Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta 29 ilin büyükşehir belediye başkanlarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya gelmesi gerçekten sıkıntılı ve gergin günlerin yaşandığı ülkemizde son derece olumlu bir tablo oldu.
Ülkemizin bir numaralı ismi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın böyle bir adım atması, partisine, siyasi düşüncesine bakmaksızın yerel yönetimlerin başında bulunan büyükşehir belediye başkanlarıyla biraraya gelmesi, sorunların çözümünü kolaylaştıracağı gibi seçimler öncesi yaşanan tartışmaların, çekişmelerin de biteceğini sergilemesi açısından da güzel ve yerinde bir davranış oldu.
Şimdi Türkiye’de böyle güzel bir tablo sergilenirken, aynı tablonun Kırşehir’de de yaşanmasını ben de bir Kırşehirli ve gazeteci olarak istiyorum.
İlimizin değerli Valisi Sayın İbrahim Akın da devletimin temsilcisi olarak Kırşehir’i yöneten milletvekillerini, tüm belediye başkanlarını da biraraya getirse kötü mü olur acaba?
Kırşehir’in sorunları ve sıkıntıları masaya yatırılsa, hatta ikinci bir toplantı daha yapıp, buraya da milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla birlikte kaymakamlar, tüm dairelerin müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının başkanları da çağrılsa, siyasi görüş ve düşünceler bir kenara bırakılarak, sorunların çözümünde ortak akıl ve ortak bir çalışma yapılsa ne kaybeder, ne kazanırız ki?
Bugün ülkemizi AK Parti yönetiyor, diğer partiler muhalefette.
AK Parti’nin her yaptığı doğru ya da yanlış diye bir şey yok. Doğruya doğru diyeceğiz, yanlışları gündeme getirip hep birlikte çözeceğiz.
Genelde AK Parti iktidarda ise, yerelde, yani Kırşehir’de Belediye CHP’nin elinde. O zaman ne yapmamız gerekiyor?
Partizanlıktan uzaklaşıp, Kırşehir’i kim yönetiyorsa siyasi görüş ve düşüncesine engel olmayacağız. Bu Kırşehir’i yöneten herkesin başlıca görevi olsa gerek.
Sırf siyasi görüşünden ya da partisinden dolayı Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nu dışarda tutar, çalışmalarında destek yerine köstek olursak bundan bütün Kırşehir’in ve Kırşehirlilerin zarar göreceği de ortadadır.
Seçimler bitti, şimdi hizmet zamanı diyorsak, Kırşehir için bir yumruk olmak zorundayız. Partizanlık yapmadan, köstek olmadan birlik olmalıyız.
Elbette herkes hata ve yanlış yapabilir, ama bu hatalardan ders alıp doğru noktada buluşmak ta önemlidir.
Bu nedenle Sayın Valimiz İbrahim Akın da böyle bir toplantı yaparak, seçilmiş ve atanmışlar arasında yaşanan varsa bir soğukluğu ortadan kaldırırsa kötü mü olur?
Milletvekili Mustafa Kendirli, Kırşehir’e bir yatırım yapmayı düşünüyorsa, mutlaka Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ile hareket etmek zorunda. Çünkü yatırım için Belediye’nin de kararı ve imzası gerekiyor.
Milletvekili Kendirli, Kırşehir Belediyesi’ne yardım etmez, Belediye Başkanı Ekicioğlu da Milletvekili Kendirli’ye yardımcı olmazsa Kırşehir yatırım alamaz, kaybeder.
Bu nedenle birbirlerine köstek olmak yerine destek olmak her iki taraf için da olmazsa olmaz bir durumdur.
Elbette siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama Kırşehirimizin sorunları söz konusu olduğunda birlikte hareket etmek hepimizin görevi olmalıdır diye düşünüyorum.
Bugün Kırşehir’deki tüm belediyelerimiz maddi sıkıntı yaşıyor. Bırakın yeni yatırım ve hizmet etmeyi, personelinin maaşlarını bile ödeyemez durumda iken bu ayrılık, gayrılık niye ki?
Kırşehir Belediyesi borç batağında kıvır kıvır kıvranırken, bu sıkıntıları tasarrufla çözmeye çalışırken, Kırşehir’e hizmet etme, yatırım yapma noktasında zorlanırken, Kırşehir Milletvekili Kendirli’nin destek vermekten başka bir şansı yok diye düşünüyorum.
Bu belediye hepimizin belediyesi değil mi? Bu şehirde Kendirli ile hepimiz birlikte yaşamıyor muyuz?
O zaman bu kısır çekişmeler niye ki?
Biri bu tarafa, biri öbür tarafa çekerse kim kârlı çıkar ki?
Hani bir atasözü var: “Filler tepişir, çimenler ezilir.”
Onlar tartışıyor, biraraya gelmiyor, arada olan Kırşehir’e ve Kırşehirlilere oluyor.
O halde bu kısır çekişmeler nedendir?
Umarım Kırşehir’de birliktelik sağlanır, sorunlarımız daha kısa sürede çözümlenir. Yoksa hem Kırşehir, hem de Kırşehir’de yaşayan herkes kaybeder.
Biz neden bir Kayseri’li gibi olamıyor, güçlerimizi birleştiremiyoruz?
Oysa bizim de siyasette bugün yükseklerde olan milletvekillerimiz, bürokratlarımız var. Neden birlikte olamıyoruz?
Bugün Meclis’te AK Parti’den, CHP’den, MHP’den Kırşehirli 6-7 milletvekilimiz yok mu? Var. O zaman neden Kırşehir için bunlardan yararlanamıyoruz ki?
Milletvekilimiz Sayın Mustafa Kendirli, AK Parti’den bir dönem Kırşehir Milletvekili olan, bugün Ankara Milletvekili olarak görev yapan, her gün seçim bölgesi Ankara’yı karış karış gezerek sorunları çözümlemek için büyük çaba harcayan, Kırşehir’deki her türlü etkinliklere katılan, Kırşehirlilerin de sorunlarını çözümleyen bir Hacı Turan’la neden birlikte hareket edip, Kırşehir için çalışmazlar ki?
Ben ve bütün Kırşehirliler iyi biliyor ki, Hacı Turan’ın bugün Ankara’da, Ak Parti’de belli bir yeri ve gücü var. Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yakın bir mesai içinde olduğu gerçeğini neden aklımızdan çıkarıyoruz ki?
Evet, şimdi kısır çekişmelerden uzak olma, birlik ve beraberlik içinde olma zamanı. Lütfen bugün gerek Kırşehir’de, gerekse Ankara’da belli makam ve mevkilerde olanlar kenetlenip, güçlerimizi birleştirme zamanı.
Artık “Küçük olsun, benim olsun hesabı” içinde olmadan Kırşehirimizi düşünme zamanı, sorunlarımızı çözme, birlik ve beraberlik içinde olma zamanı geldi de, çoktan geçiyor bile…

***

Biraz da gülelim!

Kafamı çarpmadım!

Yolda giderken, birden ayağı kayıp düşen adama arkasından gelen yardım etmiş, kaldırmış.
Düşen adam teşekkür ettikten sonra bakmış karşısında RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan…
Yine de kendini kibarlık etmeye zorunlu hissetmiş:
“Bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim?” diye sormuş.
Erbakan:
“Lafı mı olur muhterem kardeşim, bizim partiye oy verirsiniz ödeşmiş oluruz” deyince düşen adam dayanamamış:
- Beyefendi, ben düşünce yalnızca kıçımı çarptım, kafamı değil”

***

Sevdiğim bir söz

“Makamını kaybedersen üzülme! Güneş de her sabah doğar ve akşam batar.”