Bazen Kurban, senin de benim de bir şeylerin kıyısında dikildiğimiz zamanlar olur.

 

Oluyor Kurban, oldum olası oluyor.

Rüzgarın sağa sola savurduğu, dalından kopan güçsüz bir yaprak gibiyiz.

Bir yaprak nasıl dayanırsa rüzgara karşı,direnmek kâr etmiyor.

Direnmenin ötesinde bazen yükselmek istersin.Yere değil, gökyüzüne çıkmak istersin.

Yeryüzünde günah işleyerek sevap kazanmaya çabalayanlar çoğaldı Kurban.

Ağaçlardan,bulutlardanöte,daha yükseğe uzanmak, kaderin uzantısına erişmek istersin fakat alın yazısı deyip süzülür süzülür,boyun bükülür Kurban.

Sürünmek değil, sürülmek değil, süzülmek istenir.

Yalnız kalacağımız diyarlara,her şeyden uzak, baskının olmadığı, yargılanmanın,muhanetin,gurbetin, çaresizliğin olmadığı,menfaatin var olmadığı diyarlara Kurban.

Oyyy Kurban, böyle bir yer var mı?

Bilemiyorum yeryüzünde.

Tekrar hatırlıyorum,tekrar okuyorum:

"Yahu bu dünya bozuldu, anladık, lakin bu kadar mı namussuz?"

Dönüp izliyorum gökyüzünü, bulutlar kara, bulutlar akpak,bulutlar bir yerden bir yere hareket halinde.

Hayatta bulutlar gibi akıp geçiyor Kurban.

İyi olanı kötü gösteren kıyafet gibi, kaçarsın insanların arasından.

Mert olanı,iyi olanı kötü kılıf içinde görenler,yahamal,ya hırsız sanıyor.

Erdem,azarlanmaktan korkar oldu Kurban.

Gündüzü tedirginlik, gecesi karanlık Dünya'nın bugünü var, yarını yok.

Ne bu tatava?

Herkes de bir karın ağrısı.

Herkes de ben haklıyım kavgası.

Bilgeliğin izi silindi.

Erdem, Erdemli ilçesi olarak kaldı Kurban.

Oysa günler değişiyor,uzun yollar ise her geçen gün daralıyor ve ilişkilerimizde küçük sevinçlerden,vaatlerden hep medet umar hale gelindi.

Mutluluğu başkalarının eline bırakarak zavallılaşıyoruz Kurban.

Çoğalan kötülük ve iyi olana büyüyen hasret.

Artık dağlarda çiçekler solgun, ağaçlar ise rüzgârını bekleyen sonbahar.

Üzerimizde ki yaz ortası ağırlığı.

Susuz kuyu başlarında bekleşiyoruz Kurban.

Hep aynı manzara,bazen gecenin hoyrat karanlığında yolumuzu bulduğumuzu sanıyoruz.

Gece... gündüz...

Gündüz,gece...  

Kendime,

Kaplumbağa ve tavşan masalı anlatıyorum.

Hayatta,yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bu telaşlı hızın dengelemek gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Velhasıl bu karışıma, umut etmenin yorgunluğu ve ayakta kalmanın direnci diyeyim Kurban.

 

NOT:

Ramazan ayının Ülkemize, İslâm âlemine ve bizlere hayırlar getirmesini ve dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm altında olan Türk ve Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını yüce Allah’tan diliyorum.