Salı günü Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılını tüm yurtta kutladık. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Kırşehir’de de kutlamalar bu kez geçmiş yılların aksine coşku içinde geniş halk kesimlerinin katılımı ile yapıldı, coşkunun, sevincin ve heyecanın adeta zirve yaptığını izledik.
Kırşehir’in cadde ve sokakları Türk bayraklarıyla donatılmış, halk sokaklarda Cacabey Meydanı’nı hıncahınç doldurmuş ve coşku içinde sanki 29 Ekim 1923 yılını yeniden yaşıyor gibi heyecanlıydı bu millet.
Ellerine bayrağını alan genç, yaşlı, kadın, erkek tüm Kırşehir halkının Cumhuriyet kutlamalarına katıldığını, coşkuyu, sevinci ve mutluluğu milletçe yıllar sonra yeniden yaşadıklarını gördük ve izledik. 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ruhu, coşkusu ve sevinci halen yüreklerde yaşıyor, ilelebet de yaşayacaktır. Türk halkı Cumhuriyeti koruma ve kollamanın ulusal ve evrensel bir yükümlülük olduğunu biliyor.
Bugün yanı başımızda, Ortadoğu coğrafyasına baktığımız zaman emperyalist ülkelerin kendi çıkarları adına varlık gösterdiğini, kan ve gözyaşının hüküm sürdüğünü ve insanlık onurunun çiğnendiğini görmekteyiz.
İşte onun için saldırıların hedefi olan Anadolu’yu milletçe müdafaa etmek ulusal ve insanlık adına yapılması gereken bir görev olarak düşünmek daha doğru bir yaklaşım olur. Zira Cumhuriyet bağımsızlıktır, çoğulcu katılımcı demokrasidir, aydınlanmadır, geleceğimizin güvencesidir.
Anadolu topraklarının düşman işgalinden kurtarılması ve vatanın sınırlarının belirlenmesinden sonra, Mustafa Kemal Atatürk daha önce tasarladığı Cumhuriyetin ilanı üzerinde gerekli hazırlıklarını yaptıktan sonra 28 Ekim 1923 günü akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırarak “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” demiştir.
Bunun üzerine 29 Ekim 1923 günü Atatürk milletin vekilleriyle görüştükten sonra hazırlanan Cumhuriyet taslağı Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş ve Meclisin önergeyi kabul etmesiyle Cumhuriyet yönetimi kurulmuştur.
Cumhuriyet yönetiminde söz milletindir. Cumhuriyeti korumak, kollamak ve yaşatmak tüm milletimizin ödevidir. Yıllarca unutturulmaya çalışılmasına rağmen yurttaşın gönlünden sökülüp atılamadığı bir kez daha görülmüştür. Başta Ankara olmak üzere İstanbul, İzmir, Adana, Mersin, Muğla, Antalya, Hatay, Çanakkale, Trakya, Bolu ve daha birçok ilimizde halkın ayakta, başı dik Cumhuriyet bayramını kutladığını gördük. Kırşehir’de yapılan kutlamaları ise anlatmaya sözler yeterli gelmez ancak yaşanırdı. Cumhuriyet Bayramını ve kutlamalarda emeği geçenleri kutlarım.