İkizarası Kırşehirlilerin geleneksel mesire alanıdır. Orada piknik yapmayan, ırmağından yüzmeyen çok az Kırşehirli vardır. Günümüzün gelişen teknolojisiyle bu işleve yine devam edecek. Yeni yapılan Kent Park dinlenmek, hoşça vakit geçirmek isteyen bilhassa gençlerin akınına uğruyor. Bu da gösteriyor ki toplumda gençlerin eğlenme ve dinlenme alanlarına gereksinim büyük gereksinim varmış. Kırşehirlilerin boş zamanların da dinleneceği ve eğlendinlen (rekreasyon) alanları yoktu. Kent Park Kırşehirlilerin yürüyüş ve dinlenme gereksinimini karşılamak için yapılmıştı.

Yürüyüş yapanlar var ama park sakinlerinin büyük çoğunluğunu gençler bilhassa genç kızlar oluşturuyor. Belki de kızlarımızın dinlenme hoşça vakit geçirecek yerleri yoktu, genç kızlarımız burada rahatça dinlenme sosyalleşme gereksinimlerini karşılıyorlar. Havası temiz ve egzoz dumanında uzak olduğu için arkadaşlarla orada yürüyoruz. Görüyoruz ki park sakinlerinin çoğunluğu genç kızlar. Toplum hızla değişiyor, okuyan kızlarımız da dinlenmek, rahatlamak istiyorlar. 

Rekreasyon birey ve toplum olarak yabancı olduğumuz bir kavram. Ne olduğunu ne anlama geldiğini de pek bilmiyoruz. Toplum canlı bir organizma gibi sürekli gelişiyor, değişiyor, kendisini yeniliyor. Geleneksel olarak bizler iki hizmet sektörünü tanıyoruz; Eğitim ve sağlığın yanına gelişmiş toplumlarda buna yeni bir sektör daha ilave oldu; Rekreasyon alanları ve eğlence sektörleri. Eğlence gelişmiş toplumlar da uzman kadroların çalıştığı büyük paraların döndüğü devasa bir sektöre dönüşmüştür. Gelişmiş toplumlar eğlendinlen alanlarına ihtiyaç duyuyorlar.

Gelişimin kaçınılmaz sonucu olarak yeni kurumlar, kuruluşlar ve sektörler ortaya çıkıyor. Hayat durağan değil değişkendir.

Koşullar sürekli değişiyor, değişen koşullara ve gelişmelere ayak uydurmak zorundayız. Dün ucuz ekmek, su, kaldırım isteyen halkımız bugün rekreasyon alanları istiyor. Çağımız baş döndürücü şekilde değişiyor, gelişiyor.

Rekreasyon günümüzde bir dinlenme alanı olmaktan çıkmış turizme dönüşmüştür.

Rekreasyon Latince yeniden yaratma yeniden düzenleme anlamına geliyor. Kentlerde oluşturulan rekreasyon bireylerin toplumsal grupların yaptıkları işlerin dışında boş zamanlarını değerlendirdiği eğlendiği oyun oynadığı, dinlendiği huzur bulduğu mutluluk alanlarıdır.

Rutin olarak çalıştığımız geçimimizi sağladığımız işlerimizin dışında kalan zamanımızı değerlendirdiğimiz yerlere rekreasyon alanları deniliyor. Hafta sonlarımızı tatil günlerimizi hepimiz farklı farklı değerlendiririz. Şehrimizde de pek çok insan bilhassa emekliler, köyünden göç edenler, boş zamanlarını Cacabey Parkı’nda dinlenerek geçirir. Dikkat ederseniz havaların güzel olduğu günler bu park insanlarla dolup taşar. Yaz akşamları banklara oturup çekirdek çitleyerek dinlenen aileleri sıkça bu parkta görürüz.

         Rekreasyon bir anlamda ihtiyacımızın karşılandığı mutlu yaşam alanlarıdır. Yaşadığı kentin insanlarını mutlu etmekte yöneticilerin başlıca görevidir. Rekreasyon alanları aynı zamanda bireylerin sosyalleşmesini, yaratıcılığını, kişisel becerilerinin gelişimini sağlıyor. Keşfedilmemiş gizli hazine gibi duran farklı yeteneklerimizi ortaya çıkarıyor.

