Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Yasin Gülşen, Kırşehir’in eğitim sorunlarını konuşmak için veliler, eğitimciler ve okul idarecileriyle 30 Kasım 2023 Cuma günü saat 19.00 ile 22.00 arasında Öğretmenevinde bir toplantı yaptı.
Arkadaşların isteği üzerine bu toplantıya, 41 yıl öğretmenlik yapmış bir eğitimci olarak ben de katıldım. Sayın Milli Eğitim Müdürümüz idealist bir eğitimci olarak karşılaştığı sorunları, yapabileceklerimizi olanaklarımızı anlattı. Kırşehir için neler yapılabileceğini, eğitim kurumlarımızın uygulamaya yönelik çalışmalar yapmasının faydalı olacağı vurguladı.
Kırşehir de tarım ve sanayi temel üretim alanları olduğundan, bu alanlara yönelik eğitim kurumlarının Kırşehir’e özgü bir şeyler yapması gerektiğini, eğitimin üretimle iş birliği içerisin de olmasının önemini vurguladı, bu konudaki girişimlerini anlattı. Örneğin Kaman cevizinin, Cemele biberinin yerelin dışına çıkarak ulusal bir marka olması için, eğitimcilere de görev düştüğünü bu konuda görev verdiği yöneticilere sorular yöneltti. Hatta Kaman cevizi ile yaptırdığı peynirin oldukça lezzetli olduğunu esprili şekilde hatırlattı. Kırşehir de bulunan büyük sanayi tesisi Çemaş’ın otomotiv, beyaz eşya, makine başta olmak üzere değişik sektörlere yüksek kalitede döküm parça ürettiğini, meslek liselerimizin de işte bu sanayi kuruluşlarıyla işbirliğine gidebileceğini bu konuda fabrika müdürüyle olumlu görüşmeler yaptığını ve sonuçlar alınabileceğinin haberini verdi.
Öğrencileri, velileri ve eğitimcileri konuşturdu, onları sabırla dinledi, notlar aldırdı olumlu bir ortamda her kesimin görüşlerini aldı, hatta ilkokul öğrencilerine de ne istediklerini sordu. Doğal bir ortam oluştu, katılımcılar, karşılaştıkları sorunları anlattılar, çözüm yolları istediler. Çocuklarının söz dinlemediklerinden şikâyetçi olanlar vardı. Oysa eğitimcilere göre; Aşırı koruyucu, kısıtlayıcı, sınırlandırıcı, anne ve baba tutumu özerkliği engeller. Bu şekilde yetişen çocuklar gelecekte kendi başlarına karar veremezler. Bu nedenle bariz tehlikenin olmadığı ortamlarda anne-baba, çocuklarını özgür bırakmalı, onların kendi başlarına başarabilmelerine fırsat tanımalıdır. Kendisine fırsat verilmeyen bir iş başarmanın heyecanını yaşayamayan çocuklar ileriki yaşantılarında çekingen, karar veremeyen, saldırgan davranışlar sergiler.
Çevremizde ne kadar çok saldırgan genç görüyoruz?Sevgisi, coşkusu bile saldırgan! Baskıcı ailelerin çocukları kendi başlarına hareket edemezler. Özgür kararlar veremezler.
Çocuklar bir şeyler üretmek, yaptığı işlerde başarılı olmak ister. Beğenilmek, takdir edilmek, başarının hazzını, heyecanını, coşkusunu yaşamak, çocuğun ruhsal ve bedensel olarak gelişimini olumlu yönden etkiler.
Çocuğu başkaları ile kıyaslamak, olumsuz benlik gelişimine sebep olur. Onun için çocuğumuzu başkaları ile kıyaslamaktan kaçınmak gerekir.
Bu arada bende eğitim konusunda düşüncelerimi söyleme fırsatını buldum. ‘’Kırşehir küçük ama eğitim alanında kaliteli şehir olduğunu, yıllarca üniversite sınavlarında dereceler aldığını eğitime önem verdiğini, matematik dersinin eğitimdeki önemini anlattım.
Matematik neden önemli?
Matematik insan zekâsını geliştiren önemli aktivitelerden biridir.
Matematiği gerektiği gibi öğrenemeyen toplumlar da felsefe, bilim ve sanat gelişmez.
