Aldığımız duyumlara göre, Afyonspor bütün takımı dağıtmış, maça altyapı sporculara ile çıkacakmış.

Doğru da çıktı, Afyonspor takım listesini inceleyince futbolcuların doğum tarihleri dikkatimi çekti. Büyük çoğunluğu 2004-2005-2006 doğumlu gencecik çocuklar.

Oh be dedik, bu maçı kesin alırız!

Maç sonunda kendime kızdım, “Hadi ordan! Aç tavuk rüyasında darı görürmüş” dedim.

Maç sonucu Kırşehirspor: 1 - Afyonspor: 1.

Nereden başlasam, ne söylesem bilemiyorum.  İnsanda biraz utanma, sıkılma olur. Karşınızdaki takım çocuklardan kurulu. Bizim takım sözüm ona ara transfer takviyeli büyük çocuklar!

Afyon’un gencecik çocuklarını kutluyorum, gerçekten yürekten oynadılar ve inanın bizim takımdan çok daha iyiler.

Gerçi bizim takıma iyi demek abesle iştigal oluyor!

Sanki bizim takım da iyi de onlardan biraz daha kötü bir anlam çıkarılmasın! Öyle bir şey yok! Bizim takım resmen iyi değil!

Şunu da belirteyim. Kırşehirspor İstanbul’da Erok’a 2 gol atınca bayağı heveslenmiştim, bu nasıl bir anlayış Temoçin Hoca?

Oynadığın rakip dağılmış, gençlerle sahaya çıkan Afyonspor.

Senin oyun anlayışın dörtlü defans, önlerinde bir ön libero. Doğru mu bu anlayış?

Defans ağırlıklı bir taktik anlayışı ile beraberliği kurtarmayı mı düşündün?

Ayıptır yahu?

Sen oyun kurgunu bu maçı kesin kazanmak üzerine yapmalısın. Ama kabahat sende değil ki.  Anlaşılan senin kapasiten bu kadar herhalde!

Yeni transferlerden Selimcan ön libero oynadı. Adam tam bir futbol uyanığı! Bal yapmaz arı. Kafasına göre geziyor sahada! Resmen piknik yapıyor!

Bir de dörtlü defansın göbeğinde Emrecan denen bir arkadaş var! Senin aldığın her topu taca atasın diye mi aldılar?  Arkadaş son adam olarak her topu hiç risk yokken, üstünde hiçbir baskı yokken bile taca atıyorsun! İşin kolayına kaçıyorsun. Futbol risk oyun. Bazen risk alacaksın. Gerçi senin pozisyonların çok rahattı, risk faktörü yoktu. Ama sen yine de topu olumlu kullanmak yerine taca attın! İşin kaytarma yolunu seçtin! Sana da aferin!

Yeni transferleri ilk maçlarında hiç beğenmedim. Umarım yanılan ben olurum.

Attığım gol, tamam rastlandı. Ama gol goldür dedik ve sevindik. Atılan gol dışında hiçbir şey yapmadık. İkinci başlarında Afyonlu genç altı pasta kafayı vurabilse beraberliği daha erken bulacaklardı.

Yine gel-git pozisyonlardan birinde son darbeyi Afyon vurdu ve beraberliği yakaladı.

Maçın hakeminin çok büyük hatası net penaltımızı veremedi. Ama ben ona hiç takılmıyorum. Senen rakibin çok genç ve tecrübesiz çocuklar. O dakikaya kadar işi çoktan bitirmeliydiniz. O penaltı pozisyonu da işin ekstrası olmalıydı. Sonuçta bahane üretmeye gerek yok. O gencecik çocuklar karşısında oynanan oyundan hiç hoşlanmadım. Sinyaller kötü. Eğer bizim takım zeminin kötü olduğunu bahanede edecekse; aynı zemin rakip için de geçerli olduğunu unutmamak gerekir.

Afyon takımından 17 numaralı Mustafa ve 4 numaralı Batuhan’ı çok beğendim.

***

Cumartesi günü de U17 takımımızın Uşakspor’la olan maçını izledim. Onlar son maçlarda iyi sonuçlar alıyorlardı. Bu maçta Uşakspor’a  1-0 yenildiler ne yazık ki!..

Canınız sağ olsun genç kardeşlerim.

YILMAZ SAVAŞÇI!..

         İlimizde spor müsabakalarını yakından takip eden bir tek spor muhabiri var. Kendisini spor kamuoyu yakından tanır. Bu fedakâr, cengâver, basın emekçisi hiçbir destek olmadan göçmen kuşlar gibi o maç senin, bu maç benim ordan oraya koşturur. O olmazsa spor basını öksüz kalacak spor haberlerinden bihaber olacağız neredeyse.

Kim bu cengâver?

Bildiniz tabi!..

SALİH HANÇER

Yani, bizim gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in spor muhabiri.

Seni yürekten kutlarım, maşallah diyelim de nazar değmesin.

İnandığın yolda devam eden fedakar çocuk!..