Başka illerde kar yağıyor, ne yazık ki Kırşehir’de yaşayan bizler soğuğunu çekiyoruz. Sadece üşümekle kalmıyor, hastalanıyoruz.
Çoluk çocuk kırılıyor, anne ve babalar hasta olsa da ayakta kalmak zorunda. Hastanenin her polikliniği ana-baba günü.
Bazı branşlarda doktor açığı olduğunu biliyor ve çözümü için Milletvekili Mustafa Kendirli, Sağlık Müdürü Dr. Ali Bulut ve Kamu Hastaneleri Birliği Başkanı Mehmet Yetiş’in yoğun çaba içinde olduklarını biliyoruz. Nitekim önceki gün hastanemize Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı bir doktor atandı.
Ancak soğuk hava sadece içinde bulunduğumuz kış mevsiminde yaşananlarla mı oluyor?
Elbette ki hayır. Maalesef siyasette te çok soğuk rüzgârlar esiyor. Özellikle iktidar partisi AK Parti ile CHP arasında!..
Aralık ayının son günlerinde Kırşehir Belediyesi’nde 29 sözleşmeli çalışanın sözleşmelerini Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun imzalamaması ve burada yaptığı açıklama deyim yerinde ise AK Parti’de büyük şok etkisi yarattı.
Önce AK Parti Kırşehir İl Başkanı Muzaffer Aslan ile Milletvekili Mustafa Kendirli, ardından CHP İl Başkanı Baran Genç ile İYİ Parti İl Başkanı Müfit Göçen, CHP Milletvekili Metin İlhan ve Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu parti binalarında arka arkaya basın toplantısı düzenleyerek eleştirilere yanıt verip, yanlışlarını dile getirip belge ve bilgileri Kırşehir halkıyla paylaştılar.
Biz de “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi olarak her iki partide yapılan basın toplantılarındaki açıklamaları kamuoyuna aktararak, tartışmaların takdirini Kırşehir halkına bıraktık.
Tartışmaların ardından iki partinin kurmaylarının son sözlerinde ortaya çıkan birlik ve beraberlik çağrısı bizim için çok değerli oldu.
AK Parti İl Başkanı Muzaffer Aslan, “Ekmeğinin peşinde olan insanlar üzerinden siyaset yapmak bizim kitabımızda yoktur, asla olmayacaktır” derken, Milletvekili Mustafa Kendirli “Boş işlerle uğraşmak bize yakışmıyor. 5 yıl yalan ve boş lafla geçmez. Bu saatten sonra bu işlerden vazgeçin, kısır çekişmeler yerine gelin hep birlikte Kırşehir’e hizmet yapalım” diyerek son noktayı koydu.
Tabi AK Parti’nin bu açıklamalarına CHP kurmayları da karşılık verdi.
Milletvekili Kendirli’nin sözlerine Belediye Başkanı Ekicioğlu “Kısır çekişmelerden bıktık, usandık, Kırşehir için her yere gider, herkesle görüşürüm. AK Parti’ye de gitmeye hazırım. Yeter ki Kırşehir’e hizmet ve yatırım gelsin” karşılığını verdi.
CHP İl Başkanı Baran Genç, Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun yalnız olmadığını, arkasında CHP il örgütü bulunduğunu ifade ederken, bir takım sorular yönelterek AK Parti kurmaylarının cevaplandırılmasını istedi.
İYİ Parti İl Başkanı Müfit Göçen de Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun gecesini gündüzüne katarak Kırşehir için çalıştığını belirterek, “Boş işleri ve kısır çekişmeleri bir kenara bırakalım. AK Parti Milletvekili ve yöneticilerine tavsiyem de budur. Kırşehir her şeyin en iyisine layık. Demokrasiye sıkı sıkı bağlı olan Kırşehir’in huzurunu kimsenin bozmasını istemiyoruz. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. İyi Parti her zaman iyilerin yanındadır. Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu’nun dün yanında vardık, bugün de yanındayız. Onun asla yanlış yaptığına, yapacağına inanmıyoruz” diye konuştu.
