Dünyanın birçok Avrupa ve İskandinav ülkesinde emeklilerin yaşam tarzlarını inceledik ve nasıl yaşadıkları hakkında bilgi edindik. Yapılan araştırma sonucunda bu ülkelerde çalışanların emekli olduktan sonra çok rahat bir hayat sürdükleri gerçeğini gördük.

Dünyanın birçok Avrupa ve İskandinav ülkesinde emeklilerin yaşam tarzlarını inceledik ve nasıl yaşadıkları hakkında bilgi edindik.
Yapılan araştırma sonucunda bu ülkelerde çalışanların emekli olduktan sonra çok rahat bir hayat sürdükleri gerçeğini gördük.
Buna karşılık bizim ülkemizde emeklilerin durumunu birçok Avrupa ve İskandinav ülkeleriyle kıyasladığımızda içler acısı halde olduğu gerçeği maalesef gün gibi ortada.
Zaten çok zor şartlarda hayatlarını sürdüren emeklilerimize 2017 yılında ödenen zam, 2018 yılı için anlaşmaya varılan % 3 ve % 3,5 oranlarındaki zam tüm çalışanları ve özellikle de emekli vatandaşımızı daha da sıkıntıya sokmuştur.
Hükümet emekliye zam değil de sanki sadaka vermeyi reva görmüş.
Oysa bu kesim sadaka değil, yıllarca çalışarak alın terlerinin ve emeklerinin karşılığını istemektedirler. Emekliler çarşıya pazara çıktıklarında piyasanın pahalılığını görünce hükümete tepkilerini artık yüksek sesle dile getiriyorlar.
Kurban Bayramı öncesinde, Kırşehir’in sebze pazarında emekli bir vatandaşın isyan edişine birçok insan gibi ben de tanık oldum. Emekli vatandaşımız Kırşehir sebze pazarından satın aldığı 3-5 kilo sebze ve meyve için 125 lira ödediğinden yakınıyor ve bizi bu hallere düşürenler utansın diyordu. Hayatın pahalı ve maaşların düşük olması nedeniyle artık emekliler geçinememe sıkıntısı içinde bulunduklarını dile getirip AKP hükümetine karşı durmanın zamanının geldiğini hatta geçtiğini bile söyler durumdalar.
Emeklilerimiz geçim sıkıntısı çekmekte ve çaresizlik içinde bireysel olarak seslerini çarşıda, pazarda, markette, kahvehanelerde duyurabilmektedirler, tabii bunu da duyan yok. Ülkemizdeki emekli sandığı, Bağ-Kur ve SSK emeklisinin haline bakıldığı zaman perişan halleri görülebilmektedir. Emekli aldığı üç kuruş aylıkla ay sonunu nasıl getirebilirimin hesabını yapıyor. Bunun içinde yiyecek, giyecek, tedavi, ev kirası, su parası, elektrik parası, telefon parası, doğalgaz parası vs. giderlerini her ay yeniden yaşıyor.
Emekli vatandaşımız yıllarca çalışıp verdiği ömrünün geri kalanını rahat ve insanca yaşamak için, huzurevlerine kapatılarak değil hakkı olan ücretin verilmesini istiyor. Bunu da haliyle 15 senedir iş başında olan ve emekliyi perişan eden bu gün de halen iş başında olan AKP hükümetinden istiyor.
Bu gün ülkemizde yaşayan emeklilerimizin içinde bulunduğu durum tam anlamı ile bir insanlık ayıbıdır.
Emeklilerimizi bu durumdan kurtarmak TBMM’nin görevi olmalıdır.
İş başındaki AKP Hükümeti'nin, memuru, işçiyi ezdiği gibi, emekliyi daha fazla ezdiği bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Tüm emeklilerimizin isteği bugüne kadar bekledikleri ancak bir türlü bulamadıkları huzur ortamına ve insanca yaşamaya kavuşturulmasıdır.