İyi bir matematik eğitimi toplumun geleceği için sigortadır.
Matematik insan zihninin yeni sistemler, yeni modeller üretmesidir.
Matematik engin bir düş dünyası olduğu için gençlerin hayal gücünü geliştirir.
Özgür ve bağımsız düşünmenin alt yapısını oluşturur.
Hayatı anlayabilmek özgürce yorumlar yapabilmenin temelinde de iyi bir matematik eğitimi vardır.
Matematik insanı önyargılardan kurtarır, yaratıcı düşünmenin yollarını açar.
Yapılan araştırmalar, matematiğin insan zekâsını geliştirdiğini bilimsel olarak kanıtlamıştır.
Bu nedenlerden ötürü bütün ülkeler matematik eğitimine özen gösterir ve önem verir.
Matematiğin bilimler üzerinde tartışılmaz bir hükümranlığı vardır. Matematik, zihinsel gelişimi sağlayan ulu pınardır.
Matematik, soyut, sistematik ve yaratıcı düşüncenin de anahtarıdır.
Analitik düşünmek, iki kere ikinin neden dört ettiğini değil de beş etmediğini anlayabilmektir. İşte bu ayrıştırma çocuğun içinde yaşadığı dünyayı farklı biçimde algılamasının da yolunu açacaktır.
Biz de sorun, matematik değil matematik kültürüdür. Matematik kültürünü alan çocuk, tüm diğer bilimleri de daha kolay öğrenir. Sayısalda başarılı olmanın yolu matematik kültüründen geçer. Karşılaştığı sorunları nasıl çözeceğini mantıklı şekilde çocuğuna anlatmayan anne-baba-öğretmen çocuğa matematik kültürünü de kazandıramaz.
Özgür ve yaratıcı düşüncenin kaynağı matematiktir. Otoriter tutumun egemen olduğu iklimlerde matematik kültürü gelişmez. Matematik kültürünün gelişmesi için çocuğun sevgiyle beslenen, özgür iklimde yetişmesi gerekir.
Öğrencilerimiz de matematik ve fen başarısı her geçen yıl biraz daha düşüyor.
Eğitim toplumsal bir sorun, toplumun bütününü ilgilendiriyor. Çünkü toplumun gelişip kalkınması eğitime bağlıdır. Sorunlarımızı çözecek bireylerin bağımsız ve özgür düşünmesini sağlayacak olan da eğitimdir’.
Bu sırada bir arkadaş sözümü kesti, “asıl önemli olan Türkçedir hocam” dedi. Elbette Türkçe de önemliydi.
Dil, insan yaşamının bir parçasıdır.Gönlümüz, düşüncelerimiz dilde somutlaşıyor. Dil, biz insanlar içindir. Vazgeçilmez birlikteliğimizdir. Hele ana dilimiz, ana sütü gibidir. Yaşam kaynağımızdır.
Bu arada “Sayın Müdürümüz içimizde gazeteci arkadaş da var” diyerek bana görevimi hatırlattı. Daha sonraları veliler çocuklarının yoğun stres yaşadıklarını belirttiler, danışman arkadaşlar sorunu aydınlatmaya çalıştılar.
Stresin Türkçe karşılığı bireylerin ruhsal ve bedensel olarak zorlanmadır. Stresin olumsuz etkileri olabileceği olumlu yönleri de vardır, biz buna olumlu stres veya başarabilme stresi diyoruz.
Eğitimcilere göre her genç ergenlik çağında başarının hazzını, sevincini, coşkusunu yaşamalıdır. Olumlu stres gençlerin ruhsal gelişimini olumlu yönde etkiler. Stres hayatın her alanında vardır, yeni işe, sınava girenler, evlilik yapanlar, doğum yapan anneler stres yaşarlar.
İşte bu stres sonunda da başarıyı, mutluluğu ve o muhteşem sevinci yaşarlar. Velilerin korktuğu gibi stres kötü bir şey değildir. Toplantıda çok iyi izlenimlerle ayrıldık.
Milli Eğitim Müdürü Sayın Yusuf Yasin Gülşen Kırşehir de olumlu katkılarda bulunmaya kararlı gözüküyor, bu konu da oldukça kararlı. Yeni görevinde başarılar diliyoruz. Yapacağı her güzel yatırımda Kırşehirliler olarak yanındayız.