Bazen bu satırlarda yazılarıma başlamadan önce sizlerle dertleşir ve yaşamım boyunca yüzümün çok az güldüğünü, çok az mutlu olduğumu kaderin sadece evlilikte yüzümü güldürdüğünü eşimin Allah’ın bana verdiği en büyük servet ve mutluluk olduğunu onun dışında stresli, gergin bir hayatım olduğunu yazarım.

Ancak her ne kadar stresli gergin bir hayat sürsem, yüzüm çok az gülse de zaman zaman mutlu olduğum, yüzümün güldüğü, stresten uzaklaştığım anlarda olmuyor değil.

Geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günleri yurt dışından, yurt içinden ve Kırşehir’den şairlerin ve ozanların katıldığı 10’uncu Uluslar Arası Aşıkpaşa Şiir Şöleni’ni gerçekleştirdik. Tam anlamıyla buram buram Türk kültürü kokan şölende yurt dışından, yurt içinden ve Kırşehir’den katılan şairler güzel şiirler okudular, ozanlar okudukları bozlaklarla ağlattılar, hareketli türkülerle oynattılar. Bunların üzerine Kerkük’ten gelen sanatçı kardeşimiz Veli Ocuşlu muhteşem sesiyle “Çırpınırdın Karadeniz’i“ çalıp, söylemesi de ben dahil salonda programı takip edenlerin Türklük duygularını kabarttı.

Bazen duygulu anlar yaşadık, bazen kahkahalarla güldük. Şiir şölenine katılımın yoğun olması da ayrı bir değerdi.

Her yönüyle mükemmel organize edilmiş 10’uncu Uluslararası Aşıkpaşa Şiir Şöleni’nde stres atmanın yanında çok güzel dostluklar kurdum arkadaşlıklar edindim. İki gün süren programın bitiminden sonra evde eşime “Türk Dünyasının dört bir tarafından bilge insanlarla çok güzel arkadaşlar ve dostlar kazandığımı, iki ablamın ve bir kız kardeşimin daha olduğunu“ söyledim.

Evet 10’uncu Uluslar Arası Aşıkpaşa Şiir Şöleni’ne Adana’dan katılan Emekli Edebiyat Öğretmeni Hülya Çapar, Bulgaristan’dan katılan İstanbul’da yaşayan Doç. Dr. Nesrin Sipahi Kıratlı gibi iki ablam ve Kırgızistanlı olmasına rağmen Kütahyalı bir akademisyenle evlenerek Kütahya’ da yaşayan Darika Adatovna Acar gibi bir kız kardeşim oldu.

Hülya Çapar ve Nesrin Sipahi Kıratlı gibi Türk kadınlarının aydınlık yüzü, örnek ve cumhuriyet kadını olan ablamlar kaderin cilvesinden midir, nedir mücadeleci bir yaşam sürmüşler, hayatın acılarına, üzüntülerine göğüs gererek ayakta durmuşlar, yıllardır eğitim camiasının içerisinde edebiyat öğretmeni ve akademisyen olarak görev yapmışlar, mütevazilikleriyle, gülen yüzleriyle, güzel Türkçeleriyle ve asaletleriyle örnek bir davranış sergilemişlerdir.

Emekli Edebiyat Öğretmeni Hülya Çapar ablam ben dahil yazdığı “Hülyalı Günler“ kitabını imzalayarak çok sayıda ki dostlarına hediye etmiştir.

Diğer taraftan Doç. Dr. Nesrin Sipahi Kıratlı ablam ülkemizin değişik bölgelerine kendi adına beş tane kütüphane kurma şerefine ermiştir.

Türk Kültürüne, Türk Eğitimine büyük katkıda bulunan buram buram asalet kokan Hülya Çapar ve Nesrin Sipahi Kıratlı ablalarıma teşekkür ediyor, inşallah en kısa zamanda tekrar görüşürüz diyorum.

Bir de Kırgızistan’dan ülkemize gelin gelen sempatikliğiyle, samimiyetiyle, gülen yüzüyle hareketliliğiyle, değişik ve ilginç kıyafetleriyle hepimizin dikkatini çeken, spor hocası, karate, tekvando, judo ve değişik spor dallarında eğitim ve ders veren, yılın hocası seçilen  Darika Adatovna Acar gönlümüzde taht kurdu. Doğallığıyla, sadeliğiyle büyük ilgi çeken Darika Adatonna Acar kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerin isteklerini geri çevirmedi. Gülen yüzünü esirgemedi, Kırşehir’in değişik alanlarında çektiği videoları sayfasında yayınladı, bazen canlı yayın yaptı ve bu program vesilesiyle benim kız kardeşim oldu.

