29 Ekim 2024’te Cumhuriyet’imizin 101’inci yılını kutlayacağız.
Son yıllarda yaşanan tüm olumsuzluklara Cumhuriyet Düşmanlıklarına karşı, Cumhuriyetçi büyük çoğunluk tüm baskılara kutlamaları bir fırsat yaratıp yapmak istemeyenlere rağmen büyük bir coşku ile yapmaya devam edeceğiz.
Bu bağlamda Cumhuriyet’imize sahip çıkan tüm çocuk, kadın, erken herkese saygılarımızı, sevgilerimizi sunuyorum.
Her türlü engellemelere, kirli niyetlere karşı Cumhuriyet’imizi savunmaya, korumaya devam edeceğiz!
Ancak benim anlamadığım. TUSAŞ’a yapılan hain saldırıyı bahane edip, kutlamaları engellemeye çalışanlara destek veren CHP’li Belediyeleri kesinlikle anlayamıyorum!
Cumhuriyet’imizin en coşkulu, en kalabalık bir şekilde kutlanmasına kesinlikle bahane aramayalım.
Tamam, şarkılı, türkülü eğlenceleri yapmayalım!
Zaten Cumhuriyet’imizin kutlanması konserlerle falan değildir. Bizim kutladığımız eski coşkulu bayramları eskiler çok ama çok iyi bilir!
Öyle şarkılarla, konserle bizim işimiz hiç olmazdı…
Çelenk koyma ile başlayan kutlamalar, Atatürk’ü anlatan yaptıklarını öven konuşmalar, şiirler ve sonunda öğrencilerimizin coşkulu kutlamalar ve gösterileriyle devam ederdi.
Akşamlarıda düzenlenen Fener alaylarıyla son bulurdu.
Bunları aynı coşkuyla yapmak TUSAŞ’a yapılan saldırıya üzülmediğimiz, lanetlemediğimiz anlamına gelmez.
Cumhuriyet’imizin 101’inci yılı kutlu olsun!
*********************
Geçtiğimiz hafta TUSAŞ’a yapılan saldırıyı lanetliyor, ölen insanlarımıza rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Burada garip olan, bu saldırının zamanlanması aylar öncesinden planlanan bir şey mi? yoksa Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’ın açıklamalarının ardından PKK Terör Örgütünün, ‘Öcalan bizi bağlamaz. Biz bildiğimizden şaşmayız…’ mesajı idi…
Zira saldırıyı, PKK üstlendi.
5 Ölü, 22 yaralımız var.
Alçaklar, gariban bir taksiciyi katledip, aracının bagajına koydular ve o araçla TUSAŞ’a gidip o hain saldırıyı gerçekleştirdiler.
Burada, güvenlik zafiyeti olduğunu düşünüyorum. Lanet olsun yapılanlara…
Tekrar Ülkemize geçmiş dileklerimizi iletiyor, ülkemizde böyle felaketlerin bir daha tekrar yaşanmamasını umuyoruz…
NEREDEN NEREYE…
Sık sık tekrarlıyorum, Siyaset gerçekten iyice mide bulandırıcı bir hal aldı.
Geçmişte, Süleyman Soylu’nun, Numan Kurtulmuş’un, Devlet Bahçeli’nin acımasız eleştirileri ve şimdiki tutumları açıklanır gibi değil!
Son olaylara bir göz atalım!
Devret Bahçeli, Özgür Özel’e diyor ki, ‘Kusura bakmıyorsunuz değil mi? Sizin için sarf ettiğim ağır sözler, Siyaset gereği…”
Özel’de bunu normal bir şekilde karşılıyor.
Yine Devlet Bahçeli, DEM kapatılsın, ilanlar geri gelsin diye bağırıyordu!
Yanılmıyorsam idamı da Öcalan için istiyordu!
Peki ne değişti de Teröristlerden, idamlarda vazgeçip bu günlere geldik.
Bahçeli, idamını istediği Öcalan’ı TBMM’de konuşma yapmaya davet ediyor.
Kapatılsın diye bas bas bağırdığı DEM Milletvekillerinin elini sıkıyor, barış açılımı veriyor.
Özgür Özer’de bunu destekliyor.
Resmen akıl tutulması bütün bunlar.
Gerçekten samimiyetle yapılsa bunlar, doğrusudur.
Ama bizim anlayamadığımız, bilemediğimiz nelerin döndüğüdür.
Bunun içinde, sanırım siyasetçi olmak gerekir.
Rabbim sonumuzu hayreylesin!