           Parklar, insanların huzura kavuşmasını, eğlenmesini, dinlenmesini ve mutlu olmasını sağlıyor. Baş döndürücü bir şekilde gelişen teknoloji, insanı bir parçası olduğumuz doğadan koparıyor. Bugün kentte yaşayan bireyler teknolojinin oluşturduğu bir dünyada yaşıyor. Âdeta buna mahkûmuz. Bu esaretten kurtulup doğayla baş başa kalmak en doğal hakkımız.

           Doğa bizim gerçek vatanımızdır.

 Oradan geldik oraya gideceğiz.

Doğayla baş başa kaldığımızda sanki eski bir dosta kavuşmuş gibi ruhumuz huzurla dolar.

Doğa bize her zaman huzur veren mekândır. Doğayı yeşil örtüyü, atmosferi, su kaynaklarını ekolojik dengeyi çevremizi yeşil alanları korumak gözetmek her uygar birey gibi bizim de görevimizdir.

İçinde yaşadığımız bu çevre bizlerden çocuklarımıza miras kalacaktır, onlara karşı sorumluluklarımızı unutmayalım. Günümüzün içinden çıkılmaz sorunları ister istemez ruh sağlığımızı bozuyor. Bugün hasta insanlarımızın 3/1’i psikolojik sorun yaşıyorlar.

Rekreasyon alanları bir anlamda insanların bu karmaşık sorunlarını çözmek ihtiyacından doğmuştur. Monoton hayatımıza renk katmak onu zenginleştirip güzelleştirmek ihtiyaç duyduğumuz huzuru, hazzı ve mutluluğu yaşamak istiyoruz.

Mutlu olmak.

Sağlıklı yaşamak.

Zihinsel ve bedensel olarak gelişmek, kişisel becerilerimizi yeteneklerimizi ortaya çıkarmak hepimizin en doğal hakkıdır. Sosyalleşmek diğer insanlarla bütünleşmek çevremizden pozitif enerji almak sağlıklı yaşamak için insanların toplumların yeni düzenlemelere yeni tesislere ihtiyacı var.

İnsan en yüce değerdir.

Yapılan tüm hizmetler insanı mutluluğu içindir.

İyi yaşamak daha iyi yaşamak bu topraklar üzerinde yaşayan tüm insanlarımızın doğal haklarıdır. Kendi benliğine yabancılaşmış insan yeteneklerini geliştiremez huzurlu ve üretken kılmaz.

Üretmek, özgür ve yaratıcı insanların bir ürünüdür. Geçmişin insanlarıyla günümüzün insanların sorunları farklıdır. Geleceğin sorunları da farklı olacaktır,günümüz insanını daha iyi yaşatmak yöneticilerine düşüyor.

Mutluluk, huzur, bireysel değil toplumsal olmalıdır.

Çağımızın ahlâk ilkeleri şöyle:

“Daha çok insana daha çok mutluluk”

 “Daha çok insana daha çok fayda”

Gerçek sevgi diğer insanları da kendimiz kadar sevebilmektir.Hayat bir paylaşımdır. Rekreasyon alanları da sosyal, ekonomik ve kültürel değerlerin paylaşım alanlarıdır.

Paylaşım bireyler ve gruplar arasındaki farklılıkları da ortadan kaldırır.

Onları birbirlerine yakınlaştırır toplumsal bütünleşmeyi birlikteliği pekiştirir.

Rekreasyon alanları insanlara birlikte yaşamayı, birlikte eğlenmeyi belli kurallara uymayı başkalarının haklarına saygılı olmayı kısaca demokrasinin temel değerlerini geliştirip zenginleştirir.

Bu ulu pınarlar olmadan demokrasi kendisini geliştiremez.

Gelişen teknoloji günümüz insanını yalnızlaştırmıştır.

Bu yalnızlık boşluk insanları alkol, uyuşturucu v.b. araçlara yöneltmiştir. Rekreasyon insanları bireyleri yalnızlıktan kurtaran sosyal ilişkileri güçlendiren aktivitelerdir.