1 KASIM 2015 Pazar günüydü… Demokrasimiz adına, Cumhuriyetimiz adına, özgürlüklerimiz adına sandığa giderek oy kullandık. 26.

1 KASIM 2015 Pazar günüydü…
Demokrasimiz adına, Cumhuriyetimiz adına, özgürlüklerimiz adına sandığa giderek oy kullandık.
26. dönem milletvekillerini seçtik.
Kırşehirliler olarak kimin, hangi partinin Kırşehir’e daha iyi hizmet edeceğini düşünerek oy kullandık.
Bu ülkede 1950 yılından, yani çok partili siyasi hayata geçilmesinden bu yana halkın ne kadar bilinçli oy kullandığına tanık olduk.
1 Kasım seçimlerinde beni Türkiye’den daha çok asıl ilgilendiren Kırşehir oldu.
Seçim sonuçlarında Mikâil Arslan hizmetlerinin karşılığını gördü ve üçüncü kere
milletvekili seçilme başarısı gösterdi.
7 Haziran seçimlerinde ise liste başında Salih Çetinkaya, ardındaki ikinci sıra adayı Hacı Turan vardı. Bugünkü sonuçlar da bize bir kez daha açıkça gösterdi ki Kırşehirliler kimin hizmet getirdiğini ve getirebileceğini bildiklerinden Hacı Turan’ı seçmemişlerdi.
1 Kasım seçimleri sürecinde AK Parti’den milletvekilliği yapmış olan eski milletvekillerinden çoğunu seçim çalışmalarında Kırşehirliler ne yazık ki göremedi. Ama Mikâil Arslan, Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ile birlikte çok etkin bir çalışma yürüttü ve alnının akıyla bu seçimlerde başarı kazandı.
Bu noktada hatırlatılmalıdır ki, Kırşehir siyasi tarihinde Osman Bölükbaşı ve Memduh Erdemir’den sonra üçüncü kez milletvekili seçilen Mikâil Arslan tarihe geçti.
Mikâil Arslan geçmiş dönemlerde Kırşehir ve ilçelerine yaptığı hizmetlerinin karşılığını bu seçimlerde gördü. 1 Kasım seçimlerinde Kırşehir için, Kaman için, Mucur ve diğer ilçelerimiz için hazırladığı projelerle Kırşehir seçmeninin karşısına çıktı. Bunları tek tek seçmene anlattı, hazırladığı kitapçıklarla kendini ifade etti. Seçmen de “Yaparsa Mikâil Arslan yapar” diyerek seçimde kendisine oy verdi.
Benim çok takdir ettiğim Mikâil Arslan yeniden milletvekili seçildi. Zira Kırşehir onunla yeniden hizmet atağına geçecek. İktidar partisinin milletvekili olarak yapacakları hizmetler çerçevesinde ben Kırşehir’i düşünüyorum. Yeni kurulacak hükümette inşallah bakan olur da bütün Kırşehir bir kere daha Mikâil Arslan’la onur ve gurur duyar.
Geçen seçimlerde Mikâil Arslan’ı genel merkez nezdinde karalayarak çizenler, çizdirenler şimdi ne yapıyorlar, ne düşünüyorlar bilmiyoruz ama onlar kazdıkları kuyuya düştüler. Bu millet kimin başarılı milletvekilliği yaptığını, kimin yapmadığını da çok iyi biliyor.
Geçmiş dönemlerde Mikâil Arslan’ın hizmetine sahiplenenler de şimdi sırra kadem bastılar.
Mikâil Arslan yeniden seçildi de Kırşehirliler derin bir nefes aldı.
Sonuçta AK Parti 7 Haziran seçimlerinde yüzde 39.84 oy oranı ve 54 bin 235 oyla bir milletvekili çıkarırken, 1 Kasım seçimlerinde bu oyunu 13 binden fazla arttırdı. Yüzde 10’dan fazla oyunu arttıran ve toplam oyunu 67 bin 797’ye çıkartan AK Parti bunun karşılığında iki milletvekilini Meclis’e göndermiş oldu.
