak. Yasaları uygulamaları hep kendine yontacak.
4-Demokrasi nasıl bitirilir, nasıl kemirilir, köküne kibrit suyu nasıl akıtılır, bunların labirentinde dolaşacak,
5)- Yakışıklı olmayacak, paspal giyinecek, yağ tulumu gibi olacak.
6)-Kendinden başkasını görmeyecek, tanımayacak,
7)-Dürüst olmayıp, yalancı, dubaracı olacak. Halka, ulusa güven vermeyecek.
8)-Genel kültür de ne demek, hayatında bilimsel bir makale dahi okumamış olacak. Üniversite bitirmişse, ders kitaplarını dahi bir kez açmayacak,
9)- Kendi alanında bile hiçbir bilimsel dergi okumayacak, gazetelerin, sadece renklileri ve renkleri ile ilgilenecek, yabancı dil bilmek ne demek, ana dilini bile doğru dürüst, kurallarına
göre kullanamayacak,
10)-Ailesinin, çocuklarının çıkarını esas bilecek. Bunun dışındakiler açlıktan ölse bile ses çıkarmayacak, eş,dost-yâranın trilyonları götürmesine pek keyiflenecek, anayasaya, hukuka hep kendi at-gözlüğü ile bakacak,
11 -Karıştığı, kirli, süfli, pespaye işlerden aklanmak için akla, hayale gelmedik yol ve yöntemleri kullanacak.
Bizim tespitlerimiz bunlar.
Bir de Defterdar Sarı Mehmet Paşa'nın "Devlet Adamlarına Öğütler" kitabından aldığımız şu satırları, daha doğrusu altın sözleri okuyalım:
" Bütün faziletlerin kökü, iyi ün sevgisidir."
" Edep altundan hayırlıdır."
"Dış süsü ,içinin harap olmasından olur. Dışını süsleme. "Yalancı olan kimse mel'undan farksızdır"(Hadis)
Liderlik, önderlik derslerini biraz da Farabi’den alalım:
Farabi’ye göre devlet adamının vasıfları:
--Anlayışlı ve ince görüşlü olmalıdır.
--Güçlü bir hafızaya sahip olmalıdır.
--Adalet sahibi olmalıdır
--Adil kişileri sevmelidir.
--Zulümden nefret etmelidir.
--Akla, bilime önem vermelidir.
--Belli bir fikir ve bilgi seviyesine sahip olmalı, öğrenmeyi ve öğretmeyi sevmelidir.
--Doğru olmalı, doğru insanlarla işbirliği yapmalı, yalan söylememeli, yalancılardan yüz çevirmelidir.
--Paranın, servetin değil, yüceliğin peşinden koşmalıdır.
--Dünyevi kaygılarda gözü bulunmamalıdır.
--Edep ver erkan sahibi olmalıdır.
--Muhabbet insanı olmalı, espri gücü bulunmalıdır.
--Güzel, asil ve doğru olan her hareketi desteklemelidir.
--Dili iyi kullanmalı, azimli ve kararlı olmalıdır.
--DEVLET ADAMLARIMIZA SUNULUR!...En başta iktidar partilerine!

(x)Defterdar Sarı Mehmet Paşa, Devlet Adamlarına Öğütler, TTK.1969,Ankara.
(xx)Farabi,El- Medinetü’l Fazıla.