Bir bayramı daha huzur ve mutluluk içerisinde geride bıraktık.
Kırşehir’de bir kısım hemşehrimiz bütün ekonomik sıkıntılara göğüs gererek dini vecibelerini yerine getirmek için borçlanarak da olsa kurban kesti. Şimdi borçlarını ödemenin çabası içine girecekler.
Bayramı zor geçiren Kırşehirliler gelecek ay okulların açılması ile yine büyük bir sıkıntının içine daha girecekler.
Tabi bir de düğün masrafları…
Çocuğunun düğününü yapacaklara Allah kolaylık versin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Ama düğünlere gidecek davetliler de takı masrafına yetişemez durumdalar. Bütün bunlara bir de kışın tüketilecek yiyecekler hazırlıkları…
Velhasıl kelam artık Kırşehir’de insanları zor ve sıkıntılı günler bekliyor.
Bir yandan işsizliğin her geçen gün artması, ekonominin büyük bir darboğazda olması insanları kara kara düşündürüyor, hatta endişelendiriyor ne yazık ki…
Ülkemizi idare edenler ekonominin düzlüğü çıkmaya başladığını söylese de Kırşehir’in sokakları bunu hiç de inandırıcı bulmuyor.
Geçen yıl Ağustos ayında dövizdeki artışla birlikte başlayan ekonomik sıkıntının toplumun her kesimini etkilediği de ortada. Halkın alım gücü düştü. İğneden ipliğe kadar her şeye gelen zamlar, fiyatlardaki yüzde 50-60’lık artışa rağmen enflasyonun yüzde 15’lerde olduğu söylemlerine kimse inanmıyor.
Devletin açıkladığı enflasyon rakamları ile çarşı pazardaki enflasyon rakamları hiç de uyumlu olmadığı ortada.
Emeklilere yüzde 5-6’lık Temmuz ayı zamlarla birlikte eridi gitti. Emekliler inanın bayramı büyük sıkıntılarla geçirdi. Bin liralık bayram ikramiyesi de verilmese idi kurbanlarını bile kesemeyeceklerdi.
Neyse bayram dedik bunlar aklımıza geldi.
İnşallah yaşadığımız bu ekonomik sıkıntıları ve darboğazları hep birlikte aşarız.
***
Kurban Bayramı’ndan Türk Hava Kurumu (THK) Kırşehir’de kurban derisi toplamakta büyük sıkıntı yaşadı.
Kurban derisinin çok ucuz olması, araç ve personel masrafını karşılayamaması nedeniyle THK yeterli araç bulamayınca deri toplamaya çıkamadı. Bu da köylerde, mandıralarda kurban kesenlerin derilerini THK’ya verememelerine neden oldu. Çoğu kurban kesen vatandaşların derilerini kestikleri yere bırakıp, deri toplamaya gelenlere vermelerini tembihleyip gittiler. Derilerin akıbeti ne oldu bilinmiyor.
Bu arada Kırşehir’de aklına esen, para eder hesabı ile kurban derisi topladı. Fiyatı çok düşük olduğunu görünce satamadılar ve ellerinde koktu.
Ama olan sadece THK’ya olmadı tabi. Milli servet olan derilerimiz heba oldu, çöpe atıldı, yazık!..
THK kurban derilerini toplarken keşke resmi kurumlarımız daha fazla araç ve personel desteği verselerdi de derilerimiz bu kadar heba olup gitmeseydi.

***
Bu bayramda Kırşehir’de çok şükür ölümlü bir trafik kazası yaşanmadı.
Bayram öncesi gurbetteki hemşehrilerimizin Kırşehir’e gelmesiyle birlikte kent merkezinde ve Ankara-Kayseri Karayolu’nda yoğun bir trafik vardı.
Öyle ki arife günü Ankara-Kayseri Karayolu’nda uzun araç kuyrukları görüldü. Valimiz Sayın İbrahim Akın ile Emniyet Müdürümüz Sayın İsmail Hakkı Akyüz, bayramın huzur ve mutluluk içerisinde geçmesi için yoğun tedbirler aldılar. Sadece tedbir almakla kalmadılar. Zaman zaman denetimleri bizzat takip ettiler ve sonunda Kırşehir il genelinde ölümlü bir trafik kazası yaşanmadı. Halkın huzur ve mutluluğunu bozacak bir olay görülmedi.
Teşekkürler bu önemleri alan Valimiz ve Emniyet Müdürümüze… Teşekkürler polis ve jandarma ekiplerimize…
***
Kırşehir Belediyesi de bayram öncesi ve bayram süresinde yoğun bir çalışma içine girdi. Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, arife günü ve bayram boyunca belediye otobüslerini ücretsiz yaparak, halkın mezarlıklara ve sevdiklerine ücretsiz ulaşmalarını sağladı.
Belediye temizlik ekipleri kurban atıklarını kısa sürede ortadan kaldırırken, ilaçlama ekipleri de bayram süresince çöp toplama alanları başta olmak üzere şehri baştan aşağı ilaçladı.
Bir teşekkür de Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ve belediye ekiplerine…

***

Biraz da gülelim!

İkramın böylesi!

Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur:
- Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:
“İstersen ayran getireyim” der.
Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.
Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
“İstersen daha getireyim” der.
- Zahmet olur yavrum.
- Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
- Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı...

***

Sevdiğim bir söz

“Hayatta üç çeşit insandan korkacaksın: Dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme.“
Necip Fazıl Kısakürek