Hafta sonunda Türkiye genelinde yerel seçimlere gidiyoruz. İlk temennimiz seçim sonuçlarının ülkemiz adına hayırlı olması.

Bu bir seçim. Tabi ki herkes seçime kazanmak için girer. Ancak kazanma adına çok garip ve çirkin olaylar yaşamaktayız.

Neler bunlar, şöyle bir göz atalım.

Eskiden seçimlerde İçişleri Bakanı. Adalet Bakanı ve Ulaştırma Bakanı istifa ederlerdi.  Seçimin güvenliği ve tarafsızlığı adına.

İçişleri Bakanımız seçim güvenliği adına toplantılar yapıyor. Ama bir zamandır bu etik kurula uyulmuyor. Uyulmaması bir yana toplantılar yapan Bakanımız halkın arasına girip, bir aday adına destek talep ediyor!

Aynı  şekilde istifa etmesi gereken diğer ismi geçen bakanlar da aynı şekilde il il, ilçe ilçe gezerek bir partinin adayına resmen destek istiyorlar!

Böyle bir ortamda seçim ortamı ne kadar etik siz karar verin.

Nereden nereye?

Gerçi şunu da söyleyebilirsiniz. Bu ne ki tarafsızlık ve 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağı adına yemin eden Cumhurbaşkanımız bile sahaya inip, bilinen kişilere destek istiyor.

Yozgat AK Parti İl Başkanlığı iddialara göre, vatandaşları telefonla arayarak hesaplarına para yatırılacağını söylüyor! Bu para Cumhurbaşkanı’nın hediyesiymiş! Niçin olduğunu anlatmaya gerek var mı?

85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağı adına yemin eden Sayın Erdoğan bu parayı neden herkese vermiyor? Oy için dağıtılmıyorsa bu hediyenin herkesi verilmesi gerekmez mi?

Yine Sayın Cumhurbaşkanı emeklilere müjde olarak banka promosyonlarını anlatıyor. Birincisi banka promosyonlarını Cumhurbaşkanlığı’nın değil, bankaların duyurması gerekmez mi?

Hepsi bir kenara bunun neresi müjde?

Neresi muhtaç duruma düşürülen emeklinin hangi yarasına merhem olabilecek?

3 yılda bir verilen promosyonlar 8 bin lira ile 12 bin lira arasında olacakmış?

Güldürmeyin ve alay etmeyin insanlarla!Şöyle bir hesap yapalım ve siz karar verin bu müjdenin ne kadar komik olduğuna.

En yüksek 12 bin lira promosyonu aldığınızı varsayalım. Her yıla kaç lira düşer? 4 bin lira. Böl 12 aya aylık 333,3 TL. Bozdur bozdur harca!

Hangi yaraya merhem olacak ki?

Üstelik 12 bin TL alacak emekli sayısı da çok azdır. Yani müjde leblebi parası.

Ayrıca şunu da izah edelim. Varsayalım 3 yıl için geçen yıl 7 bin 500 TL bankadan promosyon alan emekli bu yıl 12 bin TL alacak. O zaman emekli bankaya gidecek, geçen yıl sözleşmesini feshedecek, iki yıllık ücreti olan 5 bin TL’yi bankaya iade edecek, kalan 7 bin lira alacak. Yani üç yıl için 7 bin TL promosyon farkı alacak. Bunu da 3 yıla; yani 36 aya taksim ederseniz, aylık 194,4 TL. Bozdur bozdur harca!

Bir kilo leblebi parası! Ye leblebiyi açlığını yatıştır!

Aç gözünü emekli, uyan artık!

Bir tehdit te şöyle:

“Muhalefet gelirse, şimdiki maaşlarınız bile alamayabilirsiniz!”

Ve geçmişte olduğu gibi deniliyor!

Yapmayın yahu!

Hangi dönem çalışanlar, emekliler maaşlarını alamamışlar?

Böyle iftiralar, yalanlar Müslümanım diyen adamlara yakışıyor mu?

Siyasetiniz batsın!

***

Yeni Anayasa Mahkemesi Başkanı seçildi. Kadir Özkaya.

Bir hukuk kurumunun, hem de en lüksek hukuk kurumunun başına hukukçu olmayan Kadir Özkaya seçildi. Benim buna aklım ermiyor. Böyle bir kurumun başına hukukçu bir kişinin seçilmesi gerekmez mi?

Ülkede hukukçu mu kalmadı yoksa?

***

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Erdoğan sevdası bir türlü bitmiyor.

Sayın Erdoğan, “Bu benim son seçimim” dedi ve ortağı Bahçeli kükredi: “Hayır bırakıp gidemezsin, ülkenin ve dünyanın sana ihtiyacı var.”

Benim anlamadığım bir parti ne için vardır?

Hedef ülke yönetimine talip olmaktır. Yılların partisi MHP’nin Bahçeli yüzünden düştüğü konuma bakar mısınız?

İttifaklar yapılabilir ama ömür billah bir partinin peşine takılmak ülke yönetimi için hiçbir çabası, düşüncesi olmamak nasıl bir anlayıştır?

Kapatın MHP’yi, katılan AK Parti’ye geçin hiçbir vizyonunun ve hedefiniz kalmamışsa.

Bahçeli sayesinde ülkücülük te yok olup gidiyor.

Nereden nereye?

***

Fenerbahçe ligten çekilmeli mi, çekilmemeli mi?

Bu konuda 2 Nisan’da karar verileceği açıklandı.

Böyle bir karar bazılarının ekmeğine yağ sürmek olur. Üstelik ülke futbolu açısından ne Fenerbahçe’nin çıkarları açısından ne getirir, ne götürür bunu iyi hesaplamak gerekir.

Bana sorarsanız çok fevri bir karar ve iyi düşünülmeli.

Ligten çekilmek bana pek doğru gelmiyor.

***

Kırşehirspor deplasmanda Bucaspor’a 4-1 mağlup oldu. Burada tek sevindirici konu iki tane gencimizin kadroda olması ve son 15 dakika oyuna alınmaları.

Zahmet etmişler ama hiç yoktan iyidir. Bana sorarsanız bu gençlerin bu saatten sonra banko oynatılmaları gerekir. Zaten atı alan Üsküdar’ı geçmiş.

Kırşehirspor kümede kalır mı?

Matematiksel olarak kalır. Biz kalan 5 maçımızı alırsak 36 puan ederiz. Rakiplerimiz de Serik , Altınordu ve Nazilli’den birisi bütün maçlarını kaybederse biz ligte kalırız. Neden olmasın?

Ben bile güldüm kendime!

Takımın bu durumla düşürülmesinin baş sorumlularını zamanı gelince yazacağım. Şu an hiçbir yararı yok.

Bahsettiğim bu iki gencimizi bundan sonra bütün maçlarda ilk onbirde oynatmalısınız. Görelim bakalım olur mu, olmaz mı?

Bana göre Şenol sürüm bu takımda banko oynar. Eser’e de sonuna kadar kefilim. O da oynar. Daha başkaları da var da bizim yöneticiler, teknik kadrolar dönüp bakmadılar bile!

Bundan sonra bari sahip çıkalım.

U17 takımımız lider Ispartaspor’a 3-1 yenilerek ligi dördüncü sırada tamamladı.

Gençlikspor da yine hüsrana devam etti. Kendi evlerinde lider Polatlıspor’a -1 mağlup oldular. Abilerinin yolunda devam ediyor.