Milletvekili Metin İlhan da 15 yıldır Kırşehir’i yöneten Ak Partili Belediye Başkanlarının da görevleri sırasında sözleşmeler imzalamayarak onlarca kişinin işsiz bıraktığını öne sürdü.
Yaşar Bahçeci’nin Kırşehir’de güzel işler yaptığını, ancak 500 milyon liralık bir borç bıraktığına dikkati çeken Milletvekili İlhan, “CHP’li Belediyelerin üzerinde büyük bir baskı var. Baskı ve yıldırma politikalarına karşı hepimiz bir olup Başkanımıza sahip çıkmalıyız. Yapay gündemlerle bir yere varılmaz. Herkes Kırşehir’in sorunlarının çözümü için elini taşın altına koymalı ve Kırşehir’e hizmet etmeli. Bu konuda Milletvekili Kendirli de sözünün arkasında durmalı ve boş işler ile kısır çekişmeleri bir kenara bırakmalıyız” dedi.
Siyasetteki tartışmalara bir de bizim basın mensupları katıldı.
Kırşehir Basın Konseyi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir yarışma açtı ve yarışmayla birlikte iki ayrı program düzenledi.
Kırşehir Basın Konseyi Başkanı Sait Yanık ve yönetimi önce 10 Ocak Cuma sabahı tüm basın mensuplarını Ağalar Konağı’nda kahvaltıda bir araya getirdi. Burada her hangi bir sıkıntı olmadı. Ancak Cumartesi akşamı düzenlenen ödül töreninde hiç te hoş olmayan tartışmalar yaşandı.
Biz “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi olarak AK Parti ile CHP arasındaki tartışmalarda olduğu gibi Basın Konseyi ile bazı meslektaşlarımız arasındaki tartışmalara da uzak durmaya çalıştık.
Meslektaşlarımız bizleri her iki tartışmaların içine çekmeye çalışsalar da başaramadılar. Çünkü bizim kimseyle hasımlığımız da, hısımlığımız da yok!
Üzücü olansa bazı meslektaşlarımız Kırşehir’de yıllardır bazı kişi ve kurumlarla bir tartışma ve rant kavgasına girerler, bizim gibi bu işlerin içinde olmayanları da kendilerine alet ederek yanlarında görmek isterler.
Başkalarını bilmem ama biz bunlara güzel çalışmalarında yanlarında, yanlış kararlarında karşılarında yer aldığımızı bir türlü anlatamadık nedense!
Ne yazık ki bazı meslektaşlarımız bazı kişilerle, partilerle, siyasilerle yaşadıkları kavgalarında bizleri yanlarına çekerek taraf olmamızı isterler, hiçbir zaman da başaramazlar.
İşte 31 Mart yerel seçimlerinde bizi bir partinin adayıyla karşı karşıya getirmek için ellerinden geleni yaptılar. Seçimi kazanan CHP’li Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nu karşılarına alarak onun bir tek haberini yapmadılar, gazete olarak biz yaptık diye bizleri ve gazetemizi “öteki” konumuna düşürmek istediler. Böyle yapmakla hem itibarlarını yere düşürdüler, hem de inandırıcılıklarını yitirdiler. Bugün de kendileri tek başına kaldılar.
Elbette kimsenin yalnız kalmasından hoşnut olamayız. Kırşehir için herkesin bir yumruk olmasını arzu ederiz. Ama olmuyor işte bazen. Bir takım kişiler Kırşehir’i yöneten il yöneticilerinin birbirleriyle kavgalı olmasından kişisel bir çıkar elde edeceklermiş gibi bir tavır ortaya koyarlar.
Oysa bizim tek kavgamız var, o da Kırşehir’dir. Gerisi bizim dışımızda fasa-fisodur.
