“İnce duygulαrı, düşünceleri αnlαtαn; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplαmαk, onlαrı bir αn önce, modern müzik kurαllαrınα göre işlemek gerekir. Αncαk, bu düzeyde Türk ulusαl müziği yükselip, evrensel müzikte yerini αlαbilir.”

 

M. K. Atatürk

 

Edindiğim bilgilere göre; Türk Halk Müziği, Türkiye’ye ait olan bir müzik türüdür. Halkın ortak malı olan, Türk halkının yaşadığı tüm olayları kendisine konu alan halk ezgilerinden oluşan, belirli bir yörenin yerleşik insanları tarafından üretilen severek söylenen ve çalınan ülkenin kültürünü yansıtan sözlü ve sözsüz ezgilerin kulaktan kulağa iletildiği, farklı ağızlar ve formlarda söylenen Türk müziği sanatına “Türk Halk Müziği” denir.

Türk Halk Müziği, ait olduğu yörenin kültürünü yansıtır. Çok eski bir geçmişe sahiptir. Sevgi, özlem, acı, mertlik ve kahramanlık gibi duyguların yanı sıra doğal ve sosyal olayları işler. Türk halkının tüm özelliklerini yansıttığı için toplum tarafından beğenilerek dinlenir. Bağlama, Türk Halk Müziği’nin temel enstrümanı olarak kabul edilir.

Türk Halk Müziği’nin kaynağı halk ozanlarıdır ve ait olduğu yörenin kültürünü yansıtır. Türk Sanat Müziği’nin ise estetik yönleri baskındır ve genele hitap eder. Kökeninde divan edebiyatı vardır ve dili oldukça ağırdır.

Prof. Dr. Armağan Coşkun’un internet ortamında konser duyurusunu gördüm. Beğeni işaretimi koydum. Çok kısa süre sonra telefonla beni arayıp davet ettiler. Geleceğimi belirttim. Belirtilen gün ve saatte kültür merkezinde oldum. Sn Prof. Dr. Armağan Coşkun’a ‘merhaba!’ dedim. Güleryüzle ve içten karşıladı. Protokol sırasındaki yerime gösterdi ve oturdum.

Zaman gelince görevli, Prof. Dr. Armağan Coşkun’u kürsüye çağrısınıi yaptı. Aygıtı eline aldı seçme sözcüklerle ve kendisine olan güvenle açış konuşmasını gerçekleştirdi. Etkinlikle ilgili kimi bilgileri de aktardı. Emeği geçenlere teşşekkür etti! Saz ekibi ve solistler yerlerinde konuşlandığında şefliğinde halk müziği konserini başlattı. Siyah-beyaz giysileri göz doldurdu.

  

Solistlerden Ural Gaygusuz ve Berinay Güzeldağlar, özenerek türkülerini seslendirdiler ve bol alkış aldılar! Berinay Güzeldağlar’ın kendine özgü ses tonuyla sunduğu Neşet Ertaş’ın derlemesi olan ‘Hasret Düştü Gönlüme’türküsü, salonda çıt çıkmadan dinlendi. Çok alkış aldı! Yüreklere seslendi, diyebilirim. Bölüm sonrasında  Ural Gaygusuz ve Berinay Güzeldağlar’ı arka sıralarda oturdukları yerde ziyaret ettim. Hararetle kutladım! Berinay Güzeldağlar’a ‘Hasret Düştü Gönlüme’türküsünü kayıtlardan dinlemek istediğimi belirttim. Olumlu karşıladı. Okuyup yükleyeceğini belirtti.  

  

Sonrasında telefonla hocaları Prof. Dr. Armağan Coşkun’u coşkuyla kutladım! Olumlu düşünce ve duygularımı ilettim. Salondan çıktıktan sonra yol alırken oldukça empatik bulduğum aşağıdaki türkünün sözleri dilimde pelesenk oldu.

 

Hasret Düştü Gönlüme

Hasret düştü gönlüme
Gönülden yaralıyım
Tabipler derman vermez
Bir bahtı karalıyım

 

Gönül bilenim nerde
Gönül alanım nerde
Bu devasız derdime
Derman olanım nerde

 

Gönül derdi yar derdi
Hasret yaman zor derdi
Onu çekmeyen bilmez
Çekenlere sor derdi

 

Garibim gönül arar
Gönül bileni sorar
Bu gönül yarasını
Gönülü bilen sarar

 

Neşet Ertaş