Kırşehir Belediyespor’da bahar havası yaşanıyor. Yaşar Bahçeci’nin amatör kümeden alıp İkinci Lige taşıdığı ve Belediye Başkanlığını devralan Selahattin Ekicioğlu’nun da desteklemeye devam ettiği takımımız başarılı sezonlar geçiriyor.

Süper Ligin gediklisi Eskişehir, Akhisar ve daha nice köklü kulüpler perişan haldeyken şehrimizin takımı hepimizi gururlandırıyor. Şehre yük olmadan, ekonomik sıkıntı yaşamadan daha da önemlisi kaliteli takım oluşturarak yapılıyor her şey. Tanıdığım bildiğim ve çabalarını gördüğüm Murat Tekdoğan’a ve onun nezdinde yönetim kuruluna, kısaca emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.

Yazmak olay olan olsa gerek. Seyretmek ondan da kolay. Kolay olanlar bize düşüyor ama böylesi seviyede bir takımı finanse etmek zor olan.

Dile kolay yılda 8-10 milyonluk bir bütçeyi yönetmek, oluşturmak bizim şehrimizin yapabileceği bir şey değil. Yıllarca yaşadık şehrimiz birkaç yıl bu yükü taşıdı sonra takımlarımız amatör kümeye kadar gitti.

Başta Kırşehirspor olmak üzere, Yeni Kırşehirspor, Yeşil Kırşehirspor tarih oldular. Üstüne üstlük bir de yöneticileri de halen devlete 6-7 milyon borçlu…

Şimdilik Kırşehir Belediyesi yükü sırtına almış götürüyor. Takımı tek başına finanse ediyor. Ama böylesi yüksek bütçe ile devam eden süreci daha ne kadar taşıyabilir bilemiyoruz. Belediye desteğini çekerse takımımız birkaç yıl içinde diğer takımlarımız gibi yok olmanın eşiğine gelir. Maazallah Belediye çekildiği gün sonumuz geldi demektir. Bu arada böylesi bir yükü omuzlayan Belediyemiz ve Başkan Selahattin Ekicioğlu da sporseverler nezdinde her türlü taktiri hak ediyor.

Futbol artık yalnızca sahada oynanan bir oyun değil. Ticari bir olgu. Yaşamak için en az harcadığın kadarını da kazanman gerek. Transfer ettiğin oyuncuları oynattıktan sonra en az aldığın fiyata satman gerek. Daha da önemlisi altyapıdan getirip oynatabildiğin ve satabildiğin oyuncular gerek.

Her gelen yönetim altyapıya önem vereceğiz der. Bu söylemden öte geçmez nedense. Halbuki yaşamanın sırrı orada. Takıma ayrılan bütçenin bir bölümü de orada kullanılmalı. Değişen şartlar altyapıları da başka arayışlara yöneltti. Artık kimse 8-10 yaşında aldığı çocukları yetiştirme telaşında değil. Her takım belli yaş guruplarında akademi takımları kuruyor, gücüne ve nüfuzuna göre çevresinden, bölgesinden hatta tüm ülkeden yetenekli çocukları alıp onlarla uğraşıyor.

Ben Alanyaspor’da kongre delegesiyim, altyapının başında bulunan Turan Görgün ile çok eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Bu sebeplerle zaman zaman Alanya altyapısına oyuncu götürüyorum. Geçen yıl da Sevgili Zafer Özbek’in tavsiyesi ile Mucurgücü takımından 16 yaşında bir genci Alanya’ya getirdik. Alanya altyapısının izleme ekibi bizim getirdiğimiz oyuncu ile ilgili raporu gösterdi. Bizden bir yıl önce Mucur’da oynayan oyuncu seyredilmiş ve hakkında alınması ile ilgili rapor düzenlenmiş. Alanya nere, Mucur nere!

Bugün Alanyaspor, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden bulup altyapısında pişirdiği 5 genç oyuncuyu profesyonel yaptı. Hepsi de oynuyor. Hem de Süper Ligde! İsimsiz, yıldızı olmayan bir takımla Süper Ligin tozunu atıyor.  

Bunlar güzel günlerimiz. Belediye bıkmadan, şartlar aleyhimize gelişmeden tedbir alsak iyi olacak. Yoksa bu güzel günler son bulacak.