İşte 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Kırşehir’de ilk kez bir program düzenlendi. 11 Ocak Cumartesi akşamı da bir ödül programı vardı. Bu gecede hiç te görmek ve yaşamak istemediğimiz bir takım üzücü durumlar yaşandı. Gerek programın akışında, protokolün konuşma sıralarında, ödül dağıtımındaki olumsuzlukları herkes eleştirebilir. Ben de biz gazeteci olarak programı düzenleyenleri yaptıkları bu hatalardan dolayı eleştirdim, her ortamda da eleştiririm. Ancak bunun söyleneceği yer tören alanı olmamalıydı. Keşke kol kırılıp yen içinde kalsa, tartışmalarımızı dışarıdan gelen meslektaşlarımızın huzurunda yapmasaydık. Kendimizi deyim yerinde ise el aleme rezil ettik.
“Yarışmalarda dereceye giremedik, ya da bize kim neden ödül vermedi?” diyerek tepkimizi orada koymak yerine kendi aramızda tartışıp, tatlıya bağlasak ve gelecek yıllarda böyle yanlışlar içine girmeseydik?
İşte biz de Kırşehir Basın Konseyi’nin düzenlediği yarışmaya katıldık ve nedense seçici kurul tarafından hiçbir ödüle layık görülmedik! Görülenlerin bir kısmını da haksız ve yanlış bulduk. Öyle komik ve sıradan şeylerle ödül alanlar oldu ki gülüp, geçtik, alkışladık! Ama o kadar büyük tepki gösterip kendimizi ve Kırşehirimizi de dışarıdan gelen misafirlerin ya da il yöneticilerinin önünde küçük düşürmedik.
Yukarıda da belirttiğim gibi töreninin sunumundan, programın akışından, ödül alanlardan, ödül verenlerden, konuşmacıların ve protokol sıralamasından tutundan da baştan aşağı her şey de bir çok yanlışlık vardı ve yanlıştı. Nokta!
Özetle Kırşehir’deki siyasilerin ve basının tartışmalarının kimseye, özellikle de Kırşehirimize hiçbir faydasının olmadığı ortadadır.
AK Parti İl Başkanı Muzaffer Aslan’ın “Ekmeğinin peşinde olan insanlar üzerinden siyaset yapmak bizim kitabımızda yoktur, asla olmayacaktır”, Milletvekili Mustafa Kendirli’nin “Boş işlerle uğraşmak bize yakışmıyor, kısır çekişmeler yerine gelin hep birlikte Kırşehir’e hizmet yapalım”, Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun “Kısır çekişmelerden bıktık, usandık, Kırşehir için her yere gider, herkesle görüşürüm. AK Parti’ye de gitmeye hazırım. Yeter ki Kırşehir’e hizmet ve yatırım gelsin” sözlerini hayata geçirelim.
Çünkü Kırşehir ne kaybettiyse sen-ben kavga ve çekişmelerinden kaybetti.
Evet, Kırşehir 2020 yılına siyasette yaşanan bu tartışmalarla girdi. Gönlümüz artık tartışma ve çatışma değil, Kırşehir için birlikte olmayı istiyor. Ama nedense bunu beceremiyoruz.
Kırşehir’in kazanmasını isteyen kim varsa gerek şahsım, gerekse gazetemiz “Kırşehir Çiğdem” orada yer ayacaktır. Benim ve gazetemizin safı Kırşehir’dir. Siyasi kavga, rant ve tartışmalardan nemalananlara da yolları açık olsun diyorum!

***

SEVDİĞİM BİR SÖZ

“Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin.” - Charles Bukowski

***

BİRAZ DA GÜLELİM!

Çekmecedeki yumurta ve doların sırrı!

Yeni evlenen mutlu çift odalarına çekilirler. Damat bey yeni karısına:
"Senden bana söz vermeni istiyorum. Başucumda duran bu komedinin ilk çekmecesini hiç
açmayacaksın ve bana da hiç bir zaman bunu sormayacaksın."
Karısı söz vermiş ve aradan 10 yıl geçmiş. Kadın meraktan çıldırıyormuş. Artık dayanamamış ve sözünü unutup çekmeceyi açmış. Çekmecede 3 yumurta ve 750 dolar görmüş. Kocasına merakını yenemediğini anlatmış ve ne olduğunu sormuş.
Adam " Madem gördün bende sana anlatayım o zaman. Evlendiğimiz gün kendi kendime karar verdim. Seni her aldattığımda çekmeceye bir yumurta koydum."
Kadın kocasının 3 kaçamağını affetmiş.
Ve tekrar sormuş " Peki o 750 dolar ne için?"
Adam:
"Yumurtalar çekmeceye sığmayınca onları satıp dolar aldım”