(Bu cümleleri başta anama ,tüm akrabalarıma,eşime, çocuklarıma ve Biricik torunum Beren'e ithafen yazıyorum.)

Sevdiklerimi yarınım gibi severim.

Hayatın en büyük belirsizliği yarındır. Bir sonraki gün gelir mi, nasıl gelir, kimlerle gelir bilinmez. Ama insan kalbinde umut taşır: Yarın güzel olacak. İşte ben sevdiklerimi de böyle severim. Çünkü onlar, karanlıkta yanan ışığım, düşerken elimden tutan gölgem, sessizlikte içime doğan sözlerdir.

"Yarınım gibi" derken kastettiğim, sadece geleceğe dair bir tasavvur değil; aynı zamanda bir sorumluluktur. Yarın nasıl özenle bekleniyorsa, sevdiklerimi de o incelikle beklerim. Onları kırmaktan, ihmal etmekten, yarım bırakmaktan korktum,korkarım. Çünkü bir yarını yitirmek, telafisi olmayan bir bugündür.

Yarın gelmeyebilir. Hayat, kimseye kesin bir randevu vermez. Bu yüzden sevdiklerimize sevgimizi bugünden göstermeli...

Çünkü bilirim ki "yarın söylerim" denilen nice cümle, hiç kurulamayabilir. Gecikmiş bir sevgi, zamanında verilmemiş bir ilaç gibidir; etkisi kalmaz, acıyı dindirmez.

Sevdiklerimi yarınım gibi sevmek, bir emekle, bir sabırla olur. Her gün aynı sıcaklıkla karşılamak, aynı şefkatle sarılmak, aynı nezaketle konuşmak... Bunlar kolay değildir. Ama sevgi, zaten kolay olanın değil, değerli olanın adıdır. Yarın için bugünden çalışırız. Sevdiklerimiz için de bugünden kıymet biliriz.

İnsanı yaşatan şey hayalleri, hedefleri ve umutlarıdır.İnsan, yarınıyla var olur. Yani yarınıdır. Sevdiği insanlar da onun hayatını anlamlı kılan yarın parçalarıdır. Onlarsız bir gelecek hayali, kuru bir takvim yaprağından farksız olur. O yüzden birine "seni seviyorum" demek aslında "geleceğimde sen varsın" demektir.

Ne yazık ki çoğumuz sevdiklerimizi ancak kaybettiğimizde anlıyoruz. Yarın gelmeyince, bugün ne kadar kıymetliymiş fark ediyoruz. Ama geç kalmamak bizim elimizde. "Sevdiklerimi yarınım gibi severim" diyebilen bir insan, yarına vicdanı rahat uyanır.

Sevgi, zamanı aşan bir bağdır. Yarınlarımız belirsiz ama sevdiklerimiz gerçektir. Onları bir gün değil, her gün; aceleyle değil, özenle; alışkanlıkla değil, bilinçle sevelim. Çünkü bir gün "keşke daha çok sevseydim" demek, en ağır pişmanlıklardan biridir.

Torunumun küçük elleriyle uzandığı o ilk anı unutamam. O küçücük ellerde öyle büyük bir bağ vardı ki… Sanki bana şunu diyordu:

"Sen benim geçmişimsin. Ama ben de senin yarınınım."

İşte o zaman anladım:

Sevdiklerimi yarınım gibi severim çünkü onlar benim ömrümün devamıdır.

Bir gün hepimiz susacağız. Bu sessizlikte en çok konuşacak şey, bugün gösterdiğimiz sevgiler olacak.

Hiçbir pişmanlık, vaktinde verilmiş bir sevginin üzerine gölge düşüremez.

Ben biliyorum ki;

Eğer bugün iki yavruma ve biricik torunuma sevgimi doyasıya verirsem, yarın içimde ne korku kalır, ne pişmanlık.

Sevdiklerimi yarınım gibi severim...
Çünkü onlar olmadan, yarın da ben eksik kalırım.