Bu seçimlerde MHP’nin genel durumuna bakacak olursak Türkiye’de seçim yenilgisini en ağır tadan parti oldu. MHP’lilerin belli bir kesimi AK Parti’ye oy vermiş görünüyor.
Kırşehir’de ise MHP’nin 10 binin üzerinde oyu, AK Parti’ye gitmiş. Böyle bir başarısızlıkta bence birinci neden Genel Başkanları Devlet Bahçeli. Başarısızlığın ikinci nedeni ise MHP teşkilatı ve adayı Yıldırım Türk oldu.
Neden mi diyorsunuz?
Bahçeli’nin 7 Haziran seçimleri akşamı başlayan “hayır”ları, koalisyon seçeneklerine kapıyı kapatması bu başarısızlığın kaçınılmaz sonuçlarındandı.
Kırşehir Milletvekili Yıldırım Türk ise 7 Haziran seçimlerinde çoğu seçmen tarafından tanınmamasına rağmen seçilmişti. Yıllardır görev yaptığı hastanelerde Kırşehirli hemşehrilerine doktor-hasta ilişkisi çerçevesinde yaptığı yardımların sağladığı sempatiyle MHP’ye belli bir oranda oy artışı sağlamıştı. Ne yazık ki kendisine oy veren seçmenler birkaç ay sonra gördüler ki Yıldırım Türk’ün MHP’nin Türkiye’ye ilan ettiği seçim vaatlerinin dışında Kırşehir’e özgü elle tutulur bir projesi yok. Kendisinde hitabet yok. Hele de Yıldırım Türk’ün halka yönelik soğuk tutumu en büyük zararı verdi kendisine. Dürüst olabilirsin, mesleğinin iyi bir uzmanı da olabilirsin. Doktor olabilirsin, hatta profesör de olabilirsin. Ne acı ki halka hoşgörüyle bakacak bir siyasetçi olmayı bile başaramamışsın. Sonuçta kendi elleriyle imajını zedeledi ve yenilgiye mahkûm oldu.
Haziran’da yüzde 31.65 oy oranı ve 43 bin 79 oyla ikinci parti çıkan ve bir milletvekili kazanan MHP Pazar günkü seçimlerde 32 bin 496 oy topladı. Yani 10 bin 583 oyu AK Parti’ye kaptırdı.
Peki ya Atatürk’ün yaşlı ve yorgun CHP’sinin Kırşehir’deki adaylarına ne demeli?
Osman Kök, Kırşehir Organize Sanayi’deki çorap örme makinesini söküp İstanbul’a taşımıştı aylar öncesinde. Hasta-hekim ilişkilerini bu millet unutur mu? İstanbul’dan çıkıp geldi, Kırşehir’de CHP’den aday oldu. Kardeşi ve birkaç kişi ile seçim çalışması yürüttü, “Bana oy verin!” dedi. Kurduğu bir ekiple seçmenin karşısına çıktı. Oysa ki kurduğu ekip seçimler kaybetmiş, kaybettirmiş. Her şeyi çok iyi bildiğini zannedenlerle seçim çalışmalarını yürüten Osman Kök, uyarı ve önerilerimizi bile dikkate almayarak “ben biliyorum, kazanacağım” demişti.
Sonuç hüsran!
7 Haziran seçimlerinde Yılmaz Zengin’in topladığı oyları bile koruyamadılar. 26 bin 274 oyu 23 bin 941’e düşürerek hezimete uğradılar.
Sonuç itibariyle Kırşehir’de hak yerini buldu. Halka tepeden bakan, kazanacağını düşünerek seçmeni çantada keklik gören doktorlar seçimi kaybetti.
Ben şunu bilir, şunu söylerim.
“Yerken ağza girene, konuşurken ağızdan çıkana dikkat edin” diye bir söz var. Kaybedenler, anlayın halinizi.
1 Kasım seçimlerinin ülkemize, Kırşehirimize, demokrasimize hayırlar getirmesini diler, iktidar partisinden milletvekili seçilen Salih Çetinkaya ile Mikâil Arslan’ı kutluyorum.