Koruyucu ailenin yoğun sevgisi küçük Efe'nin engelini sildi - Efe'yi kendi çocuklarından ayırt etmediğini, tedavisiyle yakından ilgilendiklerini belirten koruyucu baba Ali Gedik: - "3-4 yılda çocuğun yüzde 50 zihinsel engelli durumunda olumlu gelişmeler oldu. Çocuk psikiyatri doktoru hiçbir zihinsel engeli olmadığı yönünde rapor verdi. Doktor, kat ettiğimiz bu büyük mesafeden dolayı bize teşekkür etti. Allah'a şükür, artık engelli raporu da yok - Anne Sultan Gedik: - "Onun her hareketine seviniyorum, mutlu oluyorum. Bir şeyi başardı mı benim için dünyanın en güzel şeyi oluyor. Okumayı başardığı gün, İstiklal Marşı'nda sırada durduğunda mutlu oldum" Kırşehir'de 4 yaşındayken hafif mental reterdasyon tanılı şekilde koruyucu aileye verilen yüzde 50 zihinsel engelli Efe, gördüğü yoğun sevgi ve şefkat sayesinde 7 yılda büyük mesafe kat etti, doktoru "hiçbir zihinsel engeli yoktur" raporu verdi, okulunda takdir belgesi almayı başardı. Kırşehir'de yaşayan emekli imam Ali ve eşi Sultan Gedik, yıllar önce Kırşehir Müftülüğünde düzenlenen koruyucu aile seminerindeki anlatılanlardan etkilenerek bu yönde adım atmaya karar verdi. Daha önce koruyucu aile olan arkadaşının da tavsiye etmesiyle 2014 yılında Kırşehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne başvuran Ali Gedik'e koruyucu aile statüsü verilerek, 4 yaşındaki Efe ile bir aile olmalarının ilk adımı atıldı. Eve geldiğinde hafif mental zihinsel engelli olan ve zaman zaman ağlama nöbetleri geçiren Efe'yi mutlu edebilmek için Ali ve Sultan Gedik ile çiftin 3 kızı da büyük fedakarlık gösterdi. İlk yıllarda Efe ile müstakil evlerinin bahçesindeki havuzda, kumlarda oynayan, onunla dağlarda gezen anne Sultan Gedik, geceleri yanında yatırarak sevgisini verdi. Efe, geçen 7 yılda aileden gördüğü sevgi ve şefkat ile hayata bağlanarak engelleri de aşmasıyla 5. sınıfta takdir belgesi alan bir çocuk haline geldi. Yaşadıkları süreci AA muhabirine anlatan 61 yaşındaki baba Ali Gedik, bazılarının evli 5 çocuğu olmasına rağmen yuvalardaki çocukların topluma kazandırılması adına koruyucu aile olmaya karar verdiklerini söyledi. Bir oğlunun askerden geldikten sonra geçirdiği rahatsızlık nedeniyle engelli kaldığını belirten Gedik, çocuk yuvasından özellikle engelli bir çocuğu alarak ona sevgilerini vermeyi amaçladıklarını ifade etti. Efe'nin tedavisi ile de yakından ilgilendiklerini belirten Gedik, Kırşehir, Ankara, Kayseri ve Adana'da sağlık kuruluşlarına başvurduklarını anlattı. Gedik, kurum yetkililerinin de Efe'nin tedavisindeki olumlu gelişmeyi takdirle karşıladığını vurguladı. Kendi çocuklarından Efe'yi ayırt etmediklerini dile getiren baba Gedik, şöyle konuştu: "Efe'yi aldığımızda yüzde 50 zihinsel engelli raporu vardı. Aldığımızda anne baba sevgisi ve şefkatinden, ablalarının ilgisinden, merhametinden ve yaklaşımından dolayı çok büyük mesafeler kat etti. 3-4 yılda çocuğun yüzde 50 zihinsel engelli durumunda olumlu gelişmeler oldu. Çocuk psikiyatri doktoru hiçbir zihinsel engeli olmadığı yönünde rapor verdi. Doktor, kat ettiğimiz bu büyük mesafeden dolayı bize teşekkür etti. Allah'a şükür, artık engelli raporu da yok." - "Her başarısında ben çok mutlu oldum" Anne Sultan Gedik de Efe'nin içindeki güzellikleri ortaya çıkarmak için çok gayret ettiklerini belirterek, hiçbir zaman pes etmediğini, mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. Onun bir şeyleri başardığını görmekten büyük mutluluk duyduğunu vurgulayan Gedik, "Alışveriş yaptığımız parayı ona veririm, o öder. Onun her hareketine seviniyorum, mutlu oluyorum. Bir şeyi başardı mı benim için dünyanın en güzel şeyi oluyor. Okumayı başardığı gün, İstiklal Marşı'nda sırada durduğunda mutlu oldum. Her başarısında ben çok mutlu oldum." diye konuştu. Evin en küçük kızı olan evli Nadide Öz ise en çok kendisine "abla" diyen bir kardeşi olduğu için mutluluk duyduğunu söyledi. Zamanla Efe'nin de aile ortamlarına uyum sağladığını, en çok sevdiği kardeşi olduğunu aktaran Öz, şunları anlattı: "Kardeşi olan arkadaşlarıma özenirdim. Abla, abi deyip gezdirirlerdi. Aynı şeyi ben de yaşamak istedim. Elinden tutup çarşıya, oyun parkına götürdüğüm zaman çok mutlu oldum. Annem babam kadar olmasa da biz de ona kardeş sevgisi vermeye çalıştık. Zaman zaman ağlama nöbetleri geçirdiğinde sarılmayı denedik. Gece geç saatlere kadar uyuyamıyordu. Annem babam sarılarak, güven duygusu aşılayarak, aidiyet duygusunu her geçen gün artırmayı başardılar." Kırşehir Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ramazan Baykara da bağlı oldukları bakanlığın 2011 yılı itibarıyla yaptığı tanıtım faaliyetleri kapsamında Kırşehir'de koruyucu aile hizmetinin yaygınlaştırıldığını, 2012 yılında bir olan koruyucu aile sayısının bu yıl 33'e çıktığını, Efe'yi sahiplenen ailenin de bunlardan biri olduğunu kaydetti. KIRŞEHİR (AA) - ABDULLAH YILDIZ