BBP Kurucu Genel Başkanı, Siyasetçi, Veteriner Hekim, Ülkü Ocakları Genel Başkanı

MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN VEFATININ YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE (31 ARALIK 1954-25 MART 2009)

-12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra yapılan yargılamalarda da 5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl hapishanede yattı.

Daha sonra suçsuz bulundu ve beraat etti.

-1987’de MÇP’de Genel Sekreter Yardımcısı oldu. (Genel Sekreter Dr. Devlet Bahçeli idi.)

-1991’de Sivas’tan Milletvekili seçildi.

-1992’de 5 milletvekili ile birlikte MÇP’den istifa ettiler ve 29 Ocak 1993’de BBP’yi kurdular.

-1995 yılında ANAP-BBP ittifakından tekrar Sivas Milletvekili olarak Meclis’e girdi.

-2007’de Bağımsız Sivas Milletvekili seçildi.

-Siyasi hayatında 17 defa trafik kazası geçiren Yazıcıoğlu 25 Mart 2009’da elim bir helikopter kazasında vefat etti.

-Merhum Yazıcıoğlu DYP-SHP Koalisyon Hükümetine şiddetle karşıydı.

YAZICIOĞLU NEDEN MÇP’DEN İSTİFA ETTİ?

7,5 yıl cezaevinde çile dolduran Yazıcıoğlu DYP-SHP Koalisyon Hükümetine şiddetle karşıydı.

400 araçlık bir konvoyla Konya’ya gitti. Bu durum MÇP yönetimini ciddi şekilde rahatsız etti.

Yazıcıoğlu’nun müstakbel MÇP/MHP Genel Başkanı olacağı Ankara siyasi kulislerinde dillendirilmeye başladı.

Cumhurbaşkanı Özal siyaseti iyi bilirdi.

Bir gün geç saatlerde merhum Yazıcıoğlu’nu Çankaya Köşküne davet etti.

Gece saat: 12.00’de Çankaya Köşkü’nün arka kapısından giriş yaptı ve Özal tarafından kabul edildi.

Kabul sırasında CB Özal Muhsin Yazıcıoğlu’na özetle şunları söyledi:

“Şimdiye kadar Muhsin Yazıcıoğlu faktörünü dikkate almamışım.

Bu benim hatam. Bundan sonra Seninle çalışmaktan memnuniyet duyarım.” dedi.

Yani Yazıcıoğlu’nu tahrik etti.

Özal Başbakan iken kısa süre DSP Genel Başkanlığı yapan Celal Kürkoğlu’nu yine geç saatlerde Başbakanlık konutunda kabul etti.

Kürkoğlu’na da niyetinin ne olduğunu sormuştu.

Genç ve tecrübesiz bir siyasetçi olan Adıyamanlı Celal Kürkoğlu amacının SHP ile DSP’yi yani SOL’u birleştirmek olduğunu söylemişti.

Oysa Başbakan Özal DSP’nin tek başına seçime girmesini hararetle destekliyor ve SHP ile birleşmesini kesinlikle istemiyordu.

Kürkoğlu siyasi bir taktik hatası yapmıştı.

Kürkoğlu’ndan umduğunu bulamayan kurt politikacı Başbakan Özal adli ve idari tedbirlerle DSP’yi tekrar Rahşan Ecevit’e teslim etti.

YAZICIOĞLU MÇP’DEN İSTİFA ETMESEYDİ NE OLURDU?

Muhsin Yazıcıoğlu’nun 1992’de MÇP’den istifa etmesi FAHİŞ BİR SİYASİ HATAYDI.

Yazıcıoğlu MÇP’den istifa etmeseydi BAŞBUĞ TÜRKEŞ’in 1997 yılında vefatından sonra kesinlikle MHP Genel Başkanı seçilirdi.

1999 yılında Ecevit değil, Yazıcıoğlu Başbakan olurdu.

2000 yılında Ahmet Necdet Sezer değil, Muhsin Yazıcıoğlu Cumhurbaşkanı seçilebilirdi.

Yazıcıoğlu Başbakan olsaydı ekonomiyi Kemal Derviş’e teslim etmezdi.

Türkiye 2002 yılında erken seçime gitmezdi.

2003’de yapılacak seçimde AK Parti tek başına iktidar olamazdı.

AK Parti belki  bir koalisyon hükümetinin ortağı olabilirdi.

1977 yılından beri tanıdığım ve 1996 yılında Refah Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın Başbakan olmasını sağlayan ve Erbakan’dan maalesef umduğunu bulamayan kadim dostum Muhsin Yazıcıoğlu’nun 7 yaşındaki çocuğun kalbi kadar saf ve temiz bir yüreği vardı.

Sivas’ın yiğit ve organik evladı Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle ve minnetle anıyorum.

Ruhu şad, cennet mekanı olsun.

NEREDEN NEREYE?