Çareler tükenmedikçe her yol denenmeli   7 Haziran günü saatler 17. 00'yi gösterdiğinde artık seçim sandıkları açıldı ve neticede AKP kaybetti, baskıcı hükümetin 13 yıllık iktidarı sona erdi.

Çareler tükenmedikçe her yol denenmeli

 

7 Haziran günü saatler 17.00'yi gösterdiğinde artık seçim sandıkları açıldı ve neticede AKP kaybetti, baskıcı hükümetin 13 yıllık iktidarı sona erdi.

Yani;

Baskıcı yönetim anlayışı kaybetti,

Toplumda yaratılan gerginlik kaybetti,

İnsanları ötekileştirenler kaybetti,

Yargıyı, Orduyu, Emniyeti itibarsızlaştıranlar kaybetti.

Demokrasi kazandı,

Hukuk kazandı,

Adalet kazandı,

Sağduyu kazandı,

Sevgi ve hoşgörü kazandı,

Ezilenler kazandı,

Her şeyden önemlisi Türkiye kazandı.

Peki, şimdi hükümet nasıl kurulacak?

Seçim sonuçları yeni hükümet için farklı senaryoları Türkiye'nin gündemine getirdi.

Öncelikle bir koalisyon hükümeti aranacak, o olmazsa bir ya da iki partinin dışarıdan desteğiyle azınlık hükümet formülü denenecek.

Öyle görülüyor ki, Türk siyaseti çıkan seçim sonuçlarına göre; koalisyon, azınlık hükümeti ve geçici seçim hükümeti ihtimallerini deneyerek yeni bir yol arayacak.

İlk seçenek AKP öncülüğünde bir koalisyon için bir arayışın başlatılması olacak. AKP 276 sandalyeli güvenoyunu alabilecek ortak arayacak. Koalisyon hükümeti kurulamazsa o zaman bir ya da iki partinin desteğiyle azınlık hükümeti kurabilecek. Bunlardan sonuç alınamaması durumunda ise partilerin güçleri oranında temsil edileceği “Geçici Bakanlar Kurulu” ile erken seçime gidilmesi olacak.

Cumhurbaşkanı, teamüle göre, ilk olarak en çok oyu alan partinin genel başkanına hükümeti kurma görevini verecek. AKP tüm partilerle görüşüp, iktidar formüllerini sunacak.

AKP'nin, çözüm süreci işbirliği nedeniyle HDP; siyasi çizgisi nedeniyle de MHP ile koalisyon kurulması formülleri sanki ağırlıklı olarak sıkça konuşuluyor. Ancak, Türkiye'nin bozulan dengelerinin yeniden normalleşmesi talebi nedeniyle AKP ile CHP'nin sürpriz bir koalisyon kurabileceği ihtimalleri de göz ardı edilmemeli.

İlk görevi alacak olan AKP hükümeti kurma görevini aldıktan sonra koalisyon turundan olumlu mesaj alamaması durumunda,

Cumhurbaşkanı'nın ikinci görevi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na vermesi gerekiyor. CHP, MHP ve HDP'nin sandalye sayısı 290'ı aşıyor. Ancak siyasi olarak MHP ve HDP'nin uzlaşma olasılığı pek görünmüyor. O nedenle bu olasılığa olumsuz bakmak akılcı yaklaşım olur.

O halde; AKP-CHP veya AKP-MHP koalisyonu en akılcı olanıdır.

Yapılan tüm istişareler sonucunda uzlaşma yolu tıkanırsa “azınlık” seçenekleri gündeme gelecek. Bu olasılık AKP'yi veya CHP ile MHP'yi dışarıdan desteklenmesi şartına dayanıyor.

Ancak iktidar olan parti kendisine destek veren partinin veya partilerin taleplerini ve hassas dengeleri dikkate alarak politika yürütebilir. Bu zor olan eğilimdir ancak imkansız değildir.

Bütün bu hükümet kurma senaryolarının dışında, Cumhurbaşkanı'na tanınan geniş yetkiler, sürpriz gelişmelere zemin hazırlıyor. Anayasa'nın 116'ncı maddesine göre Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu'nun güvenoyu alamaması, güvensizlik oyuyla düşürülmesi, 45 gün içerisinde yeni hükümet kurulamaması veya kurulduğu halde güvenoyu alamaması halinde seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.

Bu durumda güvenoyu alamayan hükümet Anayasa'ya göre çekilecek. Koalisyon ve azınlık gibi tüm seçeneklerin tükendiği bu olasılıkta, oluşturulacak olan Geçici Bakanlar Kurulu ülkeyi seçime götürecek. Seçim hükümeti mecliste bulunan siyasi partilerin sandalye dağılımı dikkate alınarak oluşacak.

Kırşehir'de her köşe başında, kahvelerde, iş yerlerinde, dolmuş duraklarında şimdi ne olacak soruları sorulmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalara ilave olarak demokrasilerde çareler tükenmez desek herhalde çok şey anlaşılır.