Diğer taratan programın sunuculuğunu üstlenen Sait Sargın konuşma üslubu, salonu dolduran ses tonu, okuduğu şiirler ve yaptığı esprilerle programın neşeli geçmesini sağladı.

Gençliğimden itibaren beni yakından tanıyan Emekli Öğretmen Veysel Turgut Hocam 10’uncu Uluslararası Aşıkpaşa Şiir Şöleni’nin düzenlenmesinde büyük emeği olduğu gibi Türk Dünyası için yazdığı şiiri okurken çok heyecanlanıp, duygulanması izleyicilerin dikkatlerinden kaçmadı.

Yaşı ilerlemesine rağmen Kırşehir’ de KIYŞAD’ı kuran kendi yerini veren, yıllardır başkanlığını yapan, çayını, şekerini alan, sobasını yakan, KIYŞAD’ın yaşaması ve faaliyetini sürdürmesi için büyük emeği olan İsa Erdoğan ağabeyimizin de emeklerini inkâr etmemek gerekir. İsa Erdoğan ağabeyimize teşekkür ediyorum.

Ciğerini yakan çocukluk aşkını unutamayan, şiirler ve destanlar yazan, eşine on dört bin Türk Lirası başlık parası veren, “ipçi” lakabıyla tanınan Kırşehir’de elli yıldan fazla orlon ve değişik ipler satan Erdoğan Çalışkan ağabeyimiz hem esprileriyle, hem okuduğu şiiriyle izleyenleri güldürdü.

Programın hazırlanmasında büyük emeği olan, koşturan, yazıların altına imza atan KIYŞAD Başkanı Ertuğrul Öcal’ da kızı Kimya Mühendisi Hurişan Öcal Er ile birlikte söyledikleri türkülerle şölene ayrı bir renk kattılar.

Yıllardır tanıdığım ailece görüştüğümüz Kırşehir Kültür Müdür Yardımcısı Eyüp Temmur’un misafirlerimizi Kırşehir’i gezdirerek, bilgilendirmesi…

Yine Ahi Evran Üniversitesinden Emekli Akademisyen Mahmut Seyfeli Hocamız Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Tarihi ve Kırşehir tarihi hakkındaki bilgileriyle misafirlerimize güzel anlatımlarda bulunması taktire şayandı.

Ayrıca Kırşehir gezisi sırasında şair ve yazarların kent parkta bulunan Kırşehir Kent Konseyi Engelliler Merkezini ziyaret ederek oradaki engelli kardeşlerimizle sohbet etmeleri, çaylarını içmeleri, hatıra fotoğrafı çektirmeleri insanlığın tavan yaptığı andı.

Konuyu fazla uzatmaya gerek yok. Gergin ve stresli günler yaşadığım bu günlerde böylesine güzel şiir şöleni hazırlayarak stresimi ve gerginliğimi bir kenara atmamı sağlayan   KIYŞAD yöneticilerine, şairlerine, ozanlarına, yurt içinden ve yurt dışından gelerek mükemmel şiirleriyle, asaletleriyle ve güzel ses tonlarıyla programa ayrı bir renk katan; Osmaniye’den Talip Kazgı’ya, İstanbul’dan Muhsin Durucan’a ve Songül Acar’a, Bulgaristan’dan Doç. Dr. Nesrin Sipahi Kıratlı’ya, Adana’dan Emekli Edebiyat Öğretmeni Hülya Çapar’a, Kırgızistan’dan spor hocası Darika Adatovna Acar’a, Sivas’tan Bekir Alim’e, Yozgat’tan Ahmet Sargın’a, Kerkük’ten Velit Ocuş’luya, Ahiska’dan Mircevat Ahıskalı’ya, Adıyaman’dan Fahrettin Çelik’e ayrı ayrı teşekkürler ediyor, KIYŞAD’ tan bu programların devamını bekliyorum.

Şu konuyu özellikle belirtmek istiyorum. KIYŞAD bu şekilde yapacağı etkinliklerde günler öncesinden Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi yönetimiyle görüşmeli ve programların yapılış tarihlerini öğrencilerin Kırşehir’de oldukları günlere göre ayarlanarak öğrencilerinde programlara gelmeleri sağlanmalıdır.

Sadece KIYŞAD değil Kırşehir’de yapılacak her türlü kültürel etkinliklerde ve Kırşehir’le ilgili diğer konularda Ahi Evran Üniversitesi yönetimiyle görüşülerek hareket edilmelidir.